KOVİD-19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR - "Binlerce iğne ciğerinize batırıyormuş gibi hisle karşılaşıyorsunuz"

İLYAS GÜN - Samsun Sağlık Müdürlüğüne bağlı Gazi Devlet Hastanesinde görevli Opr. Dr. Mustafa Suat Bolat, 45 gün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi gördükten sonra sağlığına kavuşarak, yeniden hasta kabulüne başladı.

Opr. Dr. Bolat, 50 gün önce bir hastasını tedavi ederken Kovid-19'a yakalandı. Başka bir hastanede görevli doktor eşi İpek Bolat'a da virüsü bulaştıran Bolat, eşiyle bir süre evde tedavi gördü. Bolat çiftinin tedavisine yüksek ateş, nefes darlığı gibi şikayetleri nedeniyle daha sonra hastanede devam edildi.

Mustafa Suat Bolat, sağlığına kavuşur kavuşmaz hastanedeki görevine döndü.

- "Doktorumuzun dikkati ve hayati müdahalesiyle eşimi hayata döndürdüler"

AA muhabirine hastalık sürecini anlatan Mustafa Suat Bolat, tedaviye evde başladıklarını ancak eşinin hastalığın 4'üncü gününde durumunun ağırlaştığını belirtti.

Eşi hastaneye yatması gerekince kendisinin de hastanede tedavi olmaya başladığını anlatan Bolat, "Hastalığın 8'inci gününde çocuklarımızla telefonda görüntülü konuştuktan 10 dakika sonra eşimin klinik tablosu ağırlaştı. Bilinci bulandı ve akciğer ödemi geliştiğini öğrendik. Doktorumuzun dikkati ve hayati müdahalesiyle çok şükür eşimi hayata döndürdüler." dedi.

- "Geçirdiğimiz zorlu günleri unutmuyoruz, unutamıyoruz"

Eşinin iyileşmesinin ardından yeniden evde tedaviye devam ettiklerini ancak bu sefer de kendisinin klinik tablosunun ağırlaştığını vurgulayan Bolat, şöyle devam etti:

"39 ve 40 derece hiç düşmeyen ateş başladı. Doktorumuza durumu aktardığımızda acil hastaneye dönmemizi istedi. Tekrar test yaptık önce negatifti sonra yeniden pozitife döndü. Göğsümü tamamen buz şeklinde kaplamıştı. Bu sefer benim virüsle maceram eşimden daha uzun sürdü. Çok uzun süreli bir tedavi ile hastanede yatmak zorunda kaldım. Evdeki 10 günlük tedavinin ardından 12 günü hastanede olmak üzere 35 gün daha tedavim sürdü. Şu an iyiyiz ama o geçirdiğimiz zorlu günleri unutmuyoruz, unutamıyoruz. Bu virüsün hiç şakası yok, hiç ummadığınız anda ummadığınız birinden bu virüsü kapabiliyorsunuz."

-"Evimde oksijen tüpleriyle dolaştım"

Kendisindeki klinik tablonun çok hızla ilerleyeceğini hiç düşünmediğini belirten Opr. Dr. Mustafa Suat Bolat, şunları söyledi:

"Bir nefes darlığı oldu bende ama klinik tablonun bu kadar hızlı gideceğini hiç düşünmedim ve beni takip eden doktor arkadaşım da beni telaşlandırmamaya çalıştı. Ben günden güne klinik tablomun çok ağırlaştığını hissettim. O kadar ağırlaştı ki bir gün çok sık ve çok yüzeysel nefes alarak yaşamımı sürdürmeye çalıştım. Evimde oksijen tüpleriyle dolaştım. Lavaboya gitme ihtiyacı hissettiğimde veya herhangi bir küçük harekette elimde oksijen tüpü, burnumda oksijen maskesiyle gezdim. Çocuklarımla bu süreçte hiç görüşmedim. Yani tarifi çok zor bir süreç ama bu Kovid-19'un sebep olduğu enfeksiyonda ciddi ciddi hiç nefes alamıyorsunuz ve derin nefes alma ihtiyacı hissettiğinizde yüzlerce, binlerce iğne ciğerinize batıyormuş gibi hisle karşılaşıyorsunuz. Derin nefes almanız mümkün değil. En kötüsü de hayatınız boyunca bu hastalığa mahkum kalacağınızı düşünmek çok acı aslında. Halen bu hastalığın vücudumda hasar bırakacağı korkusu var."

- "Artık herkesin evinde ya da çevresinde bu hastalığa kurban verdikleri yakınları var"

Bolat, eşinin ve kendisinin ölümden döndüğünü ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Biz önce şanssızlık yaşadık sonra büyük şans yaşadık. Bu hastalık bulaştıktan sonra yüzde 4 civarında akciğer bulgularının gelişme olasılığı var ama biz eşimle aynı yakalandık ve bu oranı yüzde 100 hissettik. Dolayısıyla bazen böyle yakalıyor. Biz şanslı gruptandık. Benim yakın tanıdıklarım, maalesef hayatını kaybeden sevdiklerim oldu. Artık herkesin evinde ya da çevresinde bu hastalığa kurban verdikleri yakınları var. Olay bizim tahmin ettiğimizden daha ciddi. Sayın Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca'nın da belirttiği gibi evdeki bulaş riski daha fazla. Herkesin bu farkındalıkla bundan sonraki normallerini değiştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bizi takip eden doktorumuza iki can borcum var, önce eşim sonra benim için. Ben bir daha ayağa kalkamayacağımı düşünürken çok şükür bugün çalışabiliyorum, hastalarıma bakabiliyorum. Doktoruma iki can borcum var ve bunu nefes aldığım sürece de unutamayacağım."

Doktorların tek başlarına bu virüsle mücadele etmesinin mümkün olmadığının altını çizen Bolat, vatandaşların da onlara yardımcı olması ve tedbirlere uyması gerektiğini sözlerine ekledi.