LG firmasının, Türkiye ve Ortadoğu'daki 7 ülkenin genel müdürü olarak İstanbul'a atadığı Güney Koreli Cristopher Kim Türk dostu çıktı. Diğer Genel Müdürlerden oldukça farklı bir genel müdür imajı sergileyen Kim otel ya da lüks bir rezidans yerine orta direk bir Türk ailenin yanında yaşıyor. Türk Kültürünü ve Türk tüketicisini daha yakından tanıma fırsatı bulan Kim'e yanında kaldığı Girit ailesi Türk misafirperverliğinin tüm örneklerini sergiliyor.
Firmasının hedef kitlesini daha yakından tanımak, şirketine daha doğru bir strateji belirlemek için bir Türk gibi yaşamaya başlayan Kim Otel yerine, şöförunun Sarıyer'de yaşayan komşusu olan Girit ailesinin yanına yerleşti. Girit ailesinin adeta bir ferdi olan Kim, işten arta kalan tüm zamanlarını Girit ailesiyle geçiriyor. Aileyle yemek yiyor, yatana kadar Ünal Girit, eşi Ferda Girit, Ünal Girit'in annesi Meral Girit ile sohbet ediyor. Mütevazi evde, kendisine ayrılan küçük bir odada uyuyor.
Türk kültürünü mümkün olduğunca özümsemeye çalışan Kim Türk gibi de düşünmeye çalışıyor. Ünal Girit ile tavla oynuyor, Türk kahvesine bayılıyor. Televizyon izlerken ince belli bardakta çayını içiyor. Ev içinde orta direk bir İstanbullu gibi yaşıyor.
Kim içinde bulunduğu durumu şöyle özetliyor: "Türk ve Kore kültürleri arasındaki benzerlikleri tecrübe etmek, keşfetmek istiyorum. İşte bu nedenle Türkiye'de bu aileyle kalmayı tercih ettim. 1 haftadır buradayım. 1 ay kadar bu evde kalmayı planlıyorum. İstanbul'da kaldıkça, İstanbul'u daha çok seviyorum. Ailemle kaldıkça Türkiye'yi daha çok seviyor ve daha iyi tanıyorum. Bu nedenle mümkün olduğunca fazla ailemle kalmak istiyorum.LG büyük bir firma ve müşteri kitlesi olarak hemen herkesi hedefliyor. Dolayısıyla Türk kültürünü ve Türk tüketim tarzını daha yakından tanımak buna göre bir üretim ve pazarlama stratejisi geliştirmek hem LG'nin hem de Türk tüketicileri yararına olacaktır. Öncelikle Türk kültürünü anlamalı, nelere sahip olduğunu, nelere sahip olmak istediklerini anlamalıyız."
Kim günlük hayatını ise şöyle özetliyor: "Sabah 6 buçukta telefonumun alarmıyla kalkıyorum. Evimizin büyük annesi bana salata ve sütten oluşan bir kahvaltı hazırlıyor.
Kahvaltımı ettikten sonra hemen ofise doğru yola çıkıyorum. Yaklaşık 50 dakikalık bir yolculuktan sonra, ofise varıyorum. Oldukça yoğun çalışıyorum.Saat 8 gibi eve dönüyorum. Her akşam bu ailede bir kural, uzun bir akşam yemeği yiyoruz ve sorada Kore ve Türk kültürü arasındaki benzerlik ve farklılıklardan söz ediyoruz. Saat 10 buçuk gibi ise yatmaya gidiyoruz.
Kim'in yanında kaldığı ailenin ferdi Ünal Girit, Kim ile tanışmalırını şöyle aktarıyor: "Bize bir pazar günü geldiler, tanıştık. birbirimizi çok sevdik. Aramızda bir elektirklenme oluştu bir anlamda. Ertesi gün hemen kalmaya geldi. Her şey çok güzel gelişti. Fazlasıyla memnunum. Eskiden hayatımız biraz düzensizdi. Cristopher bey sayesinde akşam 8'de yemek yiyoruz. 1 buçuk saat bir muhabbetimiz oluyor. İki ülke hakkında konuşuyoruz. Kahve içiyoruz. Saat 10 buçukta da uyuyoruz. "
Aile fertlerinden Ferda Girit ise " İlk teklif geldiğinde hayır dedim. Çok zordu çünkü tedirgin oldum. Ama annem ben her şeyi hallederim dedi. Şu anda da fazla bir şeye karışmıyorum. Her şeyi annem organize ediyor." dedi.
Aile aradaki iletişim sorununuda üst komşuları olan Merve Deniz aracılığı ile çözüyor. Deniz " Her akşam 8 gibi geliyorum, 10'a kadar sohbet ediyoruz. Ama Kim de oldukça hırslı bir iş adamı, uzunca bir süre Türkiye'de yaşayacağı için Türkçe öğrenmeyi kafasına koymuş. Hatta yavaş yavaş da olsa, Türkçe konuşmaya başlamış." dedi.