İnsanoğlu iyi günde Allah’ı anıp dua etse de uğradığı sıkıntı, keder, bela ve karşı karşıya kaldığı musibetlerde Allah’ı daha çok anar ve daha çok dua eder. Kur’an’da, Hz. Muhammed (s.a.v) ve Allah dostları bela ve sıkıntılara karşı dualar tavsiye etmişlerdir. Kötülükten korunma duaları, insanoğlu kendini zorda hissettiği zaman, kötülüklerle karşılaştığında Allah’a sığınıp yardım istemesinin bir yoludur. İşte o dualar...
Bakara suresinin 152. Ayetinde “Beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim” buyurulur. Allah’ı dua ile anan, icabet ile anılır. İnsanoğlu başına gelecek kötülük ve beladan ancak dua ile kurtulur. Duaların kabul olması için gerekli bazı şartlar bulunur. Duaya başlamadan önce mutlaka tövbe ve istiğfar edilmelidir. Günah işleyen, haramdan uzak durmayan, helale yaklaşmayan bir kulun duası kabul edilmeye layık değildir. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hadisinde şöyle buyrulmuştur: “Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak, ‘Yâ Rabbi, Yâ Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?” (Müslim, Zekât, 65; Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’an, 3) Dua ederken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise zaman seçimidir. Dua bir kulun istediği her an yapılabilir fakat bazı zamanlar duanın daha çabuk kabul olması açısından önemlidir. Bu vakitlerden biri, seher vaktidir. Allah Teala, geceleri dua okuyan, ibadet ile meşgul olanları Kur’an-ı Kerim’de övmektedir. Ayrıca dua içten olarak tevazu ile yalvararak yapılmalıdır.
Sıkıntıdan, kötülükten korunmak için dua okunmalıdır. Belalardan uzaklaştıracak, sıkıntıları hafifletecek birçok dua bulunur. Keyf Suresi 10. Ayetinde “Rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ raşedâ(raşeden).” buyrulmuştur. Türkçe olarak: “Ey Rabb’imiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır.” anlamına gelir.
Kötülüklerden korunmak için okunacak dualardan biri de İnşirah Suresidir. “Bismillâhirrahmanirrahim. Elem neşrah leke sadrek. Ve vada’nâ ’anke vizrek. Elleziy enkada zahrek. Ve refa’nâ leke zikrek. Feinne me’al’usri yüsrâ. İnne me’al’usri yüsrâ. Feizâ ferağte fensab. Ve ila Rabbike ferğab.”
İnşirah Suresinin Türkçe meali; Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı? Senin şânını ve ününü yüceltmedik mi? Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel.
Kur’an’da geçen ve Hz. Muhammed’in (s.a.v) Hz. Ali’ye (r.a) her türlü sıkıntısı için okumasını önerdiği kötülüklerden korunma duası Arapça olarak; "Lâ ilâhe illâllâhül halimül kerimü sübhanallahi ve tebarekellahû rabbül-‘arşil-‘azîm vel hamdûlillahi rabbil alemin." şeklinde okunur. Bu duanın Türkçe meali şu şekildedir; “Halîm ve Kerîm olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Yüce Arş’ın Rabbi olan Allah’ı her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederim, O ne yüce bir varlıktır. Hamd, lemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” (Ahmed, I, 91, 92, 94)
"Allâhım! En özel sıfatın hakkı için, celâlinin yüceliği hakkı için, en büyük ismin (ism-i a'zam) hakkı için, peygamberlerinin ma'sûmiyeti hakkı için, velîlerinin nûru hakkı için, şehîdlerinin kanı hakkı için, bilgimi artırmanı, ölmeden evvel tövbe nasîb etmeni, kolaylıkla can verebilmeyi, öldükten sonra affına uğramayı, cehennemden kurtulmayı, cennete girebilmeyi, dünyâ ve âhiret rahatını, senden rahmetin hürmetine istiyorum… Ey merhametlilerin en merhametlisi! Allahım! Hüseyin, dedesi, kardeşi, babası, annesi ve çocukları hürmetine, beni içinde bulunduğum bu durumdan rahmetinle kurtar. Ey merhametlilerin en merhametlisi!"
Dualar Allah’a yaklaştıran, dünyada başa gelecek tüm sıkıntıların geçici olduğunu hatırlatan bir anımsatıcı görevini görür. Başa gelen her sıkıntıda dua etmeli, yaşananların bir imtihan olduğunu düşünerek kötülüklerden korunmak için yalnızca Allah’a sığınılmalıdır.