Köy Kahvehanesinden Sahneye

Rize'nin Derepazarı ilçesinde kahvehanede vakit geçirmekten sıkıldıkları için tiyatro grubu kuran gençlerin yazıp oynadığı "Ofli Hocanın Dev Aşkı" adlı oyun

Rize'nin Derepazarı ilçesinde kahvehanede vakit geçirmekten sıkıldıkları için tiyatro grubu kuran gençlerin yazıp oynadığı "Ofli Hocanın Dev Aşkı" adlı oyun büyük beğeni topladı.

İlçenin Kirazdağı Köyü'nde aralarında üniversite mezunlarının da bulunduğu 13 genç, "Şimadiyoz Tiyatro Grubu" adıyla biraraya gelerek, üyelerden Mustafa Albayrak'ın yazdığı "Ofli Hocanın Dev Aşkı" adlı oyuna çalışmaya başladı. Köyde yaklaşık 2 ay süren çalışmaların ardından oyunu dün akşam Derepazarı Belediyesi'ne ait salonda sahneleyen gençler, büyük alkış aldı.

Reklam
Reklam

Fikri ortaya atan ve oyunu yazan Mustafa Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köyde gençlerin vakitlerini genellikle "dağ evi"nde ya da kahvehanede sohbet ederek geçirdiklerini belirtti.

Bu duruma sıkıldıklarını ve farklı şeyler yapmak istediklerini dile getiren Albayrak, şunları söyledi:

"Kahvehanede otururken bir ara grup kurarak tiyatro yapma fikrini ortaya attım. Fikir, arkadaşlarımızın çoğunluğu tarafından benimsedi, 13 arkadaş bir araya gelerek Şimadiyoz Tiyatro Grubu'nu kurduk. Bu arada 'Ofli Hocanın Dev Aşkı' adlı oyunu yazdım ve köyde provalarına başladık. Provalar için genellikle kahvehane ya da dağ evini kullandık.

Üniversite yıllarında tiyatro grubunda yer alıp oyunlar oynamıştım. O tecrübemi arkadaşlarıma aktardım. Anlattıklarımı çok hızlı kavrayıp rollerinin hakkını vermeye başladılar. Oflu bir hoca ile Rus hayat kadını arasında geçen aşkın konu edildiği oyuna 2 ay boyunca çalıştık.

Bu sırada çalışmalarımızı köy halkından izleyenler de oldu ve oyunu beğendiklerini söylediler. Bunun üzerine 15 gün önce oyunu köyümüzdeki ilkokulun toplantı salonunda sahneledik. Çok sayıda kişinin izlediği oyun büyük beğeni topladı ve faaliyetimiz kulaktan kulağa yayıldı. Bunun üzerine Derepazarı Belediyesi oyunu belediyeye ait salonda sahnelememizi önerdi. Teklifi kabul ettik ve oyunu dün akşam yaklaşık 400 sanatsever karşısında sahneledik. Oyunun sonunda ayakta alkışladık, bu nedenle büyük mutluluk duyduk."

Reklam
Reklam

Oyun için kullandıkları her şeyi kendilerinin hazırladığını vurgulayan Albayrak, "Kostümleri köyde kullandığımız eski elbiselerden seçtik. Eksik olanları satın aldık. Dekoru ise köyümüzdeki marangoz atölyesinde hazırladık. Eksiklere rağmen ortaya iyi bir sahne çıkarmaya çalıştık" dedi.

Kahvehanede boş oturmaktan kurtuldukları için mutlu olduklarını dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:

"Başta hiç kimsenin böyle bir oyunun ortaya çıkacağına inancı yoktu. Yazdığım oyun arkadaşlarım tarafından beğenildi ve rollerimizi zaman zaman şakalaşarak çalıştık. Benim dışımda hiçbir arkadaşımın tiyatro konusunda tecrübesi yok. İlk defa sahneye çıktılar ve çok başarılı oldular. İçlerindeki cevher adeta ortaya çıktı. Elimizden tutulursa daha iyi işler ortaya çıkaracağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu çalışma ile kahvehane köşelerinden kurtulup iyi işler yaptığımız için mutluyuz. Bizi cesaretlendiren ailelerimize teşekkür ediyoruz. Köy ortamında böyle bir yola çıkıp başarmak çok zor."

-Kız arkadaşına "Nataşa"yı oynayacağını söyleyemedi-

Reklam
Reklam

Volkan Fatih Büyük ise arkadaşlarla kahvede otururken fikrin ortaya çıktığını ifade ederek, "Dedikodu yapıyorduk, böyle bir ortamda boş işlerle uğraşacağımıza farklı şeyler yapabiliriz düşüncesi belirdi. Mustafa arkadaşımız tiyatro fikrini ortaya attı. Yapmaya başladık, ciddi bir düşüncemiz yoktu. Oyun çıkınca sahneleyelim dedik. Çok farklı bir şey ortaya çıktı" dedi.

Kendisine Rus hayat kadını "Nataşa" rolünün verilmesi üzerine şaşkınlık yaşadığını ifade eden Büyük, "Önce kabul etmedim ancak sonra 'sanat için soyunurum' derler, biz de sanat için Nataşa rolüne giyindik. Kız arkadaşıma bu rolü oynayacağımı söyleyemedim, 'müftü' rolünü oynayacağımı biliyordu. Salon çok kalabalıktı, oyunu izleyip izlemediğini bilemiyorum. Beni affetmesini istiyorum, ona tatlı bir yalan söyledim" diye konuştu.

Kerim Ergün ise lisede okuduğunu, yıllık ödev için Mustafa Albayrak'ın yanına gittiğini ancak kendisini tiyatro grubunun içinde bulduğunu söyledi.

Köyün delisi rolünü oynayan Samet Recep ise ilkokul mezunu olduğunu ve ilk defa sahneye çıktığını dile getirdi.

Reklam
Reklam

-Makyözleri halası-

Tiyatro grubunun makyözlüğünü ise Mustafa Albayrak'ın okul kantini işleten halası Kader Albayrak yaptı.

Hayatında hiç böyle bir çalışmanın içerisinde olmadığını ifade eden Albayrak, "Bana geldiler ve 'makyajlarımızı yapar mısın' dediler. Benim de elimden biraz geliyor. Aynı zamanda yeğenime de yardımcı olmaya çalışıyorum. Makyajları ben yapıyorum. Ben de böyle bir sonuç ortaya çıkacağını beklemiyordum" dedi.

Muhabir: Muhittin Sandıkçı

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: