'Krizdeki Yunanistan'da bile öğretmen maaşı bizdekinden iki kat fazla'

Eğitim Bir-Sen Genel Basın Yayın Sekreteri Ali Yalçın, Türkiye'de öğretmenlerin emeğinin karşılığını alamadığını öne sürerek, "Türkiye'de 15 yıllık bir öğretmen, ek ders ücreti dahil yılda 14 bin 725 dolar alırken yanıbaşımızda ekonomik kriz yaşayan Yunanistan'da bile 34 bin 200 dolar almaktadır. Bu, bizdekinin iki katından fazladır. OECD ortalamasında, bir yılda eğitimcinin aldığı yıllık ücret 41 bin 100 dolardır. Ülkemizde asgari geçim indirimi dahil bin 596 lira alan öğretmen var. Öğretmenlerin işportaya mahkûm edilmesini kabul edemeyiz." dedi.
Eğitim Bir-Sen Balıkesir il dîvan toplantısı yapıldı. Toplantıya Genel Basın Yayın Sekreteri Yalçın, Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Erol, Bem-Bir-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mustafa Çiğdem, İl Yönetim, Denetleme ve Disiplin kurulları üyeleri, ilçe temsilcileri ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Basın Yayın Sekreteri Mesut Solak'ın sunumunun ardından söz alan Yalçın, Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Kamuda çalışanların ek ödemeleri üzerinden yapılan eşitlemede, öğretmenler ve öğretim elemanlarının diğer kurumlarda muadili olmadığı gerekçesiyle kapsam dışı bırakıldığını ifade ederek, "Genel müdür, genel müdür yardımcısı ve daire başkanı gibi üst yöneticilere, öğretmenin toplam maaşının yüzde 74’ü kadar ek ödeme verilirken öğretmen ve öğretim elemanlarına arka teker muamelesi yapılmıştır. Körüklü otobüsün arkasından koku gelmesi üzerine yolculardan biri şoföre seslenerek, 'Arka teker yanıyor.' demiş. Şoför, 'En arka teker mi?' diye sormuş. Yolcu, 'Evet, en arka teker.' deyince şoför, 'Biz zaten onu gözden çıkardık.' demiş. Anlaşılan, ek ödeme oranları düzenlenirken eğitimci gözden çıkarılmıştır. Bu çarpıklık bir an önce düzeltilmelidir." şeklinde konuştu. Ali Yalçın, "OECD ortalamasına etki eden ve rakamı aşağıya çekenlerin başında Türkiye gelmektedir. Öğretmenlerin ortalama yıllık geliri Lüksemburg’da 112 bin, Almanya’da 63 bin, Fransa’da 35 bin 800, İspanya’da 52 bin 600, İngiltere’de 47 bin dolardır. Polonya’da bile 17 bin 750 dolar almaktadır. Türkiye’de ek derse girme imkânı bulamayan, çocuğu üniversitede okuyan, kirada oturan öğretmenin ayakta kalmaya mecali yoktur. Yaşam kalitesinden nasibini alamayan öğretmenden eğitim kalitesi beklemek ve büyük büyük laflar etmek ne kadar doğru?" dedi.
Hükümetin 2011 yılında merkezî yönetim bütçesinin yüzde 10,92’sini, yani 34 milyar 112 milyon 163 bin lirayı eğitime ayırdığını açıkladığını hatırlatan Yalçın, "Bunun GSYİH’de oranı yüzde 2,57’dir. Eğitime en çok kaynak ayrılıyor ama eğitimciler, okulları ayakta tutmak için tabiri caizse dilencilik yapmaktan kendini kurtaramıyor. Okullarda bağış toplanmazsa temizlik hizmeti sağlanamıyor, rutin giderler karşılanamıyor. Okulların bütçesi yok. Eğitim liderliği yapması gereken okul yöneticileri, okulu ayakta tutmak için tahsildarlık yapmaktan, bağış dilenmekten kendilerini kurtaramıyor." diye konuştu.