ANKARA (İHA)- Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "Benim Denktaş'ın görüşlerini Meclis'te oturup takip etmek gibi bir şartım yok. Sayın Denktaş'la onun Meclis'te söyleyemeyeceği şeyleri oturup başbaşa Sayın Başbakan'la da görüştük" dedi.
Gül, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in dün yaptığı bir konuşmada, 23 Ocak'ta yapılan MGK toplantısında boşlukların Annan tarafından doldurulmasının benimsenmediği halde, Davos Kararı ve Başbakan Erdoğan'ın davet mektubunda bunun aksinin görüldüğünü ifade etmesinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Herşeyin Cumhurbaşkanımız'a kriptoları gider. Ama demorkatik ülkelerde karar mekanizmaları nasıl işler, bunu biliyorsunuz. Kendisinin haberi vardı ya da yoktu, ben bunu konuşmuyorum. Sayın Başbakan ve benim İsviçre'de yaptığı konuşmaların kriptoları belli makamlara dolayısıyla başta Sayın Cumhurbaşkanımız'a gider. Demokratik ülkelerde karar mekanizmalarının nasıl olduğunu söylüyorum. Cumhurbaşkanımız'da onu söylüyor zaten".
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın bugün Meclis'te yapacağı konuşmada orada bulunup bulunmayacağının sorulması üzerine Gül, "Bu işi niye büyüttünüz anlamadım ama olacağım tabii. Ancak benim Denktaş'ın görüşlerini Meclis'te oturup takip etmek gibi bir şartım yok. Sayın Denktaş'la onun Meclis'te söyleyemeyeceği şeyleri oturup başbaşa Sayın Başbakan'la da görüştük. Burada garibime giden konu işi polemiğe çekmektir. Hala bu tip ciddi konularda bir polemik yaratma arzusu vardır. Bunlar çok yanlış şeylerdir. Sayın Başbakan, Sayın Denktaş'ın neler düşündüğünü defalarca oturup konuşmuştur. Açık toplantılarda söyleyemeyeceği şeyleri her 2 tarafta birbirine söylüyor ve ortaya koyuyor iyi niyetli bir şekilde. Sayın Denktaş'ı takip etmek için Meclis'te de olmak şart değil. Ekranlardan zaten verilecek. Önemli olan bu konuyu sahiplenmektir, büyük bir sorumluluk duygusu içinde sahiplenmektir. Hükümetimiz bu konuyu büyük bir sorumluluk duygusu içinde sahiplenmiştir ve bundan dolayıdır ki bu insiyatifi başlatmıştır. Gerek Türkiye'nin çıkarları gerekse KKTC'deki soydaşlarımızın çıkarları açısından çok uzun bir şekilde bu işi çalışmıştır, irdelemiştir. Artılarını ve eksilerini ortaya çıkarmıştır. Bu şekilde fikirlerimiz ortaya konmuştur. Bundan dolayıdır ki biz bugün Türkiye'nin ve KKTC'nin en optimal noktada olduğu kanaatindeyiz. Bunu gayet açıkça söyledik. Bu tip konuları basın mensubu arkadaşlarım da polemiklerden uzak, ciddi argümanları gündeme getirerek ele alırlarsa hepimizin lehine olur" dedi.