Kovid geçirenlerin olma riski 3 kat daha fazla

Koronavirüs, sağlığı oldukça olumsuz etkiliyor. Hem psikolojik hem de bedensel sağlığı etkileyen Kovid-19 enfeksiyonu geçiren hastaların kronik böbrek yetmezliği riski 3 kat daha fazla. Koronavirüsten ve sebep olduğu hastalıklardan korunmak adına mutlaka düzenli olarak aşı olunması gerekiyor.

2 yıldır hayatımızda olan koronavirüs hayatı birçok açıdan etkilemeye devam ediyor. Kovid geçirmiş hastalar oldukça artmış durumda. Bazı kişiler vücut dirençlerinin daha düşük olması gibi nedenlerden ötürü Kovid’i çok daha ağır geçiriyorlar. Amerika’da 90 bin Kovid geçirmiş hastanın verilerinin incelendiği bir araştırmaya göre Kovid nedeniyle yoğun bakımda yatan hastalarda kronik böbrek yetmezliği riski 3 kat artıyor. Çalışmada, özellikle Kovid’i yoğun bakımda geçiren hastalarda, sonraki 6 ay içinde böbrek fonksiyonlarında yüzde 30’dan fazla kayıp gelişme riskinin 3 kat artırdığı görüldü.

Reklam
Reklam

KRONİK BÖBREK HASTASI OLANLAR MASKE KULLANIMINA DİKKAT ETMELİ

10 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, "Şimdiye dek böbrek sağlığı açısından tansiyon, şeker hastalığı bir risk faktörüydü. Kovid de bu risk faktörleri arasında yer alacak gibi görünüyor" dedi. Timur Erk, özellikle nakilli ve kronik böbrek hastalığı olanların maske kullanımına kesinlikle aynı titizlikle devam etmesi gerektiğini söyledi.

KOVİD-19 UZUN VADEDE BÖBREK YETMEZLİĞİNE YOL AÇABİLİR

Pandeminin üçüncü yılına girmek üzere olduğumuz bugünlerde, Kovid-19’un vücutta yarattığı uzun vadeli etkilerine dair yeni veriler de ortaya çıkmaya başladı. Son olarak Amerikan Nefroloji Derneği tarafından geçen Eylül ayında yayınlanan araştırmaya göre, özellikle 65 yaş üstü kesimde, hastaneye yatmasa dahi, Kovid-19 geçirmiş olmak, uzun vadede böbrek yetmezliğine yol açma riskini artırıyor. Bugüne kadar Kovid-19 enfeksiyonunun, geçici olarak böbrekte hasar yarattığı ve tedavilerden sonra böbreklerin normale döndüğü biliniyordu. Ancak bu yeni çalışma, hastalığın uzun vadede de kronik böbrek hastalığı riskini artırabildiğini ortaya koydu. 10 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Üyesi ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü, Nefrolog Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu ile Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, önemli uyarılarda bulundu.

Reklam
Reklam

İYİLEŞTİKTEN 6 AY SONRASINDA DAHİ BÖBREK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ SÜRÜYOR

Amerikan Nefroloji Derneğinin Dergisi’nde yayınlanan "Uzun Süreli Kovid’de Böbreğe İlişkin Sonuçlar başlıklı araştırmada, ülke genelindeki Gazi Hastanelerine başvuran özellikle 60 yaş üstü erkek hastaların verileri izlendi. Yapılan analizleri değerlendiren Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, şu bilgileri verdi: "ABD St Louis’de gerçekleştirilmiş bir çalışma verileri bunlar. Orada ve tüm ABD’deki Gazi Hastanelerine başvuran hastalardan elde edilmiş ve Kovid geçiren bir grupla, Kovid’e yakalanmayıp başka şikayetlerle hastaneye başvuran hastalar, 6 aylık bir süreç içinde böbrek hastalığı gelişme riski ya da mevcut böbrek hastalığının ilerlemesi açısından kıyaslanmış.

90 bine yakın Kovid geçiren hastalara karşılık 1,5 milyona yakın Kovid dışı hastanın kayıtları incelenmiş ve 6 ay boyunca izlenmiş. Burada da Kovid’i evde geçirenler, hastanede geçirenler veya yoğun bakımda yatanlar şeklinde bir kategorilendirme yapılmış. Çalışmayı yaparken de (böbrek hastalıkları açısından) 29 farklı parametreyi de birbiriyle eşit hale getirmişler ve oldukça ince analizler yapılmış. Çalışma gösteriyor ki Kovid’i ne kadar ağır geçirirseniz, iyileştikten 6 ay sonrasında dahi böbrek üzerindeki etkileri devam ediyor. Bu çalışma bize gösteriyor ki bir kere Kovid geçirince, iyileşseniz de genel sağlık kontrolü yaparken böbreklere de baktırmayı unutmamamız gerektiğini göstermiş oldu. Böbrek hastalığı riski açısından şimdiye dek hep hipertansiyon, şeker hastalığı gibi risk faktörlerinden bahsederken, bundan böyle Kovid geçirmiş olmak da parametreler arasında yer alacak gibi görünüyor."

Reklam
Reklam

BİTKİSEL TAKVİYE VEYA VİTAMİNLER BÖBREK SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR

Türk Nefroloji Derneğinin de böbrek hastalarında Kovid geçirmiş olmanın yarattığı etkilere dair bir çalışma yürütüldüğünü de vurgulayan Prof. Dr. Kazancıoğlu, "Bu çalışmanın ikinci aşamasında da aslında Kovid geçiren hastalar ile geçirmemiş kişilerin böbrek hastalıkları açısından nasıl farklar oldu, varsa böbrek hastalıkları daha mı kötüleşti diye birtakım analizler yapmaya gayret ediyoruz" dedi. Bitkisel takviye veya vitaminlerin böbrek sağlığını tehlikeye atabileceğini de belirten Prof. Dr. Kazancıoğlu, "Vücut direncimizi koruyalım, hastalık bize bulaşmasın kaygısıyla gerçekten birtakım ürünler, takviyeler, bitkisel ürünlere ciddi bir yöneliş oldu. Onu içelim, bu vitamini alalım diyerek bu ürünler kontrolsüzce kullanıldı. Ama ilaçların veya kullandığınız takviyelerin dozu çok önemli.

HER İLAÇ HERKESE İYİ GELMEYEBİLİR

Her ilaç veya takviye ürün, herkese iyi gelmeyebilir. Kullandığınız başka ilaçlar olabilir, onlarla etkileşimi olabilir, yan etkiler yapabilir, aynı zamanda bunların vücuttan atılım yolu da böbrekler ve böbreğe gereksiz bir yük bindirip onun daha çabuk yorulmasına ya da bozulmasına yol açabilir. Bu konuda en büyük veri yine geçtiğimiz aylarda Çin’den geldi. Çin tıbbında bitkisel ürünlerin bilinçsizce kullanılması sonrası ortaya çıkan akut böbrek hasarı olguları sunuldu. Artık ‘bitkisel ürünlerle ortaya çıkan böbrek hasarı tablosu’ tanıma var bizim kitaplarımızda" dedi.

Reklam
Reklam

RİSKLİ DURUMDA OLANLAR ÖZELLİKLE DİKKAT ETMELİLER

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise halk arasında böbreğe iyi geleceği düşünülerek halen farklı farklı yöntemlere riayet edildiğini ve bunun da tam tersine böbrek sağlığını tehlikeye attığını söyleyerek "İnek ve deve idrarı böbrek şikayetleri için başvurulan yöntemlerden biri. Ama bizim daha ziyade denenmiş ve kabul görmüş bitkisel ürünlere değinmemiz lazım. Bunu da uzmanlara sorarak yapmak lazım. Vaka sayıları 30 binlerin altına inmeye başladı. Herkeste bir rehavet görülüyor. Aşılanma oranımız üçüncü doz değil, iki dozda bile yüzde 65’lerde. Dolayısıyla işi sıkı tutmaya devam etmemiz gerekiyor. Hele ki riskli grubun başında gelen böbrek nakli geçirmiş olanlar, böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girenler ya da kronik böbrek hastalığı bulunanların özellikle çok dikkat etmesi gerekiyor. Ne olursa olsun maske kullanmaya devam etmelerini söylüyoruz."dedi.