Bilkent Mezunlar Derneği, (BİLMED) “Bilkent’li Vizyonuyla Krizle Barışmak, Geleceği Kazanmak” başlığı altında önceki gün İstanbul Four Seasons Bosphours Hotel’de Bilkentliler Zirvesi gerçekleştirdi.
Zirvede konuşmacılar içinde bulunduğumuz ekonomik krizin Türkiye üzerindeki etkilerini ve bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi yönündeki görüşlerini paylaştı.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan BİLMED Başkanı Sinan Öncel, gerçekleşen toplantının bir başlangıç olduğunu ve Bilkentliler olarak ortak güçlerini ortaya çıkarmak için çalışacaklarını ve mezunlara yönelik birçok yeni çalışmaya imza atmaya hazırlandıklarını söyledi.
Merkez Bankası Genel Müdür Yardımcısı Cihan Aktaş, krizlerde en önemli aktörlerin Merkez Bankaları olduğunu belirterek, “Merkez Bankaları itfaiye gibidir. Her şey yolunda olduğunda ortalarda gözükmezler fakat ne zaman bir yangın çıkarsa itfaiyenin tüm imkanlarıyla orada olurlar. Bu kriz bir likidite kriz ve Türkiye kaynaklı bir kriz değil. Krizin fazları var. Bunlar, finans fazı, reel sektör fazı ve tekrar reel sektörün etkisiyle finans sektörünü etkilemesi şeklinde sıralanabilir. Her fazda müdahale edilmesi gerekir. İlk fazda bir sorunumuz yok ve beklemiyorum da. Fakat ikinci fazda yani reel sektörde ciddi sorun bekliyorum. Bu krizden çıkışımız uluslararası düzelmeyle birlikte olacaktır. Geçen hafta Basel’de uluslar arası bir finans zirvesindeydik burada IMF Başkanı krizden çıkışı 2010 olarak tarihlendirirken, Fed Başkanı Bernanke ise toparlanma zamanını 2009’un ikinci yarısına işaret etti” diye konuştu.
Toplantıda söz alan Magic Life Genel Müdürü Başak Erel, ise sektörel olarak değerlendirme yaptığında turizminde global krizden etkileneceğinin gerçek bir sonuç olduğunu söyledi. Sektör olarak krizden nasıl sıyrılabileceği düşünüldüğünde Türkiye’nin krizi fırsata çevirebileceğini ifade ederen Erel “ Krizde en iyi rekabet, markalar ve ülkeler arasında olacak. Biz ülke olarak turizmde her şey dahil sistemini geliştirdik ve sektöre artık bu uygula yön veriyor. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelere baktığımızda en iyi ve tecrübeli ekibin Türkiye’de olduğunu görüyoruz. Bu nedenle krizi avantaja çevirebiliriz diye düşünüyorum” dedi.
Levi’s İnsan Kaynakları Müdürü Bora Sarı, krize farklı açıdan bakılması gerektiğinin altını çizerek; “Değişmekte güçlük çekiyoruz. Yenilenmedikçe değişmedikçe olmuyor. Duvara toslamadıkça bir şeyin farkına varamıyoruz belki kriz bize bunu öğretecek. Ben sektörümde çalışanlar tarafından bakıyorum. Gerçekten zor durumdalar. Korku içindeler. Bir şeyleri birlikte yapmak lazım. Yaptığımız işin içini doldurmalıyız.”dedi.
Turkven Private Equity’nin ortağı Gültekin Dinçerler, şirket olarak birçok sektörde yatırımları olduğunu ve bu tecrübeyle baktığında birkaç sektör dışında krizden birçok sektörün etkilendiğinin görüldüğüne işaret ederek; “Bireyler ve şirketler bazında bu yıl uçtan uça senaryolar göreceğiz. Sıkıntılı geçecek bir yıl geçireceğiz. Polyanacı olmak istemiyorum belki ama gerçekçi olacaksınız ki, önleminizi alacaksınız. Tutarlılık varsa krizlerden daha kuvvetli çıkılabiliyor. Zor zamanlarda tutarlı olmak bir marifet” diye konuştu.
Element Eğitim Teknolojileri CEO’su Ali Eşkinat, eğitim üzerine dikkatleri çekerek, “Bizler Türkiye’nin geleceği isek, krizi yönlendireceğiz. Krizi çözebilecek donanıma sahip olduğumuza inanıyorum. Krizler en iyi fırsatları yaratan dönemler olarak dikkat çekiyor. Eğitim Türkiye’nin önünü açacak bir sektör. Kenetlenmemiz ve ülkemiz için sinerji yaratmamız lazım” dedi.
Son konuşmacı Akut Başkanı Nasuh Mahruki de sektör temsilcisi olmadığına vurgu yaparak 72 milyonluk bir aile olarak krize kısa vadeli bakmak yerine orta ve uzun vadeli bakmak gerektiğini söyledi. Genel olarak baktığımızda büyüyen bir sıkıntı yaşandığının altını çizen Mahruki; “Krizlerle baş edebilmek için ülkeyi oluşturan milli güç unsurlarını birlikte hareket edebilmesi gerekir. 17 Ağustos Depremi felaketinden işte böyle çıktık. Türkiye’nin en büyük sorunu örgütsüz ve dağınık olmasıdır. Bir araya gelmemiz gerekiyor. En büyük gücümüz nesnelliğimiz olmalı ve hakça rekabet ortamı yaratılmalı. Türkiye zihin haritalarını değiştirmeli” diye konuştu.
Panelde konuşmacıların ortak mesajı ise ekonomik ve finansal sisteminin büyük bir dönüşümle sonuçlanacak krizden, Türkiye’nin pozitif düşünerek rasyonel, kontrol edilebilir ve uzun vadeli planlarla hareket etmesi halinde krizin fırsata çevrilebileceği oldu.