Tasarruf Mevduatı Sİgorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, krizden çıkışın ciddi bir kamu maliyeti gerektirdiğini belirterek, "Ekonominin boşluklarının, arızalarının yükünün bunda hiçbir günahı olmayan kamuoyuna mal edilmemesi için bir takım tedbirlerin alınması gerekiyor" dedi.
Ertürk, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksek Okulu tarafından düzenlenen Küresel Dalgalanmalar ve Finans Sektörüne Yansımaları" konulu uluslararası finans sempozyumunda yaptığı konuşmada, ABD'de de kriz öncesi izlenen faiz politikalarıyla kriz sonrası izlenen faiz politikalarının çok geniş bir etki olanına sahip olduğunu daha iyi gördüklerini ifade etti.
Krizin önce yok sayıldığı bir dönem yaşandığını belirten Ertürk, "Yok sayılamayacak bir noktaya gelindiğinde krizin küçümsendiğini gördük. Etkilenme ve sonuçları yeterince algılanamadı. Daha sonraki süreçte ise maalesef bir panik dönemi başladı" diye konuştu.
Kurtarma paketlerinin bu panik nedeniyle gündeme geldiğini anlatan Ertürk, "Kriz yönetiminin herhalde en büyük hastalığı, krizin ciddiyetini algılamada gecikmedir. Krizin yaygınlık hızı o kadar yüksek ki bulaşıcılık etkisi ve hızı o kadar yüksek ki orada bir algılama gecikmesi daha sonraki toparlanma hem maliyeti çok fazla yükseltti hem de daha sonraki toparlanma çalışmalarında iyileştirme açısından zamanı oldukça geciktirdi" dedi.
Ertürk, kurtarma paketlerinin hemen hemen hepsinde temel unsurun kamu maliyeti olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu krizden çıkış ciddi bir kamu maliyeti gerektiriyor, kamu desteği, kamu harcaması gerektiriyor. Ekonominin boşluklarının, arızalarının, yükünün bunda hiçbir günahı olmayan genel kitleye, kamuoyuna mal edilmemesi için bir takım tedbirlerin alınması gerekiyor. Bütün kurtarma paketlerinin amacı bu kamu maliyetinin, desteğinin yeniden geri kazanılması umuduna dayanıyor."
Son 40-50 yıldır devam eden küreselleşme sürecinin ilk büyük aksamasının yaşanan şiddetli kriz olduğunu belirten Ertürk, "Küreselleşme sürecinin bütün finansal ekonomik sınırları ortadan kaldırılarak aynı zamanda bir virüsün bulaşıcılığının çok hızla yayılacağı öngörülemedi'' dedi.
Krize karşı mücadelede en büyük zaafın küresel bir mücadele metodolojisinin, küresel bir otoritenin ortada görünmemesi olduğunu ifade eden Ertürk, bir uluslar arası konsensüse ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi.