Kriz düğünleri vurdu, iki kardeş aynı gün evlendi!

KARS (İHA) - Ekonomik kriz artık düğünlere de yansıdı. Ağrı Dağı'nın görkemli görüntüsüne tanıklık eden Kars'ın Digor ilçesine bağlı Sorkulu köyünde iki kardeş az masraf olsun diye aynı gün düğün yaptı. Atlıların konukları köy girişinde karşıladığı düğünde kar üstünde halaylar çekildi hava soğuyunca da boş bir ahırda oyunlar oynandı.

İstanbul'da fabrikalarda işçi olarak çalışan Serhat ve Levent Kaçar kardeşler, ekonomik kriz nedeniyle fabrikaların bir bir işçi çıkarması üzerine geçici olarak işlerinden ayrılmak zorunda kaldılar. Kış mevsimini köyleri Sorkulu'da geçirmek zorunda kalan kardeşler fazla masraf olmasın diye düğünlerini de aynı güne denk getirdiler. Serhat Kaçar kendi köyünden Arzu Kaçar ile dünya evine girerken kardeşi Levent Kaçar da Kars kent merkezinden Fadime Karalar ile evlendi. Her iki kardeş de değişik zamanlarda ayrı ayrı düğün yapmayı planladılar. Çünkü, hem kardeşler hem de gelinler bunu böyle istiyordu. Ama ekonomik kriz nedeniyle hesaplar alt-üst olunca birlikte düğün yapmaya karar verdiler. İki düğün bir olunca köylü gelenek ve göreneklere uygun muhteşem bir tören düzenledi.

Reklam
Reklam

Büyük kentlerde modern düğün salonlarında ünlü sanatçıların şarkıları eşliğinde yapılan düğünler ya da dolarların havada uçuştuğu aşiret düğünlerinde rastlanan manzaralar Kars'ın Digor ilçesine bağlı Sorkulu köyünde yaşanmadı. Gelenek ve göreneklerin uygulandığı düğün töreni daha farklı görüntülere sahne oldu. Ağrı Dağı'nın heybetli görüntüsüne tanıklık eden Sorkulu köyünde düğüne gelen konuklar atlılar tarafından karşılandı. Evden çıkarılacak gelinlerin çeyizleri bir bir hazırlandı ardından da gelinlerin kardeşleri gelenek gereği gelinlerin bellerine kuşaklarını bağladılar. Sonra da çeyiz malzemeleri köylüler tarafından müzikler eşliğinde arabaya yüklendi. Gelin arabasının önü kesildi ve burada çeşitli oyunlar oynandı. Damat yakınlarından bahşişler alındı ve damada ait bir dana kurban edilmek istendi. Kurbanlık ise önce veteriner hekim kılığına giren bir köylü tarafından muayene edildi. Sonra gelin arabasının önü kesildi ve atlılar devreye girdi. Önde gelin arabası, arkada atlılar tadına doyumsuzbir görüntüyle hareket ederek damatların evlerine gidildi. 2 damat 2 gelin için kurban kesildi ve kurban kanı alınlarına sürüldü.

Reklam
Reklam

Gelenek gereği gelinler önce isli kazanların üzerinde ayaklarıyla tabak kırdılar, ardından da damatlar gelinlerin başlarına elma attılar. Evde bir süre dinlendikten sonra topluca dışarı çıkarak kar üzerinde halay çektiler. Havanın soğuması üzerine bu defa da kullanılmayan boş bir ahıra geçildi. Burada da halaylar çekildi, çeşitli oyunlar oynandı. Düğünde bu renkli görüntüler yaşanırken, evlerde ise konuklar için yemekler hazırlandı, sofralar konuldu.

Damat Serhat Kaçar, "Krizden dolayı çifte düğün yapmaya karar verdik. Masraflar hesaplandı ve büyüklerimizin de kararıyla iki düğünü bir yaptık. Yazın büyük kentlerde çalışıyoruz, kışın da buralarda iş olmadığı için boş kalıyoruz. Bu sene de kriz olduğundan bu yaz mevsiminde ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Köyümüzde genelde düğünler yazın yapılırdı ama bu kriz yüzünden bu defa böyle oldu" dedi.

Serhat Kaçar'ın eşi Arzu Kaçar da, "Benim isteğim tek düğün yapmaktı ama krizden dolayı böyle oldu. Ama böylesi de güzelmiş. Çok mutluyum" diye konuştu.
Damat Levent Kaçar, "Bildiğiniz gibi Türkiye krizde. Şu anda bizler de ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz. Fabrikalarda işçi çıkartıyorlar. Bizler de maddi sıkıntı yaşadığımız için çifte düğün yapmayı uygun bulduk. Böylelikle masraflarımız azalmış oldu. Çifte düğünle iki masrafı bir masrafa çevirmiş olduk. Kışın iş olmadığı için köyde duracağız. Onun için şu anda çok sıkıntı yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Levent Kaçar'ın eşi Fadime Karalar da, "Ben aslında tek düğün yapmak isterdim. Kriz nedeniyle böyle oldu ama yine de mutluyuz" ifadelerini kullandı.
Damatların yakınlarından Zafer Oluklu ise şunları söyledi: "İşte görüyorsunuz, kriz vurduğu için çifte düğün yaptılar. Biz daha şanslıyız çünkü kriz yoktu ve tek düğün yaptık. Eski kuşaklardan geldiğimiz için daha da şanslıyız."