Veteriner hekimler camiası olarak koronavirüsle yıllardan beri muhatap olduklarını söyleyen Çakır, “Gerek kedi ve köpeklerde gerekse büyükbaş sığırlarda, gerekse koyun keçide koronavirüsüne sebep olan çeşitli hastalıklarla mücadele halindeyiz. Bunlarla ilgili aşılarımız elimizde mevcut. Mücadelemizi dört koldan yapıyoruz” dedi.
Çakır, “Biz bu koronavirüs aşılarını çok yıllar önce elde ettik. Hocalarımız bununla ilgili çalışmalar yaptı. Meslek grubu olarak koronavirüs ailesine hiç yabancı değiliz. Devamlı iç içeyiz, devamlı ciddi çalışmalar yapılıyor. Koronavirüsünün insanlarda Covid-19 suşuyla uğraşıyoruz. Bu virüsün hayvanlarda farklı suşuları alt sınıfları var. Hayvanlarda olan alt sınıflardaki suşular insanlara bulaşmıyor. Elimizdeki aşılarla bulaşmaya da engel olmuş oluyoruz” dedi.
Buzağılarda görülen koronavirüs hastalığının ishal belirtisi gösterdiğini açıklayan Çakır, “Aynı virüs ailesi ama buzağıdaki koronavirüs hastalığı buzağıda ishalle seyir gösteriyor ama insana bulaşan koronavirüsü akciğer problemleriyle seyir gösteriyor. Ülkemizde ciddi anlamda 5-15 günlük arasındaki buzağılarda yoğun anlamda buzağı ishali yaşanıyor. Ama bu yüzde yüz ölümcül olmayan bir hastalık. Gerek aşı çalışmalarıyla gerekse tedavi protokolüyle bunun üzerinden geliniyor” dedi.
Çakır, “Kedi ve köpek sahibi vatandaşlarımızın aşı takvimlerinde korona denilen aşı da var. Kedi ve köpeklerde her yıl olacak şekilde rutin olarak yapılıyor. Büyükbaş hayvanlarda da gebelik döneminde annelere yapılıyor. Doğum olduğunda süt ile antikor alınmış oluyor. İnsanlarımızın telaşa girmelerine gerek yok. Ülkemizde bulunan büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan insanlara bir bulaşma yok” açıklamasında bulundu.
(İHA)