Koronvirüsten korunmak için sıtma ilacı kullananlara önemli uyarı

Prof. Dr. Ahmet Aydın, sıtmanın ve bazı önemli hastalıkların tedavisinde kullanılan Klorokin ve Hidroksiklorokin içeren ilaçların koronavirüsten (Covid-19) korunmak için önerilmesi konusunda uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Aydın, “Bu ilaçların Covid-19 hastalığına yakalanmamak için önceden alınması hakkında hiçbir bilimsel veri şu an yoktur. Bu durumu dile getirenler içinde bulunduğumuz zor dönemde halkımızın sağlığı için çok büyük bir tehlike oluşturmaktadır” dedi.

Sıtmanın ve bazı ciddi hastalıkların tedavisinde kullanılan Klorokin ve Hidroksiklorokin içeren ilaçların, Covid-19’dan
korunmada ve hastalığın tedavisinde etkili olduğu yönünde medyada yer alan haberler birçok vatandaşın ilaçlara yönelmesine yol açtı. Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, ilaçlar hakkında hekim ve eczacı dışında yetkisiz ve bilinçsiz kişilerce bilgilendirme yapılmasının son derece yanlış olduğuna ve bu bilgilerin vatandaşlarımızın kafasını bulandırdığına dikkat çekti.

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Ahmet Aydın, Klorokin ve Hidroksiklorokin içeren ilaçlar hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Prof. Dr. Aydın, bu ilaçların resmi olarak hangi hastalıkların tedavisinde kullanıldığıyla ilgili şunları söyledi:

“Yetişkinlerde romatoid artrit, diskoid ve sistemik lupus eritematozus, güneş̧ ışığına bağlı oluşan veya güneşle şiddetlenen dermatolojik rahatsızlıklarda; çocuklarda ise juvenil idiyopatik artrit (diğer tedavilerle kombine halinde)
Diskoid ve sistemik lupus eritematozus da kullanılıyor.”

'ŞU AN HİÇBİR BİLİMSEL VERİ YOKTUR'

Bu ilaçların Covid-19 hastalığının tedavisinde kullanım durumun ne olduğuyla ilgili Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Klorokin ve hidroksiklorokin, Çin’de başlayan Covid-19 hastalığının tedavisinde, Çin’li bilim insanlarınca diğer antiviral ilaçlarla birlikte hastaların tedavisine yardımcı olabileceği hakkındaki deneyimlerinin vaka raporlarıyla bilim dünyasına duyurulmasıyla ortaya çıkmış bir durumdur. Bunun dışında başka bir klinik araştırma veya kontrollü çalışmalar henüz yoktur, bu konuda daha çok çalışma ve değerlendirmeler gerekmektedir. Şu an gündemde olduğu üzere bu ilaçların Covid-19 hastalığına yakalanmamak için önceden alınması hakkında hiçbir bilimsel veri şu an yoktur. Bu durumu dile getirenler içinde bulunduğumuz zor dönemde halkımızın sağlığı için çok büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Bu tehlike gerekmediği halde ilaç kullanmasının sağlık riskleri yanında kişilerin kendilerini rahat hissetmesine yol açması da diğer büyük bir riski teşkil etmektedir” dedi.

Reklam
Reklam

BU İLAÇLAR NASIL ETKİ EDER?

Prof. Dr. Ahmet Aydın, ilaçların nasıl etki ettiğiyle ilgili ise “Klorokin ve hidroksiklorokin gibi sıtma ilaçları (antimalaryal) aşağıdaki değişik farmakolojik etkilere sahiptirler. Bu etkilerinin bazıları romatizmal hastalıkların tedavisinde faydalıdır ancak hangi farmakolojik etkiyle tedavi ettiği tam olarak bilinmemektedir” dedi ve ekledi: “Bu grup ilaçlara atfedilen değişik aktiviteler sülfidril grupları ile etkileşim, enzim aktivitesiyle etkileşim (fosfolipaz, NADH-sitokrom C redüktaz, kolinesteraz, proteazlar ve hidrolazlar dahil), DNA bağlanması, lizozomal zarların korunması, prostaglandin oluşumunun baskılanması, polimorfonükleer hücre kemotaksisinin ve fagositozun baskılanması, monositlerden interlökin 1 üretimine müdahale etmesi ve nötrofil süperoksit salınımının baskılanması.”

BU GRUP İLAÇLARIN BİLİNÇSİZCE KULLANILMASINA BAĞLI RİSKLER NELERDİR?

Prof. Dr. Ahmet Aydın ilaçların bilinçsizce kullanılmasına da özellikle dikkat çekti. Aydın, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

“Göz harabiyeti: Anormal renkleri görme, görme alanı bozukluğu veya gözün odaklanma zorluğu veya gözün kornea tabakasında opaklık gibi çok ciddi göz bozuklukları görülebilir. Hareket bozuklukları: Ekstrapiramidal belirtiler olan hareket ve kas bozuklukları görülebilir.

Hipoglisemi: Antidiyabetik ilaçlarla tedavi edilen veya tedavi edilmeyen hastalarda hayatı tehdit edebilecek bilinç kaybı da dâhil olmak üzere ciddi hipoglisemiye neden olabildiği gösterilmiştir.

Kronik kalp toksisitesi: Bazı ölümcül sonuçları da olan ve ciddi kalp yetmezliğine neden olan kardiyomiyopati vakaları görülebilmektedir. Kalp çarpıntısı veya kalbin anormal atmasına yol açan kalpte iletim bozukluklarına yol açabilmektedir.

Kemik iliği depresyonu: Kemik iliğini baskılayarak kan yapımı ve kanın şekilli elemanlarının yapımındaki bozukluğa bağlı olarak gelişen kansızlık, agranülositoz, beyaz kan hücrelerinde azalma ve trombositlerde azalma görülebilmektedir.

Reklam
Reklam

Gen hasarı ve kanser oluşturma riski:Deneysel veriler, bir tür genotoksisite anlamına gelen gen mutasyonlarına, DNA kırıklarına ve kromozom kırılmalarına yol açma potansiyeli olduğunu göstermiştir.

Hidroksiklorokinin de içinde bulunduğu kinin türevi ilaçların kanser oluşturma potansiyeli hakkında sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Bu nedenle bu ilaç kullanılacaksa gerçekten ihtiyaç olduğu için kullanılmalıdır. İnsanlarda, uzun süreli tedavi gören hastalarda artan kanser riskini dışlamak için yeterli veri yoktur.

Bireysel farklılıklara bağlı toksisite ihtimali: Ülkemiz insanlarının da dahil olduğu şekliyle dünyada bazı bireyler vücutlarında çok önemli bir enzim olan glukoz-6-fosfat dehidrojenaz enzimi çalışmaz. Bu enzim çalışmadığında vücut, bazı kimyasal maddelere karşı dayanıksızdır ve bu kişilerin kırmızı kan hücreleri damar içinde parçalanır. İşte klorokin, hidroksiklorokin ve diğer kinin türevi ilaçlar bu gruptaki hastalar için riskli ilaç grubundandır.”

İlaçların belirli hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavi edilmesi için geliştirilen ve resmi olarak belirtilen hastalıklarda kullanıldığında hayati öneme sahip sağlık ürünleri olduğuna vurgu yapan Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, “İçinde yaşadığımız pandemi durumunda da çok etkili bir biçimde anladığımız gibi ilaçlar yaşamın devam ettirilmesi için en kritik sağlık ürünlerinin başında gelmektedir. İlaçlar
ancak ihtiyaç olduğunda ve hekim ve eczacı gibi konunun profesyonellerince, yarar-risk oranı hesabı yapılarak kullandırılmalıdır. Bu prensiplere uyulduğunda insan sağlığının korunmasını sağlar, bu prensiplere uyulmadığında da istenmeyen etkilere yol açarlar” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Kaynak: DHA

Anahtar Kelimeler: