İZMİR Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, kredi kartına sınırlama getirilmesi yönündeki girişimlerin yanlış olduğunu savunarak, öngörülen maaşa göre sınırlama şartıyla asgari ücretli bir kişinin taksitle buzdolabı almasını engelleyeceğini, buna anlam veremediklerini belirtti. Demirtaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FED'e bağlı olarak dünyada bir belirsizlik havasının hakim olduğunu, ne zaman ne olacağını kestirme imkanının bulunmadığını ifade eden Demirtaş, 2014 yılında Avrupa ekonomisinin toparlanabileceği yorumları yapılsa da kırılganlıkların devam ettiğini ifade etti. "2014'ü çok umutla karşılamıyoruz, tedbirli olmak gerektiğini düşünüyoruz" diyen Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başarılı bir ekonomi yöneticisi olarak dünyaya ders veren bir konumda olduğunu, Babacan'ın risk almadan büyümeyi belli bir düzeyde tutmak üzerine kurulu ekonomi politikasını izlediğini ifade etti. Kredi kartı konusundaki sınırlama girişimlerinin de bu politikanın bir sonucu olduğunu ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu: "Biz Babacan gibi geniş bir açıdan bakmıyoruz sadece piyasalara bakıyoruz. Para dönmüyorsa, insanlar alacağını alamıyorsa, malını değerinde satamıyorsa bu bizi rahatsız eder. Kredi kartında taksit konusunda maaşın yüzde 45'i gibi sınırlama getirme tartışmaları var. Bu son derece yanlış bir uygulama olur. Asgari gelirle veya bunun biraz üzerinde çalışan birinin taksitle buzdolabı almaya hakkı yok mu ? Ama insanlar böyle bir sınırlama karşısında da çaresiz değiller. Gider senetle alırlar. Senede de engel konulamaz. Serbest piyasa ekonomisinin neresine dokunursanız orada yanlış yaparsınız. 2014 yılında piyasa ekonomisi kuralları içinde büyümeye odaklı bir ekonomik model uygulanmasını bekliyoruz." Demirtaş, senet uygulamasının da rahatlıkla kredi kartının yerine geçebileceğini, mevcut uygulamada işletmelerin taksitlerin ödenmesini beklemeden bankadan karşılığını alabildiğini belirterek senede dayalı bir kredi sisteminin yaygınlaşabileceğini, senetteki risklerin kredi kartından daha fazla olmadığını da söyledi. Türkiye'nin cari açık riskini ortadan kaldırabilmek için ara malı üretimini artırması gerektiğini, bunun için teşvik politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini de söyleyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir'e neden dizgin vuruluyor, neden 1. bölge denilerek sadece büyük ve bazı sektörlerde teşvik veriliyor. Türkiye'nin gelişme ve üretme potansiyeli olan bir bölgeyi dizginlemenin bir gereği yok. Teşvik politikalarını bölgesel bazlı sınırlamak hatalara yol açıyor. İşte hayvancılık. Ege'de hayvancılığa teşvik verilmedi, Doğu ve Güney Doğu'da verildi de ne oldu, Doğuda hayvancılık uçtu mu ?"
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz