Koronavirüsle ilgili yanlış bilgilerin izini süren bir BBC ekibi; bu bilgilerle saldırılar, kundaklamalar ve ölümler arasında bağlantılar buldu.
Uzmanlar, söylentiler, komplo teorileri ve yanlış sağlık bilgilerinin yol açtığı dolaylı zarar potansiyelinin çok daha büyük olabileceğini söylüyor.
46 yaşında bir Amerikalı olan Brian Lee Hitchens, ‘’Hükümetin koronavirüsü bizim dikkatimizi dağıtmak için kullandığını ya da bunun 5G teknolojisi ile bir ilgisi olduğunu sanıyorduk. O yüzden başta kurallara uymadık ve yardım istemekte geciktik’' diyor.
Brian şu anda Florida’da hastanede ve bizimle yatağından telefonla konuşuyor. Karısının durumu kritik. O da yan koğuşta, uyutulmuş ve solunum cihazına bağlanmış halde yatıyor.
Sesi titreyerek ‘’Ciğerleriyle uğraşıyorlar. Tamamen enfekte olmuş. Vücudu tedaviye cevap vermiyor" diyor.
Eşiyle internette komplo teorilerini okuduktan sonra hastalığın uydurma bir hikaye olduğunu, uydurma olmasa da gripten daha kötü olamayacağını düşünmüşler.
Ama ikisi de Mart ayının başında Covid-19'a yakalanmış.
Brian nefes nefese konuşuyor:
"Şimdi koronavirüsün kesinlikle sahte olmadığını biliyorum. Hastalık var ve yayılmaya devam ediyor."
BBC ekibi, koronavirüsle ilgili yanlış bilgilerin insani maliyetini araştırdı. Bir kısmı daha önce bildirilmemiş onlarca olayı inceledik, bunların doğruluğunu çek etmek amacıyla etkilenen insanlarla ve sağlık yetkilileriyle görüştük.
Yanlış bilgilerin etkileri bütün dünyada görüldü.
İnternetteki asılsız söylentiler Hindistan’da linç tarzı saldırılara ve İran’da da kitlesel zehirlenme olaylarına yol açtı.
Telekomünikasyon mühendisleri tehdit edilip saldırıya uğradılar ve telefon direkleri ateşe verildi - hepsi bu komplo teorileri yüzünden. Ve Arizona'da bir çift, bir şişe akvaryum temizleyicisinin, koronavirüsü önleyici bir madde içerdiğini düşündü.
Wanda ve Gary Lenius hidroksiklorokinin koronavirüse karşı etkili olabileceğini ilk duyduklarında Mart ayı sonlarıydı.
Çift, Phoenix’teki evlerinin bir köşesinde, etiketinde kulağa benzer gelen bir maddenin bulunduğu eski bir şişeyi farkettiler.
Hidroksiklorokinin virüse karşı etkili olma potansiyeli var ama araştırmalar devam ediyor. Hastalığa karşı etkisi halen kanıtlanmış değil.
Geçtiğimiz Pazartesi günü Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yapılan yeni bir araştırmanın, Covid-19 hastalarının ölüm riskini arttırabileceğine işaret etmesi üzerine hidroksiklorokinle ilgili klinik denemelerin durdurulduğunu açıkladı.
Maddenin koronavirüse etkisi hakkındaki spekülasyonlar Ocak sonuna doğru Çin’de internet üzerinde yayılmaya başlamıştı. Çin devlet yayın organları da dahil medya hidroksiklorokinin anti-viral etkilerine dair eski çalışmalardan alıntılar yapmıştı.
Sonra bir Fransız doktor cesaret verici sonuçlar aldığını iddia etti. Sonradan o çalışma hakkında kuşkular doğdu ama yine de hidroksiklorokine ilgi arttı.
Farklı ölçülerde kuşku kaydı koyarak da olsa çeşitli medya kuruluşlarının yanısıra, Tesla CEO'su ElonMusk ve Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun da aralarında bulunduğu etkili kişiler hidroksiklorokinden bahseder oldu.
Hidroksiklorokin Beyaz Saray basın toplantılarına ve ABD Başkanı Donald Trump'ın tweetlerine kadar girmeyi başardı.
Trump 3 Nisan'da "Ne kaybedersiniz ki? Alın" dedi. Mayıs ayının ortalarında daha da ileri giderek, tavsiyesine kendisinin de uyduğunu söyledi.
https://twitter.com/realDonaldTrump/status/1241367239900778501?s=20
İnternet izleme aracı CrowdTangle'ın verilerine göre, her bir yorum, sosyal medyada ilaç hakkındaki yorumlarda büyük artışlara yol açtı.
Bu ilacın dozunun aşıldığı vakalar çok nadir ama salgının yarattığı endişe ortamı insanları ifrata yöneltebiliyor.
Nijerya'da hidroksiklorokin zehirlenmesinden hastaneye kaldırılanların sayısındaki artış üzerine Lagos sağlık yetkilileri kamuoyunu bu ilacın kullanımı konusunda uyardılar.
Mart ayı başlarında 43 yaşındaki bir Vietnamlı, yüksek dozda hidroksiklorokin aldıktan sonra Hanoi'daki bir hastaneye kaldırıldı. Kızarmıştı, titriyordu ve düzgün göremiyordu. Hastanenin başhekimi doktor Nguyen Trung Nguyan, erken müdahale edilmeseydi hastanın ölebileceğini söyledi.
Gary ise o kadar şanslı değildi. Eşi Wanda ile birlikte içtikleri sıvı zehirli bir madde içeriyordu.
Dakikalar içinde her ikisinin de başı dönmeye ve terlemeye başladılar. Kustular, soluk almakta zorlanıyorlardı. Gary öldü, Wanda hastaneye kaldırıldı.
Wanda daha sonra aslında akvaryum temizlemekte kullanılan o sıcıyı neden içtikleri sorulduğunda "Trump sürekli bunun hastalığı neredeyse tedavi ettiğini söyleyip duruyordu" diye cevap verdi.
İran’da yetkililer, koronavirüsü iyileştirici etkisi olduğu yönündeki söylentilerin yayılmasından sonra yüzlerce insanın alkol zehirlenmesinden öldüğünü açıkladı.
Ülkede ilaçların denenmesi ve kullanımını denetleyen kurumdan Kambiz Soltaninejad, "sosyal medyadaki sahte haberler yüzünden" ölenlerin sayısının Nisan ayı sonu itibariyle 796'ya ulaştığını söyledi.
İçkinin yasak olduğu ve kaçak içkilerin de sık sık zehirlenmelere yol açtığı İran'da bu ölümlerin ne kadarına koronavirüs konusundaki sahte haberlerin yol açmış olabileceğini tahmin etmek kolay değil.
Ancak bu olayda BBC muhabirleri resmi açıklamalar yapılmadan önce, cep telefonundan haberleşme uygulaması Telegram üzerinden alkolün tedavi edici etkilerine ilişkin söylentileri gördüler.
BBC İzleme Servisi'nin sahte haber kontrolü ekibinden Şayan Sardarizadeh, bu tür bir açıklama yapmanın İran açısından 'küçük düşürücü' görüleceğini, o nedenle alkol zehirlenmesinden ölenlerin sayısının az bile verilmiş olabileceğini söylüyor.
5 yaşındaki bir çocuğun, koronavirüsten korumak için anne babasının içirdiği kaçak alkolden zehirlenerek kör olduğu bir vakayı BBC bizzat doğruladı.
İngiltere'den bir teyit kuruluşu olan Full Fact'in editör yardımcısı Clare Milne "Yanlış bilginin insanların hayatlarını mahvedebileceğini biliyoruz," diyor ve ekliyor:
"Çok büyük zararlar verme potansiyeli taşıyorlar."
Başkan Trump hidroksiklorokinden başka tedavilerden de bahsetti. Nisan ayı sonlarında, mor ötesi ışınların virüsü etkisiz hale getirebileceğini söyledi. Trump sözlerini, "Ve sonra dezenfektanın virüsü bir dakika içinde yok ettiğini görüyorum. Bir dakika! İçeri enjekte ederek, neredeyse temizlik yapar gibi böyle bir şey yapmamızın bir yolu var mı?" diye sürdürdü.
Trump daha sonra yorumlarının bir tür şaka olduğunu söylediyse de bazı Amerikalılar hiç de böyle algılamadılar ve insanlar zehirlenmeye karşı ilk yardım telefon hatlarını aramaya başladılar.
Kansas'da böyle bir ilk yardım hattından sorumlu yetkililer, kendilerini arayan birinin, Trump'ın açıklamasından sonra arkadaşının dezenfektan etkili sabun yuttuğunu anlattığını söylüyorlar.
New York’taki Elmhurst Hastanesi’nden Doktor Duncan Maru da meslektaşlarının dezenfektan yutan hastaları tedavi ettiklerini anlattı ve "Bunlar kanser ve mide-barsak kanamaları gibi uzun vadeli sonuçlara yol açabilir" dedi.
Sosyal ağlar da komplo teorilerinin yayılması için verimli zeminler oluşturuyor.
Bunlardan koronavirüsle ilgili biri kundaklamalara ve saldırılara yol açtı.
5G cep telefonu teknolojisinin bir şekilde koronavirüs salgınına yol açtığı iddiası yüzünden İngiltere'de telefon direklerine yönelik 70 saldırı yaşandı. İngiltere'deki bir dijital altyapı şirketi olan Openreach'in teknisyenlerinden Dylan Farrell, minibüsüyle Nisan ayında Leicester yakınındaki Thurmaston’dan geçiyordu.
Uzun bir gün olmuştu ve akşam yemeğinde ne yiyebileceğini düşünerek bir kavşağa girdiğinde bağırışları duydu.
Önce başkasına bağırıyorlar sandı. Fakat arabasının camından birinin "5G" diye bağırdığını duyunca kendisine bağırıldığını anladı.
Adamın biri "Ahlaksızsınız! 5G hepimizi öldürüyor" diye bağırıyordu.
Dylan, ‘’Eğer kapıları hemen kilitlemeseydim içeri girip bana saldıracağına şüphe yoktu. Çok korkutucuydu’’ diyor.
Hızlıca oradan uzaklaştı. Olayla ilgili hiçbir gözaltı işlemi uygulanmadı.
Full Fact’ten Claire Milne, ‘’5G hakkında bir çok farklı komplo teorisi uzun zamandır internette dolaşıyor. Şimdi bunlar koronavirüsle bağlantılandırılarak geliştirildi’’ diye konuşuyor.
Mart ayında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, salgının "tehlikeli bir düşman" arayışlarını alevlendirebileceği uyarısında bulundu.
Asya ve Çin kökenli insanlara karşı ırkçılığı kastediyordu ancak virüs birçok ülkede gerginlikleri tırmandırdı.
Nisan ayında Delhi’de üç Müslüman ayrı olaylarda vahşice saldırıya uğradılar. Müslümanların virüsü yaydığı söylentilerinin yayılmasından sonra dövülmüşlerdi.
Hindistan’ın doğusunda küçük bir kasaba olan Sisai’de ise rakip çeteler çatıştı. Bu olay da Müslümanların virüsü yaydığı söylentileri üzerine Müslüman bir çocuğun dövülmesiyle başladı. Genç bir adam hayatını kaybetti, bir diğeri ise ağır yaralandı.
Öte yandan etnik toplumlar içinde de yanlış haberler yayıldı. İngiltere, Bradford’ta, beyaz olmayan hastaların ölüme terk edildiği söylentileri dolaşıyor.
Ve Hindistan'ın batısındaki bir şehir olan Indore'da, virüse maruz kalmış olabilecek birinin izini bulmaya çalışan doktorlar taşlı saldırıya uğradı. Doktorlara yönelik saldırının ardında WhatsApp’ta dolaşan, sağlıklı Müslümanların sağlık çalışanları tarafından götürülüp virüs enjekte edildikleri yolundaki yalan haberler vardı.
Nisan başlarındaki bu saldırıda iki doktor ağır yaralandı.
İnternette dolaşan yanlış bilgiler doğrudan sonuç yaratabilir ve Facebook gibi sosyal medya platformları tehdit oluşturan koronavirüs paylaşımlarını kaldıracaklarını söylüyorlar.
Fakat yanlış bilginin dolaylı veya gecikmeli etkileri de olabilir.
Koronavirüs hakkındaki komplo teorilerinin etkisinde kalan ve koronavirüse yakalanan BrianLee Hitchens durumu ağır olan karısının iyileşmesini umuyor.
Brian ve eşinin hastalık hakkında net bir inançları yoktu. Salgının sahte olduğu, 5G ile bağlantılı olduğu veya gerçek olup hafif bir rahatsızlık olduğu fikirleri arasında gelip gidiyorlardı.
Bu nedenle resmi uyarılara rağmen normal hayatlarına devam ettiler. Brian memleketi Jupiter kasabasında taksi şoförlüğüne devam etti. Alışverişe gitti ve eşinin ilaçlarını aldı. Karısının uyku apnesi ve astımı olmasına rağmen Brian ne maske taktı ne de sosyal mesafeye uydu.
Virüse yakalanmak Brian’ı gerçekliğe döndürdü. Sosyal medyaya girip, insanları yanlış bilgiler ve komplo teorileri hakkında uyarmaya girişti.
Uzmanlar komplo teorileri ile savaşlarında Brian’ın mesajlarının, birçok haber, yorum ve teyit çalışmasından daha etkili olacağını söylüyor.
Full Fact’ten Claire Milne, " Yanlış bilgiyi düzeltmenin en etkili yollarından biri, düzeltmeyi bu söylentiyi çıkaran kişinin yapması" diyor.
Brian'ınki aşırı bir vaka olabilir, fakat ortalıkta çok fazla bilgi dolaştığından, birçok kişi internet üzerinden okuduğu şeyler yüzünden yanıldı.
Bu insanlar sahte tedavi yöntemleriyle kendilerini öldürmüyor. Ama koronavirüsün gerçek ve ciddi olduğuna inanmayarak kendilerinin hayatta kalma şansını azaltıyorlar.
New York'ta Mayıs ayının alışılmadık ölçüde soğuk bir Cuma günü kırklı yaşlarında iki adam Queens bölgesindeki bir hastanenin acil servisine geldi. Oda arkadaşıydılar. Uzun vardiyalar çalışıp, aynı yatağı paylaşıyorlardı. Ve ikisi de ağır hastaydı.
Doktor Rajiv Fernando, birkaç saat içinde iki arkadaştan birinin gözleri önünde öldüğünü gördü. Diğeri ise solunum cihazına bağlandı.
Fernando iki arkadaşa neden hastaneye daha önce gelmediklerini sorunca, ikili internetten virüsün çok ciddi olmadığını okuduklarını söylediler.
İki arkadaş aslında risk grubu içindeydi ancak Dr Fernando eğer yanlış yönlendirilmeselerdi ve daha önce hastaneye gelselerdi belki de kurtulabileceklerini düşünüyor.
Kraliyet Pratisyen Hekimler Fakültesi Dekanı Profesör Martin Marshall, meslektaşlarının, İngiltere'de de internette gördükleri bilgilere inanan hastalarla karşılaştıklarını, örneğin bazılarının hasta olup olmadıklarını anlamak için nefeslerini tutmak gerektiğine ya da sıcak şeyler içmenin virüsü öldüreceğine inandıklarını aktarıyor.
Başkan Trump'ın dezenfektanla ilgili açıklamalarından etkilenenler de oluyormuş.
Elmhurst Hastanesi’nden Dr Maru, tedavilerini geciktiren insanların sayısının şaşırtıcı derecede yüksel olduğunu söylüyor.
Hastalığı kapan ancak virüsün bir aldatmaca olduğuna ya da sosyal mesafenin işe yaramadığına inandıkları için hayatlarını kaybeden insanlar biliyor. Kendisi ve meslektaşlarının, hastaları tedavi edebilecekleri değerli zamanlarını yanlış bilgileri çürütmekle harcadıklarını söylüyor.
Ancak telefonda bitkin bir sesle konuşan ve tekrar mesai için hastaneye dönmeye hazırlanan doktor Maru hastaları suçlamak istemiyor.
“Yanlış bilgi yapısal bir sorundur” diyor. "Birini çamaşır suyu içmek ya da hastaneye gelmemek suretiyle ölmekle suçlamak, yolda yürürken sarhoş bir sürücü yüzünden arabanın altında kalıp ölen birini suçlamaya benziyor."
Yanlış bilgilendirmeye karşı sosyal medya şirketleri yeni kurallar hazırladılar.
Facebook yaptığı açıklamada, "Zararlı yanlış bilgilere izin vermiyoruz ve yanlış tedavi önerilerini, koronavirüsün var olmadığını, 5G'den kaynaklandığını veya sosyal mesafenin etkisiz olduğunu iddia eden yüz binlerce gönderiyi kaldırdık" dedi. Ayrıca şirket 90 milyon içeriğe uyarı etiketleri koyduğunu söyledi.
YouTube, tehlikeli tedavileri teşvik eden içeriğe izin vermediğini ve hastalığın varlığına itiraz etmek veya 5G'den kaynaklandığını öne sürmek de dâhil olmak üzere bir dizi kural uyguladığını söylüyor.
Koronavirüs aşısı için araştırmalar devam ederken, aşı karşıtlarının ve komplo teorilerine inanan insanların ve grupların sayıları artmaya başladı. Bu acil bir tehlike oluşturmasa bile ciddi bir sağlık tehdidi oluşturuyor.
Konuştuğumuz bazı doktorların en korktukları şey, büyük çabalarla bulunabilecek koronavirüs aşısının yanlış bilgiler nedeniyle baltalanması.
Sağlık uzmanları, geleceğin şu an gördüklerinden dolayı korkutucu olduğunu ifade ediyorlar.
New York’tan Dr Fernando mesaisini tamamladıktan sonra bizimle Skype’tan konuşurken ‘’Çok fazla can kaybettik. Çok geç geliyorlar. Ve gözlerimizin önünde ölmelerini seyrediyoruz.’’ diyor.
Florida’dan koronavirüs hastası Brian'ın ise, kendisinin de birkaç gün öncesine kadar inandığı komplo teorilerine hala inananlar için bir mesajı var.
‘’Benim gibi aptal olmayın ve bana ve eşime olanlar size olmasın” diyor.