Körlüğü tarihe gömecek buluş

Bu olağanüstü teknoloji, küçük bir kamera tarafından çekilmiş resimleri alıyor ve bilgiyi dil üzerinde hissedilebilen elektrik titreşimlerine dönüştürüyor.

Yapılan deneyler, sinirlerin mesjları beyine gönderdiğini ve beynin de bu ufak karıncalanmaları resim olarak yolladığı belirtiliyor. Plastik bir lolipopa kablo ile bağlı olan güneş gözlüğünden oluşan aleti kullananlar, 20 saatten az bir süre alıştırma yaptıktan sonra şekilleri çıkarabildiklerini ve hatta işaretleri okuyabildiklerini belirtiyorlar.

Bilim insanları, dil üzerinde hissederek görüntüleri kafada canlandırmayı öğrenmenin, bisiklete binmeyi öğrenmeye benzediğini söylüyor. BrainPort görme cihazının gelecek yıl piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Reklam
Reklam

Cihaz, kullanıcı tarafından takılan güneş gözlüklerinin ortasına yerleştirilmiş olan 2,5 santimetre çapında küçük bir dijital kamera aracılığıyla görsel verileri topluyor.

Bu veriler, elde tutulan bir kontrol birimine ulaştırılıyor. Bir cep telefonu büyüklüğünde olan bu birim, dijital sinyalleri elektrik titreşimlerine dönüştürüyor ve bunu dil üzerinde tutulan lolipop aracılığıyla dile gönderiyor.

Lolipop, 600 elektrotun bulunduğu ızgara gibi bir bölge içeriyor. Bu elektrotlar resim alanında bulunan ışığa göre titreşiyorlar. Beyaz pikseller güçlü titreşim gönderirken, siyah pikseller ise sinyal göndermiyor. Dilin üzerindeki sinirler gelen eleltrik sinyallerini alıyor. Bu elektrik titreşimleri şampanya köpüklerinin dil üzerinde yarattığı hisse benziyor.

Kullanıcılar ellerindeki birimi kullanarak istedikleri gibi uzaklaşıp yakınlaşabiliyor ve ışık ayarlarını ve elektrik titreşimlerinin yoğunluğunu ayarlayabiliyor.

İnsanlar BrainPort cihazını kullanarak 15 dakika içinde görüntüleri canlandırabiliyorlar.

Reklam
Reklam

Araştırma ekibinin başındaki William Seiple deney aşamasında bulunan hastaların haftada bir alıştırma yaparak hızla cihazı öğrendiklerini ve kapıları hızla bulmayı, mektupları ve sayıları okumayı başardıklarını anlatıyor. Hastaların yemek masası üzerindeki fincanları, çatalı ve kaşığı ellerine alırken el yordamına gerek duymadıklarını belirtiyor.