Bilim dünyasının bir türlü çözemediği kozmik ışınlarda yeni bir gelişme yaşandı.
Uzaydaki güçlü kozmik ışın kümelerinin nereden kaynaklandığı bilim dünyası için hala bir muamma. Ancak, bugün yayımlanan bir araştırma ışınların, evrendeki patlamalardan kaynaklanmadığına işaret etti.
IceCube 5160 aşırı duyarlı ışık dedektörünü birbirine bağlayan 86 zincirden oluşuyor.
Evrende bilinen en yüksek hızlı parçacıkları çevreleyen gizem giderek derinleşiyor.
Kozmik ışınlar olarak bilinen bu parçacıklar, dünyadaki en büyük parçacık hızlandırıcılarının yaratabileceklerinden milyonlarca kat daha fazla enerji içeriyorlar.
Astrofizikçiler, bu parçacıkların sadece iki kaynak tarafından yaratılabildiğine inanıyordu: Süper kütleli kara delikler ve gama ışın patlamaları.
Nature dergisinde yayınlanan bir araştırma, gama ışın patlamalarının bu tip parçacıklar yaratamayacağını ortaya çıkardı.
Gama ışın patlamaları evrende en çok enerji ortaya çıkaran olaylardan bir tanesi, ancak bu patlamarın kaynağının ne olduğu tam olarak bilinmiyor.
Gama ışın patlamaları sadece saatler içinde Güneş'in tüm ömrü boyunca üretebileceğinden fazla enerji üretiyor.
2010 yılında NASA'nın Swift uzay teleskobu ile görüntülenen bir gama ışın patlaması
Daha önce bilgisayar modelleri, gama ışın patlamalarının kozmik ışınların (aşırı derecede hızlı hareket eden proton adlı atomaltı parçacıkları) kaynağı olabileceğini gösteriyordu.
Ancak aynı modeller bu oluşumun neutrino adı verilen ve son günlerde ışık hızında seyahat tartışmalarında sıkça adı geçen parçacıkların da oluşmasına neden olacağını gösteriyordu.
Bunun üzerine IceCube Neutrino teleskobunu kullanan araştırmacılar Fermi ve Swift uzay teleskoplarının görüntülediği gama ışın patlamalarında neutrino parçacıklarını bulmayı denediler.
Ancak ortada neutrino parçacığı yoktu.
Bu da kozmik ışınların tek kaynağının aşırı kütleli karadeliklerin yer aldığı aktif galaksi çekirdekleri olduğu anlamına geliyor.
Büyük ilerleme kaydedildi
Neutrino parçacıklarının bildiğimiz şekildeki madde ile etkileşime geçme olasılığının çok düşük oluşu nedeniyle IceCube gerçekten çok büyük bir neutrino dedektörü.
Güney kutbunda yer alan IceCube 1 kübik kilomtrelik bir alanda buzullara gömülmüş 5 bin optik sensörden oluşuyor. Her bir sensör neutrino parçacıklarının buz içinde bir atom çekirdeğine çarptığında çıkardığı mavi ışığı yakalamaya çalışıyor.
Similasyonlarla ölen yıldızların nasıl gama ışını patlamalarına neden olduğu anlaşılmaya çalışılıyor.
Işıktan hızlı hareket edebildiğine inanılan neutrino parçacığı
2008 ortasından 2010 ortasına kadar yapılan ölçümlerde 300'den fazla gama ışın patlaması kayda geçirildi.
Ancak bilim adamları bu olaylar sırasında tek bir neutrino parçacığına bile rastlamadı.
Bütün bu tahminlerin dayandırıldığı bilgisayar modelleri günümüz fizikçilerinin hayal edebileceği evrenin en vahşi, en enerji dolu olayları ile ilgili ölçümler yapıp öngörülerde bulunuyor.
Fakat bu modeller bazı ölçümlerini sadece tahminlere dayandırdığı için, gama ışın patlamalarının kozmik ışınları yaratıyor olma olsılığı tamamen ortadan kalkmadı.
Ancak Fermi uzay telekobunda çalışan bilim adamı Julie McEnery, IceCube'un astrofiziksel olarak anlamlı bir tahminde bulunmuş olmasının önemli bir ilerleme olduğu kanısında.
BBC'ye konuşan McEnery ''Kozmik ışınların kaynağı astrofiziğin en eski ve çözümlenmesi zor sorularından bir ve onların nerede ve nasıl üretildiklerini anlamak gerçekten çok önemli'' dedi.