Kalp Damar Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Rodoplu, damarların içinde ani pıhtılaşma, öldürebilen ancak önlenebilen bir hastalık olduğunu belirtti. Rodoplu, "Atardamarların içinde oluşan damar sertliği, diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon (yüksek tansiyon), hiperlipidemi (yüksek kolesterol) gibi damarların içinde kireçlenmeye yol açan hastalıklar, yeterli su içmemek, uzun süre hareketsiz kalmak risk faktörlerinden olup, doğum kontrol hapları kullananlar, hamile bayanlar ve sigara ve alkol kullananlar da risk altındadır. En büyük risk ise hareketsiz kalmaktır. Buradaki esas mantık baldır kaslarının çalışmasıdır. Baldır kaslarını çalıştırarak kanı daha yukarı getirebiliyor. Örneğin ofiste uzun süre hareketsiz kalan birisi iki saat çalışacaksa bunun 10 dakikasını küçük yürüyüşler yapması gerekir" dedi.
Dünyada 37 saniyede bir kişi trombozdan öldüğünü anlatan Rodoplu, "Pıhtının aslında vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Bir yerimiz kanadığı zaman kan hücreleri oraya gelerek bir pıhtı oluşturuyorlar. Bu pıhtı damar içinde olduğu zaman bir hastalık oluşuyor. Bu hem bir atardamarda olabilir hem de bir toplardamarda olabilir. Bu hastalık dünyada 37 saniyede bir kişinin ölümünden sorumludur. Her 4 kişinin birinin ölümünden sorumlu olan bu hastalık, önlenebilen hastane ölümlerinin de ilk sırasında yer alıyor" dedi.
Kalp Damar Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Rodoplu, kalp damar cerrahları olarak en çok uğraştıkları hasta grubu ani pıhtılaşma yaşayanlar ve sonrasında damarları tıkanan hastalar olduğunu belirterek, "Atardamarlarda veya toplardamarlarda olduğunda hastanın hayatını tehdit eden bir hastalığa dönüşüyor. Ancak tedavisi olan bir hastalıktır. Hareketli olmak son derece çok önemli. Hareketsiz kaldığımızda damarlardaki kanın dolaşımı yavaşlıyor. Venöz yetmezlik (toplardamar yetmezliği), varis, derin ven trombozu, atardamar sertliği ve damar daralmaları, şah damarlarında tıkanıklık, kalp damar hastalıkları ve akciğer hastalıkları özellikle damarların içinde ani pıhtılaşmaya yol açabilir ve bu hastalıkların zamanında tedavi edilmesi ve ilerlemesinin önlenmesi oldukça önemlidir. Ancak günümüzde teknolojinin ilerlemesi sayesinde çok kolay yöntemlerle bu hastalığın önüne geçebiliyoruz. Türkiye’de pıhtıya karşı çok iyi tedaviler uygulanıyor. Pıhtıya karşı çok çeşitli ilaçlar bulunuyor. Fakat ciddi bir oranda insanlar bu sorunu yaşamaya devam ediyor. Hareketsizlikten uzak duran birisi bu tür sorunları yaşamıyor" dedi. (İHA)