Koronavirüs: İYİ Parti'li Çıray 'Kötü durumdayız', TTB 'Açıklamalarla saha bilgileri uyuşmuyor' diyor

Türkiye'de 1 Haziran'da başlayan normalleşme süreciyle sokağa çıkma yasağı dahil, birçok kısıtlamanın kaldırılmasıyla birlikte, koronavirüs vakalarında son haftalarda hem günlük vaka sayısı, hem de yaşamını yitirenlerin sayısı artarken; Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan rakamların gerçekliği de tartışma konusu oldu.

Türkiye'de 1 Haziran'da başlayan normalleşme süreciyle sokağa çıkma yasağı dahil, birçok kısıtlamanın kaldırılmasıyla birlikte, koronavirüs vakalarında son haftalarda hem günlük vaka sayısı, hem de can kaybı artarken Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan rakamların da tartışma konusu oldu.

Türkiye'de resmi koronavirüs vaka sayısının birçok ülkeye göre düşük seyretmesi üzerine pandeminin ilk dönemlerinde de tartışma konusu olan, "Gerçek rakamlar gizleniyor" iddiası son dönemlerde yeniden gündeme geldi. Bunun nedeni de günlük yeni vaka sayısının, iyileşen hasta sayısının üstüne çıkması oldu.

Reklam
Reklam

Bu konudaki ilk önemli açıklama, kendisi de hekim olan ve geçmişte Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde de bulunan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray'dan geldi.

Geçtiğimiz günlerde yazılı açıklama yapan Çıray, doktorların 'Covid-19 teşhisi koyduğu raporların geri döndüğünü ve açıklanan ölüm rakamlarının gerçeği yansıtmadığını' dile getirdi.

Ardından da yine İYİ Parti'nin düzenlediği çalıştaya katılan Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanları, ellerindeki mezarlık verilerine dayanarak, Covid-19 nedeniyle ölümlerin, açıklanan çok daha fazla olduğunu söyledi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Türkiye genelinde 20-22 ölüm açıklandığı gün, sadece başkentte 17 kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı ise yeniden gündeme gelen iddialarla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

'Normalleşme adını koyarak, rehavete sevk ettiler'

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Aytun Çıray, kendisinin koronavirüs salgınıyla ilgili rakamların şeffaflığı konusunda, Sağlık Bakanı tarafından yanıtlanması için ilk olarak geçen Nisan ayında soru önergesi verdiğini belirtip, ancak hala kendisine bir yanıt verilmediğini söyledi.

Reklam
Reklam

Yaklaşık bir ay önce Sağlık Bakanlığı'na, yoğun bakım ve entübe hasta sayısının artacağı ve sağlık sisteminin çökebileceği uyarında bulunduğunu belirten Çıray, gelinen noktanın 'kendisini haklı çıkardığını' ifade etti:

"Fakat bugün itibariyle durum hakikaten vahim. Yaklaşık 18 bin yatan hasta olduğunu söylüyor sayın Bakan. Bu PCR pozitif olan. Türkiye'de 100 bin yatak var yaklaşık. Burada yatanların büyük bölümü entübe ya da yoğun bakım değil ama Covid'li. Yaklaşık 120 bin Covid'li yatıyor hastanelerde. Yatan hastalar, evlere gönderilen hastaların yaklaşık yüzde 15-20'si. Çünkü bir kısım hasta da genel durumu takip edilme şartıyla, yutkunma, solunum güçlüğü yoksa ilaç verilerek eve gönderiliyor.

"Dolayısıyla eğer yüzde 15-20 hastanede yatıyor, yüzde 85 hasta evlere gönderiliyorsa, bugün itibariyle Türkiye'de 800 bin teşhis edilmiş Covid hastası olması gerekir.

"Sağlık Bakanı açıklama yapıyor, yaptığı açıklamalarla yeni sürecin adını da normalleşme koyarak, milletimizi rehavete sevk ettiler. Ayrıca turizmi teşvik etmek adına her şeyin önünü açtılar.

Reklam
Reklam

"Dolayısıyla bulaşıcılık oranını yükselttiler. Ekonomik sıkıntı nedeniyle bunu yaptılar ama bu yaptıkları önümüzdeki süreçte daha büyük ekonomik sorunlar getirecek ve daha önemlisi insan hayatını ve sağlığı tehdit eden bir siyaset uyguladılar ki, bu kabul edilemez."

'2,4'e sabitlendi 5, 7 ile çarpılmalı'

Tüm dünyada Covid-19'a bağlı ölüm oranlarının yüzde 5-6'larda seyrettiğine işaret eden Çıray, Türkiye'de ise "adeta yüzde 2.4'e sabitlendiğini" dedi ve "Ne yazık ki bu rakamın 5 ila 7 ile çarpılması gerektiğini düşünüyorum. Bunları açıkça ifade etmek zorundayız" diye konuştu.

Çıray şu uyarıda bulundu: "Bunları söylerken bu kadar açık ifade kullanmıyordum ama halkımızı da dikkatsiz olan insanımızı da korkutmak ihtiyacı duyuyorum. Bu korkutmayı yaparken, kafamdan bir şey uydurmuyorum. Emin olun, hepsini saygın bilim insanlarına danışarak söylüyorum."

'Viral pnömani yazılıyor'

Kendisinin hekim olduğunu ve Anadolu'daki meslektaşlarından bir çok veri geldiğini anlatan Çıray, elindeki belgelere göre bir çok vakada, komplikasyonların, teşhis olarak raporlara geçtiğini ifade etti.

Reklam
Reklam

Covid-19 teşhisi konulan bir hastanın raporunun geri gönderildiğini ve yeniden raporun düzenlendiği bilgisinin kendisine geldiğini anlatan Çıray, genel olarak, bu tür durumlarda raporlara "viral pnömani" olarak yazıldığını ifade etti.

'14 gün genel karantina ilan edilsin'

İktidarın salgın üzerinden bir "başarı hikayesi" çıkarmaya çalıştığını savunan Çıray, Sağlık Bakanlığı'na yeni bir strateji belirleme çağrısı yaptı:

"İlk kez buradan çağrı yapıyorum, derhal 14 gün genel karantina ilan edilsin. Bir tarama yapılsın, durum tespiti yapılsın, ondan sonra yeni bir strateji belirlensin.

"Bütün bunlar yapılırken, sokağa çıkma mecburiyeti olan tarım işçileri, hayvancılık işçileri güvenlik sağlık gibi hayatımızı idame ettirecek kişilere serbest çıkış kartı verilsin. Bunların dışında tamamı Türkiye'nin 14 günlük bir karantinaya alınsın, ondan sonra yeniden bir strateji belirlensin."

TTB Başkanı Adıyaman: 'Bakanlıkla, sahadan gelen veriler arasında uyumsuzluk var'

Koronavirüs vakaları konusunda Sağlık Bakanlığı'nın verilerinin şeffaf olmadığını savunan kurumlardan birisi de Türk Tabipleri Birliği (TTB).

Reklam
Reklam

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, baştan beri bakanlığın günlük vaka ve virüse bağlı ölüm rakamlarının şeffaf olarak paylaşılmadığı görüşünü dile getirdiklerini belirtirken, tüm çağrılarına karşın, il il günlük vaka ve ölü sayılarının açıklanmadığına işaret etti.

TTB'nin 65 ilde örgütlü olduğunu ve bizzat sahadan kendilerine bilgi geldiğini belirten Adıyaman, kendilerine ulaşan bilgilerle, bakanlığın açıkladığı rakamların uyuşmadığını söyledi:

"Sadece TTB'ye gelen bilgiler değil bunlar. Ankara, Konya İl Sağlık Müdürlükleri'nin, Adıyaman Belediye Başkanı'nın, Malatya, Erzurum, Rize, Ankara valiliklerinin açıklamalarına bakıldığında da, Sağlık Bakanlığı'nın verileriyle uyuşmuyor.

"En son Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, 'Tüm Türkiye'de 20-22 kişinin yaşamını yitirdiğinin açıklandığı gün, Ankara'da 17 yurttaş hayatını kaybetti' demişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının açıklaması daha da önemli, 'Rakamlara baktığımız zaman bir İstanbul etmiyor' diyor.

"Şimdi 6 bin 200 civarında bir kayıp söz konusu, bu demek ki İstanbul'da daha fazla kayıp söz konusu.

Reklam
Reklam

"Biz başından beri, büyükşehir belediyelerinin bir sene önce hayatını kaybedenlerle ilgili oranlara bakıldığında istatistiksel olarak, ne kadar daha fazla yurttaşın bu sene hayatını kaybettiğini bularak buradan Covid'den ölenlerin rakamını çıkarabileceğimizi söylemiştik.

"Belli ki belediye başkanları zaten istatistikleri almışlar, şimdi söylemeyi tercih ettiler. Sonuç itibariyle Ankara'da kamuda çalışan diş hekimi arkadaşlarımız, filyasyon yapıyor. Onlardan gelen bilgiler var, Ankara 12 bölge. Ankara'dan gelen bilgiler Çankaya'dan 400 civarında, Mamak'tan bazen 300 bazen 400 civarında yeni vaka sayı geliyor.

"Batman Tabip Odası'ndan günde 600 yeni vakamızı var bilgisi geliyor, Diyarbakır Urfa'dan 300-400 telaffuz ediliyor. Bunları topladığımız zaman Sağlık Bakanlığı ile kamuoyu arasında bir kopukluk var, rakamlar uyuşmuyor. Çünkü bu veriler, o hastanede çalışan testi yapan doktorlara bile verilmiyor, bir merkezde toplanıyor ve Sağlık Bakanlığı'na gönderiliyor."

'Laboratuvarlarla neden gizlilik sözleşmesi yapıldı?'

TTB olarak baştan beri "şeffaflık" çağrısı yaptıklarını belirten Adıyaman, ancak Sağlık Bakanı ve bir kaç kişi dışında bu bilgilerin kimseyle paylaşılmadığını ifade etti.

Reklam
Reklam

Bakanlığın 211 laboratuvar ve özel hastane laboratuvarı ile anlaşma yaptığını kaydeden Adıyaman, "Madem şeffafsınız 211 laboratuvarla ve özel hastane laboratuvarı ile anlaşıldı, neden gizlilik sözleşmesi yapıyorsunuz. Toplumun pandemiye katılımını sağlamak için bütün verilerin şeffaf olarak açıklanması gerekiyor" dedi.

Vaka sayısındaki artış nedeniyle hastanelerde yoğunluk başladığına işaret eden Adıyaman, son dönemde durumu ağır hasta sayısı ve zatürre oranlarının arttığını, buna bağlı olarak da yaşamını yitirenlerin sayısının da yükseldiğini ifade etti.

Bu durumun sağlık çalışanlarını da tehdit ettiğini ve bir haftada 4 hekim, bir ambulans şoförünün yaşamını yitirdiğini belirten Adıyaman, "Artık hekimlerde bir infial, kızgınlık, tükenmişlik hissi var. Bunun için Sağlık Bakanlığı'na bir mektup yazarak acil toplantı talebinde bulunduk" dedi.

Adıyaman, Bakanlık'tan görüşme taleplerine bir yanıt gelmediğini söyledi.

'Hekimler istifa ediyor'

Adıyaman, ağırlaşan tablo karşısında bir çok hekimin ya emekliliğini istediğini, ya da istifa yoluna gittiğini de ifade etti. Son olarak Manisa'da yedi hekimin emekliye ayrıldığını veya istifa ettiğini belirten Adıyaman, Alanya, Batman, Düzce, Ankara'da da çok sayıda meslektaşının istifa ya da emekliliği tercih etme durumunda kaldığını söyledi.

Reklam
Reklam