Korkmazyürek: "bütün Gelişmiş Ülkelerde Silahlı Kuvvetler, Milli Savunma Bakanlıklarına Bağlıdır"

Toros Üniversitesi Rektörü emekli Albay Prof. Dr. Haluk Korkmazyürek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Milli Savunma Bakanlığı’na...

Toros Üniversitesi Rektörü emekli Albay Prof. Dr. Haluk Korkmazyürek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasının asker yapısını bozmayacağını söyledi. Korkmazyürek, "Bütün gelişmiş ülkelerde silahlı kuvvetler, milli savunma bakanlıklarına, yani sivil otoriteye bağlıdır. Asker işine bakar, verilen görevi vardır, görevini ve yerini bilir" dedi.Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvetleri’nde görev yapan ve özellikle 1992-2000 yılları arasında kesintisiz Genelkurmay Başkanlığında görev yapan emekli albay Korkmazyürek, Türkiye’nin savunma sanayisinin gelişmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye 3 kıtanın kesiştiği bir noktada olduğunu kaydeden Korkmazyürek, bu coğrafyanın uzun yıllardır karışık olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu coğrafyada çok güçlü olması gerektiğine vurgu yapan Korkmazyürek, "Caydırıcılık için bu şart. Bunun en temel güç unsuru da savunma sanayidir. Askeri gücü sağlam ve güvenilir tutacak da savunma sanayidir. Savunma sanayimiz ne kadar güçlü olursa dışa bağlılığımız o kadar az olur. Dolayısıyla ülkenin strateji geliştirme ve geliştirdiği stratejiyi uygulayabilme erki ve iktidarı olur. Aksi takdirde başkalarının silahlarıyla, başkalarının yetenekleriyle bir stratejiyi uzun süre uygulayamazsınız. Savunma sanayinde başka ülkelere bağımlı olmak aynı zamanda sizin her türlü harekat kabiliyetinizi, askeri gücünüzü de kontrol altında tutmak anlamına gelir. Bir füze vermediği zaman uçağınız olur ama füzeniz olmaz. Tankınız olur ama mühimmat olmaz. O zaman bunlar demir yığınından öteye geçmez" diye konuştu."1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türkiye’nin aklı başına geldi"1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türkiye’ye silah ambargosu uygulandığının altını çizen Korkmazyürek, "Türkiye o zaman anladı savunma sanayinde dışa bağımlı olmanın ülkenin geleceği ve bekası için ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu. Yani Türkiye’nin aklı başına bu olaydan sonra geldi. O dönem kendi savunma sanayi sistemini kurma çalışmalarını başlattık. 1985 yılında da şimdiki adıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığı kuruldu. Kendi ihtiyaçlarımızı kendi kaynaklarımızdan karşılama amacıyla yola çıktık. Bu kapsamda 30 yılda çok ciddi mesafeler aldık. Türkiye şu anda yüzde 90-95 dışa bağımlılık yapısından yüzde 45’lere kadar düştü. Kara silah unsurlarında ve denizde dışa bağımlılık daha düşük. Türkiye artık ana silah sistemleri üretmeye doğru da gidiyor. Sürecimiz önce bunun bakımını yapmakla başladı, sonra bakım yaptığımız parçayı üretmekle devam etti, sonra ana silah sisteminde kullanılan bir silahı üretmek, ondan sonra ana silahı üretmeye başladık. Şimdi helikopter üretiyoruz, tank üretmeye başlayacağız, savaş uçağı yolda, savaş gemisi, deniz altı yapıyoruz. Bunlar çok önemli yetenekler. Bunların yanı sıra insansız hava aracını da artık biz üretiyoruz. Bunu hep başkalarından alıyorduk, aldığımızı kullanamıyorduk, yedek parça verilmiyordu, işletilemiyordu. Şimdi ise kendimiz ürettiğimiz için her türlü kontrolü yapabiliyoruz. Savunma sanayi çalışmaları devam etmek zorunda. Çünkü bir şeyi üretmeye karar verdiğiniz andan sonra en az 10 yıl sonra bunu üretebiliyorsunuz. Bu yarışı bir de teknolojisi yüksek seviyede devam ettirmek zorundasınız" ifadelerini kullandı."Kendi silah ve mühimmatımız büyük bir güç oluşturuyor"Sınır ötesi harekatların geniş kapsamlı bir çalışma sonucunda yapıldığını dile getiren Korkmazyürek, "Sınır ötesi harekatlar tek başına yapılan bir konu değildir. Bunlar ilgili yerlerle görüşülerek, belirli bir plan ve program dahilinde yapılan işlerdir. Başkalarının silah ve mühimmatlarıyla strateji geliştiremezsin, geliştirsen de uygulayamazsın. Son zamanlarda yaptığımız sınır ötesi harekatların temelinde kendi silah, teçhizat ve malzemelerimize olan güven yatıyor. Diyeceksiniz ki orada kullandığınız tank başkasının tankı. Evet biz daha tank üretmedik ama o tankın modernizasyonunu yapabiliyoruz artık. Hem Irak’ta hem Suriye’de kendi tüfeğimizi, kendi mühimmatımızı, kendi insansız hava araçlarımızı kullanabiliyoruz. Bunlar çok büyük güç oluşturuyor. Dolayısıyla strateji geliştirip, geliştirdiğimiz stratejiyi uygulayabilme erkini veriyor. Bundan 3-5 yıl sonra kendi tankını da yapabilir hale geldikten sonra sorun yok. Hatta o tanka kendi mühimmatımızı koyabiliyoruz. Savunma sanayi çok zor bir yoldur. Bugün karar verip de ertesi gün raftan alabileceğin bir şey değildir. Ayrıca savunma sanayi karlı bir iştir. O nedenle milli yeteneğimizi ne kadar geliştirirsek ona bağlı ihracat potansiyelimiz de o kadar artacaktır" şeklinde konutu."Gelişmiş bütün ülkelerde silahlı kuvvetler, milli savunma bakanlıklarına bağlıdır"Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması da değerlendiren Korkmazyürek, "Askeri yönden hiçbir zafiyeti olmaz. Asker, askerdir. Asker işine bakar. Bağlantısı nereymiş, şuymuş, buymuş ona bakmaz. Normalde bu tür üst bağlantılar askerin kendi içindeki emir, komuta yapısını bozmaz. Verilen görevi vardır, görevini ve yeri bilir. Diğer taraf işin politik yönüdür. Asker o kısma bakmaz. Bu konunun askerin üzerinde olumsuz bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Olsa Amerika’da olurdu. Çünkü bütün gelişmiş batı ülkelerinde silahlı kuvvetler milli savunma bakanlıklarına yani sivil otoriteye bağlıdır. Bizde ilk defa bu uygulandığı için biraz farklı geldi insanlara. Bu bir geçiş, bir dönüşüm. Milli Savunma Bakanlığı’na daha yeni Genelkurmay Başkanlığından ayrılmış, yani kıdem olarak da şu anda silahlı kuvvetlerde en kıdemli kişi olan sivil olarak bakan oldu. Dolayısıyla emir komuta zafiyeti oluşmaması, silahlı kuvvetlerin iyi bilinmesi, nerede nasıl hareket edebileceğinin bilinmesi, silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarının bilinmesi açısından bu karar önemli. Tabi bu şu anlama da gelmez. Bundan sonra her genelkurmay başkanı emekli olup, milli savunma bakanı olacak ve genelkurmay onun altında olacak. Yok sivil biri de olabilir. Burada şu açığa çıkıyor ki savunma konusunda bilgi, birikimi olan, gelişen sivil yeteneklere de ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Dönüşüm aşamasında böyle bir kararın verilmesi bence isabetli oldu" dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: