"Köşk ve TSK'nın siyasetle iletişimi kurulmalı"

ANKARA (ANKA) - AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, Türkiye'de bazı devlet kurumlarının tek başlarına birer güç merkezi olmaya yöneldiğini, AKP'nin "büyük uzlaşma" yaklaşımı içinde Cumhurbaşkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri gibi kurumların siyasetle iletişiminin yeniden kurulması gerektiğini söyledi.

Sözen, katıldığı bir televizyon programında devlet kurumları arasındaki iletişimsizliğe değindi. Cumhurbaşkanlığı ve TSK'nın da siyasetle arasında iletişim kopukluğu olduğunu, bunun ortadan kaldırılması gerektiğini savunan Sözen, şunları ifade etti:

Reklam
Reklam

"Kurumlar tek başlarına bir güç merkezi olmaya yönelmişler. İdeolojik ve kurumsal güç alanlarının iletişim sürecinde değişeceğine inananlardanım. Yeni dönemin, yeni bir iletişim stratejisiyle düzenlenmesi gerektiği kanısındayım. Askerle, orduyla ilişkileri düzenleyecek bakanlar var. Yanlış yorumları ortadan kaldırmak için hem Dışişleri Bakanı'nın hem Milli Savunma Bakanı'nın bu iletişim kopukluğunu ortadan kaldıracak biçimde bakanlık yapmaları gerekir."

Sözen, ordu ve siyasetin karşı karşıya gelmesiyle ilgili "hassas dengeler" olduğunu belirterek, "bu kolaylıkla güç politikasına dönüşebilir ve bunu istismar edenler ortaya çıkabilir" dedi. Başbakan Erdoğan'ın da dile getirdiği "büyük uzlaşma" yaklaşımının Türk siyasi hayatında önemli değişikliklere yol açacağını düşündüğünü kaydeden Sözen, "Siyaset bir kuşku alanı olmamalıdır, çözüm üretmesinden dolayı güven veren bir alan olmalıdır" diye konuştu.

Dünya'nın farklı ülkelerinde yapılan siyasete duyulan güvenle ilgili araştırmalara değinen Sözen, "Bizde politikaya güvenenler kimlerdir, güvenmeyenler kimlerdir? Ben buraya baktığımda sonucu kuşku siyasetinin ürünü olarak görüyorum" dedi. Sözen, AKP'nin laikliğe bağlılığından kuşku duyulmasıyla ilgili bir soru üzerine, "AK Parti 4.5 yıllık icraat içinde 850'ye yakın yasa çıkardı. Din eksenli bir parti neden yasa çıkarsın? Ben problemin icraatta çözümlendiğini düşünüyorum" diye konuştu. "Aktörler kendilerini dindar olarak tanımlayabilir ama icraatlara bakılması gerekir" görüşünü savunan Sözen, "Siyasi arenada nasıl davrandığınız önemli. Siyasi arenada eşinize davrandığınız gibi davranamazsınız. Kuşkular devam ediyorsa burada yönetimden kaynaklanan problemler var demektir" dedi.

Reklam
Reklam

"CHP TOPLUMSAL DİNAMİKLERİ GÖREMEDİ"

AKP Genel Bakan Yardımcısı Sözen, "Parti olarak toplumsal temele dayalı bir siyasi portremiz var" dedi ve en önemli başarılarının yerel seçimler olduğunu, çünkü yönetim anlayışının halk tarafından yerelde görüldüğünü söyledi. Cumhuriyet sonrası toplumu dönüştürme konusunda yeterince başarılı olunamadığını kaydeden Sözen, "CHP'nin başarısızlığı da buradan bence, toplumsal dinamikleri göremediler" diye konuştu.

DİN DERSİ SERBEST OLABİLİR

Din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması için herhangi bir çalışma olup olmadığı sorulan Sözen, "Zannediyorum Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelmiş olabilir" dedi. Sözen şunları söyledi:

"Avrupa Birliği sürecindeki reformlar kapsamında din dersinin serbest bırakılması düşünülecektir. Toplumda bunun karşılığı ne olacaktır ona bakılır. Reformun anlamı da budur zaten. Toplumsal duyarlıklar da göz önünde bulundurarak, bu da gerçekleştirilecek reformlardan biri olabilir."

Reklam
Reklam

Sözen türban sorunuyla ilgili olarak da, "Sivil hareketler ne kadar etkin olursa, bu bireysel özgürlük olarak algılanmaya başlayacak. Bu bir insan hakkıdır" diye konuştu