"Krizin aşılması için çabalarımız sürüyor"

ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye'nin karikatür krizinin ardından tarafları birbirinden daha da uzaklaştıracak bir sarmal içine girilmesini önlemek amacıyla yürüttüğü çabaların devam ettiğini bildirdi.

Tan, Türkiye'nin İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın yönetim kurulu kararlarına riayet etmesi için 6 Mart tarihine kadar verilen süreyi en iyi şekilde değerlendirerek, anılan tarihe kadar AB üçlüsüyle müzakerelerin yeniden başlatılması için gerekli adımları atacağını ümit ettiğini söyledi. Tan, haftalık basın toplantısında gazetecilerin karikatür krizi sonrasında gelişen olaylarla ilgili Türkiye'nin girişimleri hakkındaki sorularını cevaplandırdı. Bazı Avrupa ülkelerinde basın-yayın organlarında Hz. Muhammed'i ve onun kişiliğinde İslam dinini hedef alan karikatürlerin yayınlanmasıyla başlayan gelişmelerin kısa zamanda yayılma eğilimine girdiğine dikkat çekti. Buna karşılık Müslüman ülkelerde ortaya konulan tepkinin sert olduğunu, böylece gelişmelerin tırmanma gösterdiğini anlatan Tan, "Günümüzde çevre soruları, salgın hastalıklar, açlık, fakirlik gibi sorunlar küresel ölçekte işbirliğini gerekli kılmaktayken, halklar arasında farklılıklar daha da fazla ön plana çıkar olmuştur. Özellikle Batı ile İslam dünyası arasındaki diyalog eksikliği, her 2 tarafta aşırı uçlar tarafından sorumsuzca istismar edilmeye çalışılmaktadır" dedi.

Reklam
Reklam

Son olarak yaşanan olaylarda da bir yanda kendisinden farklı görülen her şeyin ve herkesin "öteki" olarak tanımlanması suretiyle ortak değerlerin görmezden gelinmesi, diğer yanda dini ve kültürel değerler adına yapıldığı iddia edilen terör eylemlerinin durumu giderek bir krize dönüştürdüğünün altını çizen Tan, son gelişmelerin İslam ve Batı dünyası arasındaki iletişim ve anlayış eksikliğini gözler önüne serdiğini ifade etti. Bu anlamda Medeniyetler İttifakı Girişimi'nin öneminin bir kez daha açıkça görüldüğünü kaydeden Tan, ifade özgürlüğünün çok önemli olduğunu, ama bunu kullanırken sorumlu hareket edilmesinin önemine değindi. Gelinen noktada, tüm taraflarca yapıcı çabalar ortaya konulması, sağduyu içinde hareket edilmesi ve tercihlerin çatışma yerine diyalog lehinde kullanılması gerektiğini anlatan Tan, bu çerçevede Avrupa Konseyi ile AGİT Genel Sekreterliği'nin yaptıkları açıklamalarla BM, İKÖ ve AB tarafından ortam bir açıklama yayınlanmasının da önem taşıdığını dile getiren Tan, "Ülkemiz, tarafı birbirinden daha da uzaklaştıracak bir sarmal içine girilmesini önlemek amacıyla yürüttüğü çabalar devam etmektedir" dedi.
Tan, başka bir soru üzerine ise ABD'nin, silahların kontrolü ve uluslararası güvenlik işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Robert Joseph'in, Washington'un Türkiye'den, İran'ın nükleer silah sahibi olmasını kabul etmeyeceği yönünde Tahran'a mesaj iletmesini beklediği şeklindeki açıklamalarını değerlendirdi. ABD yönetiminin İran'ın nükleer programına ilişkin Türkiye'nin politikasının tespitine ve icrasına müdahalede bulunduğu yönünde bazı basın yayın organlarında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Tan, Türkiye'nin İran'ın nükleer programına ilişkin tutumunun açık olduğunu belitti. Bu çerçevede İran'ın geçmişte nükleer faaliyetlerinin bir bölümünü Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (UAEK) bildirmemiş olmasının uluslararası toplumda İran'a yönelik bir güven sorunu ortaya çıkardığını vurgulayan Tan, "Bu nedenle İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'yla daha şeffaf ve kapsamlı işbirliğine gitmesi, AB üçlüsüyle müzakere sürecinin tekrar başlaması için gerekli ortamı hazırlaması ve NPT yükümlülüklerinin ötesinde gönüllü olarak ilave güven artırıcı önlemler alması beklenmektedir" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin, İran'ın nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf her devlet gibi nükleer enerjiden barışçıl amaçla yararlanma hakkı bulunduğunu kabul ettiğini anımsatan Tan, "Ülkemiz meselenin diplomasi yoluyla çözümlenmesini savunagelmiştir. Ajans yönetim kurulunun 4 Şubat tarihli kararı da diplomatik çözüm çabalarının devam edeceğini teyit etmekte ve İran'a ajans yönetim kurulu kararlarına riayet etmesi için 6 Mart tarihine kadar süre tanınmaktadır. İran'ın bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek, anılan tarihe kadar AB üçlüsüyle müzakerelerin yeniden başlatılması için gerekli adımları atacağını ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.
Tan, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın Türkiye ziyaretiyle ilgili soru üzerine ise, "Bu tür ziyaretler bir süreci gerektirir. Karşılıklı diplomatik seviyede ziyaretin tarihi, içeriği, imzalanacak anlaşmalar ve ziyareti yapacak yüksek düzeydeki zevatın programlarının iki ülke yetkilileri arasında ele alınmasını içeren bir süreçten sonra gerçekleşir. Bu süreç, henüz yaşanmamıştır. Önümüzdeki dönemde gerekli temaslar yapılır ve ziyaret de gerçekleşir" ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam