Krizi, dış kamuoyu dikkatle izliyor

LONDRA (İHA) - Türkiye'de siyasi kulisler, DSP'den hafta başında başlayan istifalara Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in de katılacağı iddialarıyla çalkalanırken, krizi dış kamuoyu da dikkatle izliyor.

İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi bugünkü sayısında Türkiye'deki çalkantıların uluslararası politikalara etkisine ilişkin karamsar bir yorum yapıyor. Başlığı "Talking Turkey", yani "Türkiye'den bahsetmek" ya da mecazi anlamıyla "Doğrusunu konuşalım." Yorumda özetle şöyle deniliyor:

"Türkiye'de siyasi krizler hep ufukta bir yerlerdedir. Ancak bu son olayların daha geniş çaplı, hatta yıkıcı etkileri olabilir. Örneğin Türkiye geçenlerde Afganistan'daki uluslararası gücün yönetimini devraldı. Şimdilik Kabil'le sınırlı olan bu operasyonun sınırlarının, diğer bölgelerdeki yardım ve mültecilerin dönüş faaliyetlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi tartışılıyor.

Reklam
Reklam

ISAF'a dahil olmayan ABD bu öneriye karşı. Ama İngiltere'nin de desteğiyle Türkiye'nin ortaya koyacağı güçlü liderlik, bu önemli misyonu yeniden şekillendirebilir. Ama Ankara'daki siyasi belirsizlikler buna izin vermiyor.

Türkiye'deki karmaşanın başka etkileri de olabilir. Gerçi AB'nin genişleme sürecini veto yetkileri yok ama Ankara'daki bir çıkmaz hala bölünmüş durumda olan Kıbrıs'ın birliğe kabul edilmesini daha da zorlaştırabilir. Benzer sorunlar, milliyetçiler ya da İslamcı AK Parti'nin girişimleri sonucu Türkiye'nin kendi üyelik planlarında, bu üyeliğin önşartı olan reform programlarında, Yunanistan ve NATO'yla ilişkilerde yaşanabilir. Türkiye ayrıca Washington'un gelecek kış Irak'a müdahale için yapmakta olduğu planlarda da önemli bir rol oynuyor. Eğer bu istikrarsızlık yüzünden ABD planlarını erteleyecekse, kriz en azından bir olumlu sonuç doğurmuş olur.

Ama asıl acıyı sıradan Türkler çekiyor. Yüksek işsizlik oranları ve ağır ekonomik sarsıntılar (ki bunlar kısmen IMF'nin isteğiyle hazırlanan programın sonucu) halkı sarsıyor. Ecevit'in iktidardan çekilmeyi reddetmesi giderek gerçekçilikten uzak bir tavır gibi görünüyor. Uzun ve olağanüstü bir kariyere, örnek olmaktan uzak bir son hazırlıyor belki de. Derinlere kök salmamış olan demokratik süreç bir kez daha sınavdan geçiyor."

Reklam
Reklam