Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Başkan Yardımcısı Kristin Lindow, yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin kredi notunun düşürülmesine yol açıp açamayacağına yönelik değerlendirmesinde, "Türkiye'nin kredi notunun düşeceğini sanmıyorum" dedi.
CNBC-e'nin sorularını telefonla yanıtlayan Lindow, büyüme, enflasyon, faiz ve cari açık tahminlerinin değişebileceğine işaret ederek, borç dinamiklerinde bu yıl ve gelecek yıl iyileşme beklediklerini ifade etti.
Lindow, yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin kredi notunun düşürülmesine yol açıp açamayacağına yönelik soruyu, "Türkiye'nin kredi notunun düşeceğini sanmıyorum. Tüm bu gelişmeler öngörülebilir. Biz de seçim dönemine girerken bu gelişmelerin öyle ya da böyle bir şekilde olabileceğini biliyorduk ve küresel gelişmeleri öngörüyorduk. Bunlar Türkiye'nin ayakta kalabileceğini düşündüğümüz gelişmelerdi. Çünkü Türkiye'de yapısal, ekonomik ve borç düzeyinde iyileşmeler var" dedi.
"MB bağımsızlığına yönelik soru işaretlerini ortadan kaldırdı"
Merkez Bankası'nın gelişmeler karşısındaki reaksiyonu konusunda da değerlendirmelerde bulunan Lindow, şunları söyledi: "Merkez Bankası, niyetlerine ilişkin açıklamalar yaptı ve prensipleri ile önceliklerini belirledi. Merkez Bankası, fiyat istikrarının öncelikleri olduğunu söyledi. Banka böylesine ciddi, cesur ve piyasa beklentilerinin üzerinde bir adım atarak, bağımsızlığına ilişkin soru işaretlerini ortadan kaldırdı. Bu konuda birinci önceliğine ilişkin taahhüdünü yerine getirdi. Bu bakış açısıyla artırım kararı çok etkileyici bir adımdı."
"YTL'deki değer kaybı sürebilir"
Kristin Lindow, YTL'deki zayıflamaya ilişkin olarak, zaten bu gelişmenin olacağını söylediklerini, çünkü kurun belirli bir oranda değerli olduğunu ifade ettiklerini, ancak şu aşamada bu hareketin bir kısmının psikolojik, bir kısmının ise yapısal olduğuna dikkat çekerek, bu ikisinin kombinasyonunun hızlı hareketlere yol açtığını ve küresel gelişmelerin de önemli olduğunu kaydetti. Lindow, YTL'deki değer kaybının süreceği ihtimalini gözardı etmediklerini dile getirdi.
Lindow, daha zayıf bir liranın cari işlemler açığını kapanması için iyi olup olamayacağına ilişkin soruyu, "Elbette olabilir. Hemen bir anda olmasa da zaman içinde bir farlılık olacaktır diye tahmin ediyoruz. Önceki tahminimiz cari işlemler açığının GSMH'nin yüzde 7'sini aşacağı yönündeydi. Şimdi öyle görünüyor ki yaklaşık potansiyel olarak GSMH'nin yüzde 2'si aşağıda bir gerçekleşme olabilir. Uzmanların tahminleri de bu yönde oluşuyor. Bu bazı endişeleri gidermek konusunda oldukça iyi olacaktır. Bunun dışında cari işlemler açığındaki büyük oranlara rağmen, öyle görünüyor ki finansman kalitesinde iyileşme sözkonusu önümüzdeki iki yıl boyunca" diyerek cevapladı.
"Kredi notu konusunda rahatız"
Tahminlerde bazı değişiklikler, özellikle de büyüme, enflasyonda, faiz düzeyinde ve hükümetin açıklarına ilişkin tahminlerde bazı değişikilkler olabileceğine değinen Lindow, "Son söylediğimiz bazı soru işaretleri yaratabilir. Çünkü hükümetin IMF ile taahhüdünü yenilediğini biliyoruz. Ana değişilik cari işlemer açığında olacak. Özellikle ithalatın azalmasıyla birlikte bir değişiklik olabilir. Bunun yavaş yavaş gerçekleşmesiyle yansıması olabilir.
Bunun dışında yatırımcıların komposizyonunda değişiklik yaşanabilir. Bunlar makro tahminleri değiştirebilir. Biz lirada bir değer kaybı öngörmüştük. Şimdi liradaki değer kayabının daha büyük olabieceğini öngörüyoruz. Geçmişle kıyaslandığında ekonomi çok daha iyi durumda bulunuyor. Kurun kendini yeniden düzeltmesi dengeleri dış anlamda daha da düzeltebilir. Kredi notu konusunda rahatız. Türkiye son birkaç yıl içinde iyileşme kaydetti. Kredi notu bizim skalamızda hala düşük. Skalada düşük kalmasına rağmen kredi notunun bu seviyelerde olmasında ve görünümün durağan olmasından oldukça rahatız" dedi.