Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın ilk faiz kararını açıkladı. Piyasalar 250 baz puanlık faiz indirimine kesin gözü ile bakılırken Merkez Bankası, tahminlere uyumlu bir karar aldı. Faizi yüzde 45'e çeken Merkez Bankası'nın ardından kredi çekmenin şu dönemde mantıklı olup olmayacağı da araştırılmaya başlandı.
CNNTÜRK'ün canlı yayınına katılan Ekonomist Muhammet Bayram, faiz indiriminin ardından kredi alımları hakkında konuştu. Bayram, konut ve taşıt kredileri için maliyetlerin hala yüksek olduğunu belirterek, "O yüzden eğer bir ihtiyaç değilse konut ve taşıt alımları ilerleyen vadeye aktarmak daha uygun olur. Yılın ikinci yarısından sonra daha uygun politika faizleri göreceğiz" sözlerini kullandı.
Bayram, enflasyonun iki kaynağının olduğunun altını çizerek, birinin arz kaynaklı diğerinin ise talep kaynaklı olduğunu belirtti. Arz kaynaklı enflasyonun pandemi döneminde oluştuğunu kaydeden Bayram, "ÜFE fiyatları TÜFE’ye göre yarı yarıya oranda. Üreticilerin artık enflasyonu yok. Biz önümüzdeki dönemlerde maliyeti düşük malları kullanmaya başlayacağız" dedi.
Ocak ayında zamlanan maaşlara refah payının gelmediğini hatırlatan Bayram, asıl sorunun fahiş fiyat olduğunu ifade ederek, şu cümleleri kurdu:
"Fahiş fiyata yönelirsek eğer bir malın üretiminden kaynaklı enflasyon yoksa üretimini artıracak köprü ve otoyoldaki 2 bin TL’yi bahane edip bütün mallara 2 bin TL koyarsanız bu fahiş fiyattır. Birim olarak bunu koymanız gerekiyor"
Kira zam oranının bir dönem yüzde 25 olarak uygulandığını hatırlatan Bayram, bunun kademeli olarak kaldırılması gerektiğini izah ederek cümleleri şu şekilde noktaladı:
"Kira fiyatlarında yüzde 58.51’lik bir yenileme oranı var. Yüzde 25’in kademeli olarak kaldırılması gerekiyordu. Bizim yıllık enflasyonumuz yüzde 44 iken, kira yenilememiz yüzde 58. Asgari ücret artışı yüzde 30 iken kira yenileme yüzde 58. Bir iki kalemden kaynaklı enflasyonist sorun var. Şu anda Türkiye’nin fahiş fiyatla ilgili sorunu var.”