KPMG: "Türkiye'de birleşme ve satın almada 2020 için iyimseriz"

KPMG raporuna göre, dünyada birleşme ve satın alma işlemleri önceki yıla yakın bir performans sergilerken, Türkiye'de işlem hacmi düştü, işlem sayısı arttı - Değeri açıklanan işlemlerin toplam hacmi 2,9 milyar dolara ulaşırken, değeri açıklanmayan işlemler ile birlikte tahmini toplam işlem hacminin 4,5 milyar dolar olduğu öngörülüyor - 2020 için iyimser beklenti korunarak ekonomideki kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artması bekleniyor - KPMG Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler: - "Geçmişte 30 milyar dolara yaklaştık, 28-29 milyar dolar seviyelerini gördük. Aşağı yönlü risklere rağmen 2020 yılında işlem hacmi beklentimiz 5-10 milyar dolar aralığında" - "Kamu ile özel sektörün el ele verip Türkiye'nin imajını daha iyi yere getirmesi gerek"

İSTANBUL (AA) - KPMG'ye göre, dünyada birleşme ve satın alma işlemleri önceki yıla yakın bir performans sergilerken, Türkiye'de işlem hacmi düştü, işlem sayısı arttı.

Açıklanan rapor uyarınca, değeri açıklanan işlemlerin toplam hacmi 2,9 milyar dolara ulaşırken, değeri açıklanmayan işlemler ile birlikte tahmini toplam işlem hacminin 4,5 milyar dolar olduğu öngörülüyor. 2020 için iyimser beklenti korunarak ekonomideki kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artması bekleniyor.

KPMG Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler'in katılımıyla düzenlenen toplantıda "KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2019 Raporu"nun sonuçları değerlendirildi.

Reklam
Reklam

Rapora ilişkin bilgi veren Cantekinler, küresel ticaret savaşları, siyasi belirsizlikler ve devam eden güvenlik sorunlarının damga vurduğu 2019 yılında dünyanın ana gündemininin ekonomik kaygılar olduğunu söyledi.

Cantekinler, ABD ile Çin ekseninde devam eden küresel ticaret savaşları, global ölçekte ekonomik büyümenin yavaşlaması, Fed’in bu belirsizliklere dayanarak gerçekleştirdiği faiz indirim hamleleri ve İngiltere'nin AB’den çıkış sürecine yönelik belirsizliklerin, 2019 yılında öne çıkan konular olduğunu hatırlattı.

Türkiye'de ise dünya gündemine ek olarak yurt içinde yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin yatırımcıların iştahını ve işlem hacmini etkilediğine işaret eden Cantekinler, şunları kaydetti:

"Rapora göre, 2019 yılında, dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde önceki yıla yakın bir performans gerçekleşirken Türkiye'de milyar dolar ve üzeri seviyede işlemlerin olmaması nedeniyle işlem hacmi azaldı, işlem sayısı ise 2018 yılına göre yükseldi. 2019 yılında değeri açıklanan işlem hacmi toplam 2,9 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Reklam
Reklam

2019 yılında altyapı ve inşaat sektörü hacim bazında ilk sırada yer alırken, teknoloji medya ve telekomünikasyon sektörü işlem adetlerinde öne çıktı. 2019 yılı işlem hacmi açısından değerlendirildiğinde, birçok sektörün 2018 ve önceki yıllara göre ivme kaybettiği, işlem hacminde altyapı ve inşaat sektörünün, işlem sayısında ise teknoloji medya ve telekomünikasyon sektörünün öne çıktığı görülüyor."

Cantekinler, altyapı ve inşaat sektöründeki en büyük işlemin Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu İşletmeleri'nin Çin kökenli şirketler konsorsiyumu tarafından 688,5 milyon dolar bedelle satın alınması, işlem adedinde önde olanın ise iyzico'nun PayU tarafından 165 milyon dolar bedelle satın alınması işleminin olduğunu bildirdi.

- "Yüzde 5'lik büyümenin başarılması ile yabancı yatırımcı daha fazla gelmeye başlayacak"

Müşfik Cantekinler 2020 öngörülerini de paylaştı.

2020'nin Türkiye için risk ve fırsatları birlikte barındırdığına işaret eden Cantekinler, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın dile getirdiği yüzde 5'lik büyüme hedefinin önemine dikkati çekti ve yüzde 5'lik büyümeleri heyecanla beklediklerini dile getirirken bunun başarılması durumunda yabancı yatırımcının Türkiye'ye daha fazla gelmeye başlayacağını söyledi.

Reklam
Reklam

Cantekinler, yalnızca yüzde 5'lik büyümenin tek başına yeterli olmayacağının da altını çizerek, ülke imajının da makyajlanarak yatırımcıya doğru anlatılması gerektiğini ifade etti.

Dolardaki seviyenin değil stabilitenin yatırımcı için önemli olduğunu belirten Cantekinler, Suriye meselesinin iyi manada gelişmesi durumunda, Türkiye'nin lehine gelişmeler yaşanacağını kaydetti.

Cantekinler, potansiyellerin yanı sıra aşağı yönlü gidebilecek risklere de vurgu yaptı ve bu konuların iyi okunması gerektiğini dile getirdi.

Önümüzdeki dönem için kapıda bekleyen önemli işlemlerin olduğunu bildiren Cantekinler, şunları söyledi:

"Geçmişte 30 milyar dolara yaklaştık, 28-29 milyar dolar seviyelerini gördük. Kademeli bir iyileşme bekliyoruz. Aşağı yönlü risklere rağmen 2020 yılında işlem hacmi beklentimiz 5-10 milyar dolar aralığında. Yüzde 5'lik büyüme hedefi kendi başına yeterli olmaz. Bizim gibi ülkelerde bazı şeyleri dışarıdaki ülkelere anlatmak çok kolay olmuyor. Kamu ile özel sektörün elele verip Türkiye'nin imajını daha iyi yere getirmesi gerek.

Reklam
Reklam

2020 yılında da hem ekonomik seyrin hem de bölgesel gelişmelerin yatırım ortamı üzerinde belirleyici olacağını düşünüyoruz. Her ne kadar, hem doğrudan yabancı yatırımlar, hem de birleşme ve satın alma işlemleri açısından, 2019 yılının görece düşük olduğunu belirtmiş olsak da, 2020 yılı için iyimser beklentilerimizi korumakta ve kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artacağını öngörmekteyiz."

- Rapordan

Rapora göre, finansal yatırımcılar 2018 yılında 41 işlem gerçekleştirirken, yarattıkları işlem hacminin toplam işlem hacmindeki payı yüzde 3 seviyesinde kalmıştı.

Buna karşın, 2019 yılında toplam 78 işlem gerçekleştiren finansal yatırımcıların yaptığı işlemler, toplam işlem hacmindeki payını korudu.

Sanovel'in azınlık hisselerinin York Capital ve diğer bazı uluslararası fonlar tarafından satın alınması, değeri açıklanmasa da 2019 yılındaki önemli finansal yatırımcı işlemlerinden biri oldu. Benzer şekilde Turkven'in sahip olduğu Mikro ve Zirve'nin, Mayıs 2019'da Paraşüt Yazılım'ın yüzde 100’lük hisse satın alımı, işlem değeri açıklanmasa da finansal yatırımcı işlemlerinde arasında öne çıktı.

Reklam
Reklam

- Yabancı yatırımcılar, yerli yatırımcıların önünde

Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma işlem sayısı, geçmiş yıllar ile benzer şekilde 2019 yılında toplam 83 işlemle toplam işlem sayısının yüzde 35'i olarak gerçekleşti.

Buna karşın 2019 yılında yabancı yatırımcılar toplam işlem hacminden yüzde 76'lık pay alarak, toplamda 2,2 milyar ABD doları işlem hacmi elde etti. Ayrıca, 2019 yılında en büyük ilk 10 işlemin 8'inin yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmesi de dikkati çeken bir diğer nokta oldu.

- Kamu kaynaklı işlemlerde önemli hareketlik yaşandı

2018 yılında şeker fabrikaları ve EÜAŞ'a ait bazı hidroelektrik santrallerinin özelleştirmesiyle birlikte kamu kaynaklı işlemlerde önemli hareketlik yaşandı.

2019 yılında ise Yeni Ekonomi Programı kapsamında özelleştirmelerin yanı sıra Türkiye Varlık Fonu'nun (TVF) hizmet alım süreçleri ve diğer stratejik adımları ile kamuda değer yaratımı hedeflendi.

Rapor kapsamında standart bir birleşme ve satın alma işlemi olarak değerlendirilmese de 2019 yılı içerisinde TVF tarafından gerçekleştirilen Milli Piyango oyunlarının düzenlenmesine ilişkin hizmet alım sözleşmesi süreci ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen spor müsabakalarına ilişkin sabit ihtimalli ve müşterek bahis oyunlarının özel hukuk tüzel kişilerine yaptırılması ihale süreci yılın dikkati çeken kamu kaynaklı işlemleri arasında yer aldı.

Reklam
Reklam

TVF'nin, Borsa İstanbul'daki EBRD payını alarak pay ve temsil gücünü artırması ve Adabank'ın TMSF tarafından satışı bu yıl dikkati çeken diğer kamu kaynaklı işlemler oldu.

- 2020 yılı için iyimser beklentiler korunuyor

2020 yılındaki birleşme ve satın alma işlemlerine ilişkin iyimser beklentiler korunuyor.

Merkez bankalarının düşük faiz politikaları, Türk varlıklarının yabancı para bazında değerlemelerinin tarihsel ortalamalarının altında yer alması ve Yeni Ekonomi Planı ile birlikte açıklanan öneriler ve tedbirler kapsamında ekonomik göstergelerdeki normalleşme süreci yatırımcı iştahını artırabilecek etkenler olarak öne çıkıyor.

Öte yandan artan küresel ticaret ihtilafları ile ekonomik yavaşlama, olası ABD yaptırımları, Türkiye'nin yakın coğrafyasındaki siyasi belirsizlik ve güvenlik sorunları da aşağı yönlü riskler olarak değerlendiriliyor.

KPMG Türkiye'nin hazırladığı rapora göre, 2020 yılında endüstriyel üretim ve otomotiv, enerji ve doğal kaynaklar sektörlerinin öne çıkan sektörler arasında yer alması bekleniyor.

Reklam
Reklam

TVF tarafından petrokimya, madencilik ve yerli kaynaklardan enerji üretim projelerine yapılacak yatırımlar, stratejik hedefler çerçevesinde kamu sigorta şirketlerinin TVF altında birleştirilmesi ve TMSF’ye devredilen şirketlere ilişkin satış süreçlerinin başlaması işlem hacmini artırabilecek etkenler arasında yer alıyor.