Koşu yapan kadınların %84’ü tacize uğruyor

Kadınların günlük hayatını yaşanmaz kılan kadınlara yönelik taciz ve şiddet haberleri her geçen gün artıyor. Açık alanda spor yapan kadınların %84’ünden fazlası bir erkeğin tacizine uğradığını söylüyor.

“Karanlıkta yalnız yürüme”, “Gece dışarıdayken asla arkadaşlarından ayrılma”, “Koşu rotanı sık sık değiştir. Kimse rutinini öğrenmesin”. Bir kadın hayatı boyunca bu cümleleri kaç kez duyuyor? Kaç kadın normal gündelik işlerini yaparken kendini güvende tutmak için çaba sarf etmek zorunda kalıyor? Dünyanın her yerinde milyonlarca kadın, binlerce kez en sıradan gündelik işlerde bile güvenliği için kaygılanıyor.

Geçtiğimiz yılın başlarında, koşu rutinini online platformlarda paylaşmanın ne kadar tehlikeli olabileceğine dair yazılan bir Tweet viral olarak, bu konuya tekrar dikkat çekmişti. Kısa sürede viral olan bu tweete, kısa süre içinde başka kadınlardan da çok sayıda yanıt gelmesi hiç de şaşırtıcı olmamıştı. Böylelikle binlerce kadının başlarına kötü bir şeyin gelmesini engellemek için koşu rotalarını gizleme veya sıklıkla değiştirme ihtiyacı hissettiği anlaşıldı.

Reklam
Reklam

Ancak gelen yanıtlara bakılacak olursa, birçok kadın açık havada koşu yaparken tacize uğradı. Taciz edildiği rotada bir daha asla koşu yapmayan kadınların yanı sıra, bazı kadınlar taciz nedeniyle açık havada koşmayı bıraktığını söyledi.
Tweete yanıt veren başka bir kadın, müşterisinin kendisine gelip de onu her gün koşarken gördüğünü söylemesinin ardından bir buçuk yıl boyunca koşuyu bıraktığını, müşterisinin koşu rotasıyla ilgili tüm detayları söylemesi ardından kaygılanmaktan kurtulamadığını söyledi.

Unilad için koşu yapan kadınların taciz korkuları hakkında yazan Lucy Connolly, tüm bu örneklerden yola çıkarak kadınların koşu alışkanlıklarını sıklıkla değiştirmek zorunda kalırken, erkeklerin bunu yapmak zorunda kalmadığı bir dünyada kadınların hedef olmaktan kaçınmak zorunda bırakıldığını söylüyor.

Lucy Connolly, kadınların kendileriyle gurur duymasına rağmen yabancılar tarafından bulunmamak veya tacize uğramamak için başarılarını sosyal medyada paylaşmaktan kaçındığını söylerken, bunun değişmesi gerektiğine de dikkat çekiyor.

Reklam
Reklam

Unilad’e konuşan 49 yaşındaki Londralı iş kadını Kelly, tanımadığı bir erkeğin tüm güncellemelerini beğendiğini fark etmesi üzerine Strava adlı uygulamayı bırakmak zorunda kaldığını söyledi. Uygulamayı bir yıl önce indirdiğini söyleyen Kelly, bu sayede rotasına, koşu süresine ve tutarlılığına dikkat ederek gelişimini izlemekten keyif aldığını, ancak zamanla hiç tanımadığı bir erkeğin uygulamadaki tüm hareketlerini beğendiğini fark ettiğini söyledi.

Kelly yaşadıklarını “Sürekli aynı kişinin koşularımı beğendiğini görünce bu kişiyi tanıyıp tanımadığıma baktım. Ama adını daha önce hiç duymamıştım. Benim koştuğum yerlerde onun da koştuğunu gördüm ve kendimi rahatsız hissettim. Özellikle ormanda veya karanlıkta koştuğumda kendimi son derece güvensiz hissetmeye başladım” sözleriyle anlattı.

Yaşadığı bu olayın ardından uygulamayı bir daha kullanmadığını söyleyen Kelly, bir daha yalnız koşamadığını ve her seferinde 20 yaşındaki oğluyla birlikte koşuya çıktığını belirterek “Kadınlar neden yalnız koşmaktan korkmak zorunda bırakılıyor? Erkekler yüzünden koşmayı bırakmak zorunda kalmamalıyız, ama kalıyoruz” dedi.

Reklam
Reklam

Playboy dergisinin kapak kızı olan Amanda Lauren de bu tür bir durumdan kaçınmak için kullandığı koşu aplikasyonunu silmek zorunda kaldığını söyleyen başka bir kadın.
Koşu sırasında harcadığı kalorileri takip edebilmek için aplikasyon kullanmaya başlamasının ardından bir gün tanımadığı bir erkeğin kendisine mesaj atarak koştuğu rotayı bildiğini ve onu köşedeki Starbucks’ta beklediğini söyleyen Amanda, kendisini huzursuz hissederek koşularını gerçek zamanlı olarak paylaşmayı bıraktığını belirtti.

“Hiçbir kadın hayatını yaşamaktan korkmamalı” diyen Amanda güvenliğin farkındalık ve dikkat gerektirdiğini söyledi.

Kelly ve Amanda koşu yaparken tacize uğrayan tek örnek değil. Runner’s World tarafından 2019’da yapılan bir anket, kadınların %84’ünün koşarken kendilerini güvensiz hissetmesine neden olan bir taciz olayı yaşadığını ortaya çıkardı. Yaşanan taciz olayları arasında elle fiziksel taciz, takip edilme gibi eylemlerin yanı sıra erkeklerin korna çalması veya laf atması gibi sözlü tacizler de yer alıyor.

Reklam
Reklam

Lucy Cannolly yalnızca kadınların davranışına odaklanmak zorunda bırakılmasına karşı çıkarak sorunun kaynağının tacizci erkekler olduğunu belirterek “Taciz edilmekten kaçınmak için tüm sorumluluğu kadınlara yüklemek yerine, özellikle onları taciz eden erkeklere bakmalıyız. Çünkü önlem almaları da kadınları tacizden korumaya yetmiyor” dedi.

Cinsiyet temelli sokak tacizine dikkat çekmek amacıyla kurulmuş Catcalls of London adlı kampanyanın yürütücüsü 33 yaşındaki Farah Benis, koşarken tacize uğrayan kadınlardan düzenli olarak başvuru aldıklarını söyledi.

Farah Benis, kısa süre önce kampanyanın Instagram sayfasında anket yaparak 8.600 takipçisine koşarken taciz nedeniyle rota veya giysi değişitirip değiştirmediklerini sordu.
Anket sonuçları ise cevap verenlerin %60’ı koşarken tacize uğradığını, %62’sinin taciz nedeniyle rotasını değişitirdiğini, %68’inin ise antrenman kıyafetindeki seçimlerini değiştirdiğini ortaya çıkardı.

“Erkekler, kadınlara saygı duyan ve tecavüz kültürüne karşı çıkan erkekler olacak”

Reklam
Reklam

Farah, “Bu kampanyayı başlattığımdan beri sokakta tacize uğramış binlerce kadınla görüştüm. En çok dikkatimi çeken şey ise, kadınların güvenliklerinden ne kadar çok endişe ettiği ve erkeklerin empati eksikliği nedeniyle konunun boyutunu anlamayarak bu endişeleri reddedişleri oldu” dedi.

Farah, cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı sorunlarının üstesinden gelinmesi için erkeklerin yaygın bir eğitime tabi tutulması gerektiğini söyledi.

Lucy Cannolly ise sorunun kaynağının tehdit altında hissetmeden koşu yapmak isteyen kadınlar olmadığına, bunun yerine değişmesi gereken erkek davranışlarında olduğuna dikkat çekti.