Kovid-19'un izini süren filyasyon ekipleri zorlu koşulları anlattı

Konya'da, Kovid-19 salgınında yayılımı önlemek için tanı alan ve temaslı kişileri belirlemek için büyük çaba sarf eden filyasyon ekipleri, bu süreçte yaşadıkları zorlukları anlattı - Ebe hemşire Nisa Berkcan: - "Ciddi anlamda ailelerimizden koptuk. Son zamanlarda çalışma saatlerimiz daha düzenli ama öncesinde öyle değildi. 3 ay çocuklarımdan ayrı kaldım. Onları babaannelerine bıraktım. Yoğun çalışıyoruz ve virüsü eve taşımaktan korkuyoruz. Çok zor bir süreç" - "Bu hastalık utanılacak bir hastalık değil. Herkesin başına gelebilir. Yakalandıktan sonra utanmaktansa izole olmak gerekiyor, verilen ilaçları düzenli kullanmak, tedaviye erken başlamak gerekiyor" - Hemşire Aslıhan Satır: - "Evin dışına bir kabin yapıp üzerimi orada değiştirmeyi bile düşündüm. Çünkü ailemize, çocuklarımıza virüs taşımak istemiyoruz. Çok mesafeliyiz evde. Tulumla da olsa pozitif hastaya gidiyoruz. Üzerimizdekileri çıkardıktan sonra balkona atıyoruz, bir süre havalandırıyoruz. Bizim ve ailelerimiz için çok zor bir süreç"

ZEHRA MELEK ÇAT - Konya'da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında yayılımı önlemek için tanı alan ve temaslı kişileri belirlemek için her gün yollara düşen filyasyon ekipleri büyük bir dikkat ve titizlikle çalışırken, yaşadıkları zorlu süreci anlattı.

Yurt genelinde uygulanan tedbir ve kısıtlamalarla vaka ile ölüm sayısında azalma yaşansa da sağlık çalışanları mücadelelerine devam ediyor.

Konya Sağlık Müdürlüğüne bağlı 110'u mobil doktorlu olmak üzere 417 ekip, tanı alan ya da temaslı olan vatandaşlara 4 saat içinde ulaşabiliyor. İki sağlık personeli ve bir şoförden oluşan ekipler, 2 vardiya şeklinde çalışıyor.

Reklam
Reklam

Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü günden itibaren Konya'daki mobil ekipler, 138 bin 294 temaslı, 45 bin 473 pozitif olmak üzere toplam 183 bin 767 vatandaşı evinde ziyaret etti. Evde test ekipleri tarafından 77 bin 482 vatandaşın evinde test alındı. Kentte salgının başladığı günden bu yana 488 bin 774 filyasyon yapıldı.

Selçuklu İlçe Sağlık Müdürlüğünde görev yapan 6 yıllık ebe hemşire Nisa Berkcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 16 Mart'tan itibaren Kovid-19 filyasyonunda çalıştığını söyledi.

Bunun ilk başlarda çok ürkütücü olduğunu ifade eden Berkcan, ağustosta Kovid-19 testinin pozitif çıktığını, evde tedavi görerek hastalığı yendiğini belirtti.

36 yaşında ve iki çocuğu olan Berkcan, tedavi gördüğü dönemde 8 yaşındaki oğlunun kapalı kapının ardından ağladığını anlatırken duygusal anlar yaşadı.

- "Ciddi anlamda ailelerimizden koptuk"

Hastalık döneminde ve görevinin başında, anne olmanın verdiği duygusallığı yaşadığını dile getiren Berkcan, zaman zaman çok yoğun mesailer geçirdiklerini ifade ederek, "Bir gün eşime 'Kaan'ın (Oğlu) boyu uzamış' dedim. Ciddi anlamda ailelerimizden koptuk. Son zamanlarda çalışma saatlerimiz daha düzenli ama öncesinde öyle değildi. 3 ay çocuklarımdan ayrı kaldım. Onları babaannelerine bıraktım. Yoğun çalışıyoruz ve virüsü eve taşımaktan korkuyoruz. Çok zor bir süreç." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Berkcan, bilgilendirmeye gittikleri Kovid-19 hastalarıyla güzel diyaloglar da kurduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ekip arkadaşımla çok yaşlı bir teyze ve amcaya gitmiştik. Teyzeyle amcaya izole olmaları gerektiğini, evde kalmalarını anlattık. Kabul ettiler ama 'Bizim yiyecek ekmeğimiz yok. Ne yapacağız biz' dediler. Biz de arkadaşımla çıktık, ekmek aldık, bıraktık. 3 gün sonra amca beni aradı, 'Kızım bizim ekmeğimiz bitti.' diye. Böyle güzel anılarımız da oluyor.

Bazen tepkiyle yaklaşanlar da oluyor. Pozitif olduğunu, temaslı olduğunu gizlemek istiyorlar. Biz tulumlarla çalışıyoruz. Gitmeden önce adres teyidi için vakayı arıyoruz. Aradığımız zaman 'Kesinlikle o tulumlarla buraya gelmeyin' diyenler oluyor. Bu hastalık utanılacak bir hastalık değil. Herkesin başına gelebilir. Yakalandıktan sonra utanmaktansa izole olmak gerekiyor, verilen ilaçları düzenli kullanmak, tedaviye erken başlamak gerekiyor."

- "Çok mesafeliyiz evde"

20 yıllık hemşire Aslıhan Satır da 3 çocuk annesi olduğunu, 3 aydır filyasyon ekibinde görev yaptığını söyledi.

Reklam
Reklam

Çift maske, tulum, çift eldiven ve siperlikle çalışmanın çok güç olduğunu dile getiren Satır, "Evin dışına bir kabin yapıp üzerimi orada değiştirmeyi bile düşündüm. Çünkü ailemize, çocuklarımıza virüs taşımak istemiyoruz. Çok mesafeliyiz evde. Tulumla da olsa pozitif hastaya gidiyoruz. Üzerimizdekileri çıkardıktan sonra balkona atıyoruz, bir süre havalandırıyoruz. Bizim ve ailelerimiz için çok zor bir süreç." diye konuştu.

Satır, gidecekleri bazı vakaların tulumlarla eve gelmesini istemediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Yaşlı amca ve teyzeler, yorulduğumuzu acıktığımızı düşünerek ikramda bulunmak istiyorlar. 'Gelin bir soluklanın, kahve yapayım, çay yapayım. Paket yapayım, yolda yersiniz.' diyen çok oldu. Tabi kabul edemiyoruz. Vakaları da eve kimseyi kabul etmemeleri konusunda özellikle uyarıyoruz. Çok güzel şeyler de yaşadık ama ters tepkiler de aldık."

Satır, kısıtlamaların uygulanmasıyla vaka artışında da yavaşlama olduğunu ifade ederek, "İnsanlar kalabildikleri kadar evde kalsınlar. Eğer çalışıyorlarsa maske ve mesafeye dikkat etsinler. Bir yerde uzun süre kalmasınlar." tavsiyesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: