Selçuk Üniversitesi'nden (SÜ) iki öğretim üyesinin hazırladığı raporda, Tuz Gölü'nde yapımına başlanan 10 adet yeni tuzlanın gölün ikiye bölünmesine ve doğal dengenin bozulmasına neden olacağı öne sürüldü.
SÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kurt ve Yrd. Doç. Dr. Güler Göçmez, yeni açılacak tuzlaların Tuz Gölü'ne etkisini değerlendirdikleri "Tuz Gölü'nde Jeolojik ve Hidrojeolojik Etki İnceleme Raporu"nu hazırladı.
Raporda, Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü'nün, yıllık ortalama yağışın en az olduğu Konya kapalı havzasında yer aldığı, göl ve çevresinin ise doğal bitki örtüsü bakımından fakir, karasal ve yarı kurak ikliminden dolayı yarı çöl niteliğinde olduğu belirtildi.
-Su derinliği genellikle yarım metrenin altında-
Tuz Gölü'nü besleyen kaynakların tüketilmesi nedeniyle gölün kuruma noktasına geldiği savunulan raporda, "Tuz Gölü'nün beslenimi yüzey ve yer altı sularından olmaktadır. Gölü yüzeyden besleyen kaynaklar üzerine baraj yapılırken, yer altı kaynakları ise açılan on binlerce kuyu ile tüketiliyor. 1665 kilometrekarelik alana sahip olan gölde su derinliği genellikle yarım metrenin altında kalırken, yaz mevsiminde ise kuruma noktasına geliyor" denildi.
Raporda Tuz Gölü'nün dünyadaki en önemli tuz kaynaklarından birisi olduğuna işaret edilerek, şunlar ifade edildi:
"Tuz Gölü'nde oluşan tuz tabakasının kalınlığı ortalama 8 santimetredir. Gölün yüzey rezervi ise yaklaşık 210 milyon tondur. Tuz Gölü'nde tuz üretimi buharlaştırma yöntemi ile yapılmakta olup, bu yöntem göl suyunun güneş altında buharlaştırılması sonucu tuzun kristalleştirilmesi esasına dayanmaktadır. Göl içindeki mevcut 3 tuzlanın üretim kapasitesi yılda toplam 6 milyon ton. Tuz Gölü'ndeki tuzlalar, pazarları kadar üretim yapmaktalar. 2012 yılı itibariyle ülkemiz tuz tüketimi yıllık yaklaşık 3 milyon ton civarında ve bu tüketimin 1 milyon 600 bin tonu Tuz Gölü tuzlalarından üretilmektedir."
-Göl iki parça haline gelecek iddiası-
Tuz Gölü'nde 10 adet yeni tuzla açılması için çalışmaların başladığı ve setlerin yapılmaya devam ettiği belirtilen raporda, "Yeni açılacak tuzlalar nedeniyle gölün su hareketliliği engellenecek ve bölgede oluşacak kapalı alan nedeniyle göl iki parça haline gelecek" ifadelerine yer verildi.
Koruma altındaki gölde yapılacak 10 adet yeni tuzlanın çevre kirliliğine neden olacağı ileri sürülen raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Yeni açılacak tuzlalarda göl yüzeyine, sadece 1 sahayı göz önüne aldığımızda bile 13 bin metre sedde yapılacak. Bu seddelerin 6 metre genişliği ve 3 metre yüksekliği düşünülürse, her saha için 234 bin metreküp göle dolgu yapma gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu 10 adet saha için göle 2 milyon 340 bin metreküp dolgu yapmak anlamını taşımaktadır. Göl yüzeyine yapılacak bu kadar dolgu, gölün tabii dengesini bozacaktır. Keza yeni tuzlalarla meydana gelecek yapılaşma, makine ve teçhizat, insan atıklarının Tuz Gölü ve havzasında çevre kirliliği oluşturacağı kesindir. Tuz Gölü'ndeki toplam su, yeni açılacak tuzlaları besleyecek yeterlilikte değildir. Gölde 10 yeni tuzla için yıllık 30 milyon metreküp tuzlu suya ihtiyaç vardır. Tuz Gölü'nde halihazırda bulunan 3 tuzla ile birlikte toplam 44 milyon 400 bin metreküp tuzlu suyun bulunması imkansızdır. Tuzlaların kuraklıkla birlikte, göl içindeki su mücadelesi, tuzlalar dışındaki göl alanından su çekilmesi, Tuz Gölü'nü kuraklık ve çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya getirecektir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz