Krizden en çok reel sektör etkileniyor

Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) ile Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGiAD) tarafından ortaklaşa düzenlenen "Krizin Neresindeyiz?" konulu konferans AVEA'nın desteği ile gerçekleştirildi.
Konferansın moderatörlüğünü İstanbul Ticaret Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kerem Alkin yaptı. Ekonomik krizin değerlendirildiği konferansa, Eurobank Tefken A.Ş. CEO'su Mehmet Sönmez, Doğan Holding CEO'su Nebil İlseven, TOBB Kadın Girişimci Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, JCR Eurasia Yatırımcı İlişkileri Direktörü Nesrin Şirvan, Standard Ünlü Menkul Değerler Genel Müdürü Atilla Köksal katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Eczacıbaşı ve TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Küçük yaptı. Küresel ekonomik krizin değerlendirildiği, "Krizin dibi göründü mü?" sorularına yanıt aranan konferansta Pınar Eczacıbaşı, "Krizin dibini görmek bir yana, Türkiye'ye etkilerinin henüz çok fazla yansımadığı düşünüyorum" dedi.
Türkiye'nin ilk kez bir kriz yaşamadığına dikkat çeken Eczacıbaşı, "Bu bir dünya krizi ancak Türkiye bu krizden çok fazla zarar görüyor. 2001 krizi zayıf bankaların sistemden ayıklandığı bir krizdi ama bu kriz reel sektörün yaşadığı bir kriz. Türkiye, hala iş yaparken en çok maliyetlere katlanılan ülkelerden biridir. Hükümetimizi daha ciddi tedbirler almaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.
TÜGİAD Genel Başkanı Lütfü Küçük de istihdamda ve ihracatta olağanüstü kayıpların yaşandığını, milyonlarca insanın yoksulluk sınırının altında kaldığını vurguladı.
KOBİ'lerin korunması gerektiğine dikkat çeken Küçük, "Hükümetin radikal tedbirler almaktan kaçınmaması gerekiyor. Birilerinin canı yanacaksa yanacak ama radikal tedbirlerin alınması lazım" dedi.
Eurobank Tekfen Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Sönmez ise Türkiye ve Kanada bankaları dışında hazineden yardım almayan banka olmadığını belirterek, "Çoğu banka, bazı ülkelerdeki iş kollarını satarak sadece birkaç ülkeye yöneldiler. Türkiye ve Kanada bankaları dışında hazineden yardım almayan banka yok. Türkiye ve Kanada bankaları, hem kar ediyor hem de vergilerini vererek, krizden çıkılması için devletlere destek oluyor. ABD ve Avrupa ülkelerinde riskleri devletlerin üstlendiğini görüyoruz ama Türkiye'de
durum böyle değil. Kredi garanti fonunun devreye girmesi gerekiyor. Türkiye'de 18 milyon bireysel bankacılık müşterisi var. Bunların ilk yüzde 5'i, toplam finansal varlıkların yüzde 40'ına sahip. Refah seviyesi çok yüksek olan bir kesim bu. Sonraki yüzde 15'i de toplam finansal varlıkların yüzde 27'sine sahip. Biz bu kesime para harcatabilirsek, iç talebi canlandırırız. Dış talebi biz canlandıramayacağımıza göre, iç talebi canlandırmamız lazım. ABD, dünya tüketiminin yüzde 25'ini yapıyor. Dolayısıyla ABD
krizden çıkmadan dünyanın çıkması söz konusu değil" dedi.
TOBB Kadın Girişimci Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, İhracat performansındaki çarpıcı kötüleşmeye dikkat çekerken, tüketici güvenin son iki ayda yükseldiğini bunun sevindirici olduğunu vurguladı.
JCR Eurasia Yatırımcı İlişkileri Direktörü Nesrin Şirvan ise, "Krizde hazine yardımı almadan ayakta duran Türk bankacılık sektörüne hayretle bakan uluslar arası bankalar, Türkiye bunu nasıl yaptı diye kendilerine soruyorlardır" dedi.
Standard Ünlü Menkul Değerler Genel Müdürü Atilla Köksal ise yatırımcıların bu krizden minimum zarar ile çıkmaya çalıştıklarını söyleyerek, "Tasarruf sahipleri ve yatırımcılar içinde bulunulan piyasa ortamını portföylerini yeniden yapılandırma açısından bulunmaz bir fırsat olarak değerlendirebilirler" şeklinde konuştu.
(CY-CY-E)

Reklam
Reklam

08.05.2009 10:13:43 TSI
NNNN