Kriz 10 trilyon doları yuttu

Yarın, çöküşü küresel finansal paniğe yol açan Lehman Brothers yatırım bankasının iflasının birinci yıldönümü. Dünyanın en eski ve en saygın yatırım bankalarından Lehman Brothers’ın 15 Eylül 2008’de tarihe karışması, 1929 yılındaki “Büyük Buhran”dan bu yana dünyanın tanık olduğu en ciddi küresel krizin en önemli kilometre taşıydı.

Aslında bu tarihten bir haftayı aşkın bir süre önce ABD’de her şey normal seyrinde gibiydi. Amerikalılar, Kuzey ve Güney Carolina kıyılarını döven tropik fırtına ve Florida’ya yönelen kasırgayla ilgileniyordu. İnsanlar, başkanlık yarışında Sarah Palin isminin yarışı Cumhuriyetçiler lehine çevirip çevirmeyeceği konusunda fikir yürütüyordu. Dow Jones endeksi 5 Eylül’de 11,220 puandan kapanmıştı. Ekonomide bir yavaşlama vardı ve bundan hiç kimsenin şüphesi yoktu. Ancak, küresel krizin işareti ABD yönetiminin 7 Eylül Pazar sabahı attığı olağanüstü adımla başladı. Hükümet, ABD’de emlak sektörü tutsat borçlarının yarısını elinde tutan ya da garanti eden tutsat devleri Fannie Mae ve Freddie Mac’e el koydu. Bunun vergi mükelleflerine maliyeti 200 milyar doları buldu. Emlak sahiplerinin artan oranda kredilerini ödememesi yüzünden bu iki şirket milyarlarca dolar zarar etti.

Reklam
Reklam

Başkanlık görevinin sona ermesine 5 aydan az bir süre kalan George W. Bush, Fannie Mae ve Freddie Mac’e el konulmasının “ekonomiyi güçlü sürdürülebilir büyümeye döndürmek için önemli olduğunu” söyledi. ABD finans sistemini temellerinden sallayan beş hafta başlamıştı. Borsa sarsıldı. Wall Street kendini yeniden düzenledi. “Durgunluk” kelimesi artık herkesin dilindeydi.*****

158 YILLIK LEHMAN ÇÖKÜYOR
Portföyünün büyük bölümü tutsat destekli menkul kıymetler ve diğer emlakla ilgili varlıklardan oluşan ABD’nin en büyük dördüncü yatırım bankası Lehman Brothers’a ilişkin kaygılar 9 Eylül’de iyice arttı. Özellikle yatırımcıların, bankanın yaşamını sürdürmesi için yeterli nakidi olduğu konusunda şüpheleri vardı. Lehman’ın Güney Koreli bir banka ile yaptığı görüşmeler kopmuş ve ABD yönetimi bariz biçimde sessizliğe gömülmüştü.

Gün sonunda Lehman’ın hisseleri borsada yarı yarıya değer kaybetti. Tarihi, Amerikan İç Savaşı’ndan eskiye dayanan ve Büyük Buhran’da ayakta kalmayı başaran bankanın piyasa değeri 5,4 milyar dolara indi. Takip eden günlerde yatırımcının bankaya olan güveni daha da eridi. Hazine Bakanlığı, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Wall Street bankalarının yetkilileri, New York Fed’in Manhattan’daki binasında toplandı.
Dönemin Hazine Bakanı Henry Paulson, Lehman’ın kurtarılması için hükümetin adım atmasına inatla karşı çıktı. Diğer büyük bankalar da adım atmadı. Bunun yerine Bank of America, Fed ve Hazine Bakanlığının iteklemesiyle diğer sorunlu yatırım bankası Merrill Lynch’i 50 milyar dolara satın aldı. Alabama eyaletinde pamuk işçilerine hizmet etmek için 1850 yılında üç kardeşin kurduğu 158 yaşındaki Lehman Brothers, 15 Eylül’de iflas bayrağını çekti.

Reklam
Reklam

ABD’nin beş büyük yatırım bankasından üçü küresel kredi krizine dayanamayarak geçen yıl sahneden çekildi. JPMorgan Chase, Bear Stearns’ı, Bank of America ise Merrill Lynch’i satın aldı. Lehman Brothers ise çöktü. Fed ise son iki büyük yatırım bankası Goldman Sachs ve Morgan Stanley’in statülerini değiştiren kararını onaylayarak, bu bankaların ticari bankacılık yapmasının önünü açtı.

Dow Jones Endeksi, 15 Eylül’de 504 puandan fazla değer kaybetti, borsadaki 700 milyar dolarlık varlık buhar oldu.

Daha sonra yeni bir finans kurumunun daha iflas edeceği dillendirilmeye başladı. Lehman Brothers gibi, dünyanın en büyük sigorta şirketi American International Group da (AIG) yüksek riskli tutsat piyasasındaki olumsuzluklardan ve kredi krizinden etkilenmişti. Dünyanın her yerindeki finansal kurumlarla iş yapan AIG o kadar büyüktü ki çöküşü dünyada akıl almaz zararlara yol açabilirdi. Lehman’ın çöküşü küresel ekonomiye darbe vuruyorsa, AIG küresel ekonomiyi yıkacak potansiyele sahipti.

Bu yüzden ABD yönetimi Lehman’da yapmadığını AIG’de yaptı ve yüzde 80 hissesi karşılığında şirkete 85 milyar dolar tutarında destek verdi. Böylece Amerikalı vergi mükellefleri iki tutsat devi ve dünyanın en büyük sigorta şirketinin sahibi oldu. 17 Eylül Çarşamba günü Dow Jones Endeksi 449 puan daha düştü.*****

Reklam
Reklam

KRİZ DÜNYAYI TEHDİT EDİYOR
Lehman’ın çöküşü ve ABD yönetiminin AIG’yi kurtarması dünyada korkuya yol açtı. ABD finans sistemini etkileyen krizin, sadece piyasaları vurmakla kalmayıp aynı zamanda küresel ekonomiyi ciddi bir resesyona sürüklemesi bütün dünyada ciddi bir tehlike yarattı.

Dünyadaki merkez bankaları kriz karşısında birlikte hareket etmeye karar verdi. Merkez bankaları piyasalara 180 milyar dolar para verdi. Fed ise bankacılık sistemine 105 milyar dolar destek verdi ve eski ABD Başkanı Bush, ekonomi danışmanlarıyla durumu değerlendirmeye başladı. Yapılan değerlendirmeler sonucu 700 milyar dolar tutarında mali kurtarma planının devreye sokulması kararlaştırıldı. Bush, bu planı, “bu büyük bir paket, çünkü sorun büyük” sözleriyle değerlendirdi. Başkanlık kampanyasını sürdüren Cumhuriyetçi senatör John McCain ve Demokrat Partili Barack Obama, kurtarma paketine destek verdiler. Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler ise pakete muhalefet ettiler.

ABD bankacılık sistemindeki şok ise devam ediyordu. Federal Mevduat Sigorta Fonu (FDIC), 25 Eylül Perşembe günü ülkenin en büyük mevduat bankası Washington Mutual’a el koydu. Bu ABD tarihinde şimdiye kadarki en büyük iflas olarak kayıtlara geçti. ABD’nin en büyük tasarruf ve kredi bankası Washington Mutual’ın varlıkları ise JPMorgan tarafından 1,9 milyar dolara satın alındı. Citigroup, dört gün sonra Wachovia bankasının bankacılık operasyonlarını almayı kabul etti. Ancak Wells Fargo daha iyi bir teklifle Wachovia’nın tamamını satın aldı.

Reklam
Reklam

Temsilciler Meclisi’nde, 29 Eylül Pazartesi günü 700 milyar dolarlık mali kurtarma plan için yapılan oylama başarısız oldu ve Dow Jones Endeksi ilk beş dakikada 400 puan daha geriledi. Borsanın kapanışında endeks 778 puan düşmüş ve piyasa değeri 1 trilyon dolardan fazla buharlaşmıştı. Dow Jones 10,365 puan oldu.

Mali kurtarma planı 3 Ekim’de yapılan oylamada ise kabul gördü. Dow Jones Endeksi, 5 Ekim Pazartesi günü, 2004 yılından bu yana ilk kez 10 bin puanın altına geriledi. Takip eden günlerde düşüşünü sürdüren endeks bir hafta içinde 1,874 puan azalışla değerinin yaklaşık yüzde 20’sini kaybetti. Dow Jones Endeksi 8,451 puana inerek, beş yıldan fazla bir sürede en düşük seviyesini gördü ve bu hafta borsa tarihindeki en kötü haftaydı.

Dönemin Hazine Bakanı Paulson, 13 Ekim Pazartesi günü ülkenin en büyük bankalarının üst yöneticilerini (CEO) Hazine’de olağanüstü toplantıya çağırdı. Paulson, CEO’lara toksik varlıklarını satın almak yerine bankalara 125 milyar dolar destek vermenin en iyisi olacağına karar verdiğini, böylece ABD hükümetinin bankaların batmasına izin vermeyeceği yönünde dünyaya işaret vermiş olacağını söyledi.
Daha sonra bu program ülkedeki diğer yüzlerce bankayı kapsamaya başladı, ancak bankaların bilançolarındaki toksik varlıklar konusu bugüne kadar sürdü.*****

Reklam
Reklam

6,9 MİLYON KİŞİ İŞSİZ KALDI
ABD ekonomisinde bir yıl süren tehlikeli gidişatın sona ermesinden sonra ekonominin tekrar ayakları üzerine basmaya başladığına dair işaretler gelmeye başlamasına rağmen, düzelmenin tam olarak başladığına henüz inanılmıyor.

Amerikalılar finansal güvenliğin kötü darbe aldığını düşünüyor, sepetteki bütün yumurtaların karılmasıyla eski işçiler emeklilik planlarını yeniden değerlendiriyor ve iflas eden kurumların yerini kimlerin alacağı bilinmiyor. ABD hükümetinin 8 aydır süren çabalarına rağmen, konut fiyatlarındaki çöküş finans sistemini etkilemeyi sürdürüyor. Kredi piyasalarında süren sıkıntı ise henüz aşılmış değil. Borsa son aylarda değer kazansa bile ekonomide resesyonun başlamasından bu yana ABD’de 6,9 milyon kişi işsiz kaldı ve toplam işsiz sayısı 14,9 milyona çıktı.

Kriz, Amerikalıların ekonomik psikolojisine önemli etki yaptı. Tüketiciler harcamayı hızla kesti, tasarrufları artırdı ve borç parayla yaşamlarını karşılama alışkanlığını yeniden gözden geçirmeye başladı.*****

Reklam
Reklam

KRİZE ZENGİN ÜLKELER 10 TRİLYON DOLAR HARCADI
Büyük ekonomiler krizde toplam 10 trilyon dolar harcadı.

Krizde, en çok harcamayı ABD ve İngiltere yaptı. İngiltere’nin yaptığı harcamalar gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 94’ünü, ABD’nin ise yüzde 25’ini teşkil ediyor. Bu da İngiltere’de kişi başına 30 bin sterlin (50 bin dolar), ABD’de ise 10 bin dolar harcama yapıldığı anlamına geliyor.

Özel mali sektörün varlık silmelerinin toplamı 4 trilyon doları bulurken, bankacılık sektörünün 10 yıllık karını buharlaştıran bu büyük varlık silmeler, bankaların sermaye yapısını tekrar oluşturarak, borç verir hale gelmelerini de zorlaştırdı.

Dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 2,3 (1 trilyon dolar) küçülmesi bekleniyor. Dünya ekonomisinin normalde yüzde 2 büyüdüğü düşünülürse, durgunluktan kaynaklanan kayıp 2 trilyon doları buluyor.

Öte yandan, hükümetler, büyümeyi artırmak için teşvik fonlarına milyarlarca dolar aktardılar.