"Kredi Kartları Artık 'veresiye Defteri' Yerine Geçiyor"

ONUR ORHAN - Tüketiciler Derneği politika faizini 50 baz puan indirmesi üzerine bazı bankaların vatandaşların cep telefonu ve elektronik posta adreslerine mesajlar göndererek ucuz ve cazip bayram kredisi teklifinde bulunduğunu söyledi. Cazip gösterilen bu tür borçlanma tekliflerine "kulak asılmaması" gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, kredi kartıyla borçlanma konusunda özenli olunmasının önemine vurgu yaptı. Ağaoğlu, bankaların ilan ettikleri faiz oranları dışında değişik isimler altında başka kesintilerle reel faizin ilan edilenin çok üstüne çıktığına işaret ederek, "Kredi kartıyla asgari ödeme yapılması durumunda uygulanan faiz, normal faizin iki katı oluyor. Bu nedenle 3 günlük bayram sefası için gelecek aylar, hatta yıllar borç kabusuna dönebilir" diye konuştu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından kredi kartlarına getirilen taksit sınırlaması ve bireysel kredileri kısıtlayıcı önlemlerin ardından, kredi kartı borcu ya da bireysel kredi taksitlerini ödeyemeyenlerin sayısında büyük artış yaşandığına dikkati çeken Ağaoğlu, bankalara ödeme yapamayanların sayısının, 2013 yılının ilk 5 ayında 514 bin 712 kişi iken, bu yılın aynı döneminde yüzde 25,4 artışla 645 bin 474 kişiye çıktığını söyledi. - "Kredi kartları artık 'veresiye defteri' oldu" Ağaoğlu, tüm gelişmiş ülkelerde ödeme aracı olarak kullanılan kredi kartının Türkiye'de geleneksel "veresiye defteri" yerine geçtiğini vurgulayarak, bunda bankaların garantisi ve kefaleti bulunduğundan alışverişlerin sadece mahalle esnafında değil, tüm piyasada rağbet gördüğünü anlattı. Birçok bankanın 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu hükümlerini çiğneyerek, kişilerin gelir düzeyini gözetmeden kredi ve kredi kartı limiti tanıdığına dikkati çeken Ağaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Tüketicilerin kendi önlemlerini alması gerektiğini belirtiyorlar. Söz konusu kanunun 9. maddesinde bir gerçek kişinin tüm kredi kartlarının toplam limitinin, o kişinin gelirinin dört katını aşamayacağı belirtilmesine rağmen bankalar bu kurala uymadığından yüksek limit tanınan tüketicilerin kendi ödeme güçlerini dikkate alarak borçlanmaları yani kendi tedbirlerini kendilerinin almaları tek çıkar yol. Kişilerin kendi gelir ve ödeme düzeyini aşan miktarda borçlanmalarının ilerleyen zamanlarda ciddi sıkıntılara dönüştüğü bilinen bir gerçektir. Kısıtlı bütçeye sahip tüketiciler, zorunlu ihtiyaçlarının dışında alışverişten kaçınmalı, aile bütçelerini zorlayacak borçlanmalardan uzak durmaları gerekmektedir."