İSTANBUL (İHA) - Acıbadem Hastanesi Pedagoji Uzmanı Ayşegül Salgın, karnesinde kırık not bulunduğu için azarlanan çocuğun, anne babaya duyduğu güvenin zedelenebileceği ve okuldan soğuyabileceği uyarısında bulunarak, bu sebeple, başarısızlığın sebeplerinin 'ebeveyn-çocuk-öğretmen' işbirliği içinde birlikte araştırılması gerektiğini söyledi.
Pedagog Ayşegül Salgın, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, ilköğretim ve liselerde 2003-2004 eğitim öğretim yılı ilk yarı döneminin 23 Ocak Cuma günü sona ereceğini hatırlatarak, ebeveynleri, 'karne' konusunda uyardı. Her eğitim dönemi sonunda çocuklu ailelerde yaşanan karne gerginliğinin, izleri hayat boyu silinmeyecek yanlışlara sebep olabildiğini belirten Salgın, "Anne babaların, çocuklarıyla ilişkilerini, karnedeki notlara göre belirlemeleri sağlıklı yaklaşım değildir" dedi.
Salgın, özellikle kötü karne getirdikleri için çocuklara sert davranmanın, geleceklerini etkileyen travmalara yol açabildiğini ifade ederek, "Kötü karneye sert tepki göstermek, çocuğun başarısızlığını arttırabilir ve okuldan uzaklaştırabilir" uyarısında bulundu. Kötü karneye gösterilen sert tepkilerin, sanıldığı gibi çocuğu ders çalışmaya yöneltmediğini, tam tersine aile içi iletişimi de zedelediğini vurgulayan Pedagog Salgın, "Ayrıca, bu tür tutumlar, çocukta öğrenmeye tepkiye yol açabilir. Anlayış ve doğru yaklaşımla halledilebilecek bir sorunun giderek daha da karmaşıklaşmasına neden olabilir" diye konuştu.
'İYİ AİLE=İYİ KARNE' Acıbadem Hastanesi Pedagoji Uzmanı Ayşegül Salgın, kötü karneden tek başına çocuğun sorumlu tutulamayacağını kaydederek, "Okuldaki başarısızlıklarda birçok faktör rol oynayabilir. Çocuğun okuldaki başarısızlığı zeka, kişilik özellikleri gibi bireysel özelliklerden, öğretim sisteminden ve yakın çevre özelliklerinden kaynaklanabilir. Aile, bu yakın çevre özellikleri içinde en önemlisidir. Aile içi ilişkilerin dengeli ve düzenli olması, çocuğun başarısını olumlu etkiler. Ayrıca, anne-babanın çocuk için sağlıklı birer model oluşturmaları, ilgileri, disiplini, dolaylı olarak okuldaki başarıyı etkiler. Çocuk, aile içinde gördüğü davranışları örnek alır" dedi.
Azarlama, aşağılama gibi sert tepkilerin, çocuğun kendine olan güveniyle birlikte, anne babaya olan güvenini de azalttığını bildiren Pedagog Salgın, "Bu davranışlar, çocukta istenmediği duygusu uyandırabiliyor. Başarabileceğine olan inancını etkiliyor, başarısızlığı daha da arttırabiliyor. Bu duygusal zedelenme, karne döneminde çocukların evden kaçmalarına, intihara girişmelerine, bazen de intihar etmelerine bile neden olabiliyor" diye konuştu.
'AİLE-OKUL İŞ BİRLİĞİ ŞART' Salgın, kötü karnenin ceza ve aşağılama sebebi yapılmaması gerektiğini de ifade ederek, "Çocuk, okuldaki başarısının veya karnesinin sevilme nedeni olduğunu düşünüp kendini değersiz hissedebilir. Karnedeki başarısızlığın nedenleri çocukla birlikte araştırılmalıdır. Anne-baba, çocuk ve öğretmen bu konuda işbirliği içinde olmalıdır. Çocuğa yardım teklif etmek, onu motive etmenin bir yoludur. Aile, çocuğa bu başarısızlığın halledilebileceği ve bu süreçte onun yanında olacakları mesajını verebilmelidir" dedi.
Başarısızlığın sebeplerini araştırmak ve program düzenlemek için bir uzmandan yardım almanın genelde yararlı olduğunu vurgulayan Pedagog Ayşe Salgın, "Önemli olan, çocuğun aile ve okulla ilişkisini bozmadan başarısızlığın nedenlerini ve ortadan kaldırma yollarını bulabilmek ve uygulayabilmektir. Çocuğun başarısızlığını sadece tembellik olarak algılamak ve kızgınlık tepkileri vermek, sorunun aşılmasında bir fayda sağlamaz" diye konuştu.
Salgın, karnesi kötü diye çocuğun tatilini zehir edecek ağır eğitim programlarını uygulamanın ters etki yapabileceğine de dikkat çekerek, "Tatil aylarını ders çalışarak geçiren çocuk, okuldan büsbütün soğuyabiliyor. Bu nedenle, ebeveynlerin tatili de bir ihtiyaç olarak görmeleri ve ders programlarının, gerekirse bir uzman yardımıyla, çocuğu bunaltmayacak şekilde ve onun yetenekleri dikkate alınarak düzenlenmesi gerekiyor" dedi.