Koronavirüs: Güney Kore'nin mücadele yöntemleri neden örnek gösteriliyor?

Koronavirüs ilk çıktığında Çin'in ardından en fazla vakaya sahip ülke olan Güney Kore, çok sayıda kişiye test uygulama kapasitesi ile örnek gösteriliyor. Ülkede bugünkü durum ne, başka ne tür önlemler alınıyor?

Güney Kore'nin başkenti Seul'de 45 yaşındaki Rachel Kim, hastanenin arkasındaki otoparkta aracının camını indirip dilini çıkarıyor. Rachel en yüksek koronavirüs vakasına sahip Daegu'dan geçen hafta gelmişti.

Rachel'da ateş ve öksürük çıkınca koronavirüs (Covid-19) testi için düzenlenen arabaya servis merkezlerinden birine gidiyor. Tepeden tırnağa beyaz tulumlu, ağzı maskeli, koruyucu gözlüklü iki kişi, test çubuğuyla ağzından ve burnundan örnek alıyor. Rachel aracının camını kapatıp yoluna devam ediyor. Test sonucu pozitif çıkarsa, yani virüs varsa ona telefon edilecek, negatif ise mesaj gönderilecek.

Reklam
Reklam

Güney Kore'de her gün 20 bin kişiye test uygulanıyor. Nüfusa kıyasla dünyada en yüksek test oranı burada.

Rachel'dan alınan örnek de 24 saat hizmet veren bir laboratuvara gönderiliyor.

Koronavirüse karşı mücadelede bu laboratuvarlar önemli bir işlev görüyor. Ülke çapında bu amaçla 96 kamu ve özel laboratuvar ağı kuruldu. Laboratuvarda test sonuçları 5-6 saatte alınıyor.

Sağlık yetkilileri bu yaklaşımın hayat kurtaracağına inanıyor. Güney Kore'de kronavirüs vakalarında ölüm oranı yüzde 0,7 düzeyinde seyrediyor. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre dünya ortalaması ise yüzde 3,4. Ancak uzmanlar, birçok koronavirüs hastasının kayıtlara geçmediğini, bu nedenle gerçek ölüm oranının daha düşük olduğuna inanıyor.

MERS'ten alınan ders

Güney Kore 17 gün içinde koronavirüs testi geliştirip ülke çapında geniş bir laboratuvar ağı kurmayı başardı.

Yetkililer, 2015'teki MERS (Orta Doğu Solunum Sendromu) salgınında edinilen tecrübenin ardından ders çıkarıldığını söylüyor. O salgında Güney Kore'de 36 kişi ölmüştü.

Reklam
Reklam

Bunun üzerine bulaşıcı hastalıklarla ilgili strateji geliştirilmiş, Hastalık Kontrol Merkezi en kötü olasılıklara karşı hazırlıkları yürüten özel bir birim oluşturmuştu. Koronavirüs salgınında bu hazırlıkların önemli bir işlev gördüğü belirtiliyor.

Uzmanlar, isabetli testlerle erken teşhisin ve bunun sonucunda uygulanacak karantinanın ölüm oranını düşürmede ve virüsün yayılmasını engellemede önemli olduğuna inanıyor.

'**31 no.lu hasta**'

Laboratuvarlarda "31 no.lu hasta" adıyla anılan vakaya rastlanıncaya kadar her şey olağan görünüyordu. Bu hasta seyahat etmemiş ve bilinen koronavirüs vakalarıyla temas halinde bulunmamış olmasına rağmen virüs testi pozitif çıkmıştı.

Bu kişi, Şinçeonji Kilisesi adıyla bilinen ve 200 bin üyesi olan bir tarikata mensuptu. Bu tarikat içinde hastalığın kaynağını ve etkilenen herkesi tespit etmek için hızla çalışmalar başlatıldı.

Reklam
Reklam

Laboratuvarlarda çalışanlar aralıksız çalışmadan dolayı çok yorgun düşmüştü. Ancak yetkililer artık vardiyalar halinde çalışmanın düzene girdiğini söylüyor.

Test kitleri

Güney Kore'de test kitleri bulmakta sıkıntı yaşanmıyor. Dört şirkete bu kitleri üretme lisansı verildi. Böylece haftada 140 bin test yapma kapasitesi yaratıldı.

Güney Kore'deki Covid-19 testinin doğruluk oranının yüzde 98 olduğu belirtiliyor. Bu kadar fazla sayıda kişiye test uyguladığından dolayı Güney Kore örnek ülke olarak gösteriliyor.

Ama yanlış adımlar atıldığı da oldu.

Koronavirüsten en fazla etkilenen Daegu kentinde en az iki hasta hastanede yatak beklerden öldü.

Reklam
Reklam

Başlangıçta tüm vakalar hastanede karantinaya alınıyordu. Şimdi ise doktorlar hafif belirti gösterenlerin hastane yerine evlerde izolasyona tabi tutulmasını, hastane yataklarının ise daha ciddi tedaviye ihtiyaç duyanlara ayrılmasını söylüyor.

Kore Ulusal Tıp Merkezi'nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Kim Yeon-Jae, "Tüm hastaları karantinaya alıp tedavi etmek mümkün değil. Hafif belirti gösterenler evde tedavi edilmeli" diyor.

Reklam
Reklam

"Ölüm oranını düşürmek için strateji hedefinin değişmesi gerekiyor. Hasta sayısında büyük artış kaydedilen İtalya gibi ülkeler de stratejisini değiştirmeli" diyor Dr. Kim.

Yüksek oranda bulaşmanın görüldüğü yerlerde derhal test merkezleri kuruluyor. Bu hafta Seul'de bir çağrı merkezinde çok sayıda kişide koronavirüs çıkması nedeniyle sağlık uzmanları binanın dışında bir test merkezi oluşturup yüzlerce personele test uyguladı.

Aşı umudu

Covid-19 hastaları iyileştikten sonra kan örnekleri inceleniyor. Bilim insanları, tespit edilen özel bir protein ile vücudun virüse karşı geliştirdiği antikorların belirlenebildiğini ve böylece aşı geliştirme umudu olduğunu söylüyor.

28 yaşındaki eski hastalardan biri olan Lee, Covid-19 hastalığının endişe yarattığını, ancak kendisinde fazla belirti ortaya çıkmadığını, sadece biraz öksürük olduğunu söylüyor.

"Kendi tecrübemden yola çıkarak temkinli ve güvenli olmanın önem taşıdığını, ama virüsten o kadar da korkmak gerekmediğini söyleyebilirim" diyor Lee.

"Bendeki belirtiler soğuk algınlığından daha hafifti. Yaşlıların daha dikkatli olması lazım. Sağlıklı gençlerin ise fazla endişelenmesi gerekmiyor. Ama yine de gerekli önlemlerin alınması önemli."

Reklam
Reklam

Hangi tedbirler alınıyor?

Güney Kore'de alınan koruyucu önlemler henüz herhangi bir bölgeyi karantina altına almayı veya seyahat sınırlaması getirmeyi gerektirmedi.

Şimdiki yöntem, şüpheli gelişmelerin izlenmesi, teste tabi tutulması ve tedavi uygulanmasını içeriyor.

50 milyonu aşkın nüfusuyla Güney Kore şimdiye dek hastalığın kontrol altına alınması için üzerine düşeni yaptı. Okullar kapatıldı, işyerleri evden çalışmayı teşvik ediyor, çok sayıda insanın bir araya geldiği etkinliklere son verildi.

Ancak her geçen gün başkent Seul'de sokağa çıkanların sayısı artıyor. Restoranlar, otobüsler, metrolar yeniden dolmaya başlıyor.

Koronavirüs tehdidine karşı önlem almak normalleşti. Çoğu kişi (bulabilirse) maske takıyor. Kalabalık binaların girişinde ısıölçer kameralarla insanların vücut ısısı ölçülüyor.

Reklam
Reklam

Asansörlerde el temizleme jelleri bulunduruluyor. Metro girişlerinde özel kostümlü görevliler insanlara sık sık ellerini yıkamaları gerektiğini hatırlatıyor.

Güney Kore'de ve birçok ülkede bütün bunlar artık normalleşmiş olabilir. Ama yetkililer hala tetikte ve mevcut riskin hafife alınamayacağı kanısında. Herhangi bir kilise, ofis, apartmanda ortaya çıkacak bir salgın birçok şeyi değiştirebilir.

Rachel Kim'e gelince… Ertesi gün telefonuna bir mesaj geldi. Koronavirüs bulunmadı. Ama testi yaptırdığı için mutlu.

"Bilmek en iyisi. Böylece başkaları için tehlike oluşturmamış oluyorum" diyor.