"Krizin nedeni 15 yıllık bir süreç"

BERLİN (İHA) - Ekonomiden Sorumlu Devlet eski Bakanı ve CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, 2001 yılında meydana gelen ekonomik kriz sürecinin kısa vadeli olmadığına dikkat çekerek, krizin köklerinin son 15 yıla dayandığını, bu süre içindeki kötü ve yetersiz yönetimlerden kaynaklandığını söyledi.

Almanya'nın başkenti Berlin'de Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Eyalet Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kolat tarafından düzenlenen "AB ve Türkiye" konulu konferansta konuşan Kemal Derviş, aradan geçen süre içinde yönetimde olanların sorunları çözmek yerine erteleme anlayışında hareket ettiklerini anlattı. Derviş, "İşte bu anlayış maalesef Türkiye'yi bu noktaya getirdi. Birilerinin dediği gibi, Sayın Ecevit ile Sayın Cumhurbaşkanı arasında geçen tartışmalar neden olmadı. İkinci ise bankacılık oldu. Çok ucuz popülizm aracı olarak kullanıldılar. İnsanımızın gayreti ve direniş göstermesi Türkiyemiz'i uçurumun kenarından kurtardı. 3 partili koalisyon döneminde büyük bir temizlik oldu. Reformlar oldu. Dar gelirli kesim, çiftçiler büyük bedeller ödediler. İşte programın uygulanması sonucu, bu yıl sonuna kadar büyüme hızı yüzde 5.5'a ulaşacak" dedi.

Reklam
Reklam

SPD Genel Merkezi Willy Brandt Evi'nde konuşan Derviş, koalisyon hükümetindeki uyumsuzluğun ve tüm Türkiye'nin başbakanın hastalığına endeksli olması sonucu demokrasinin gereğinin yapılarak seçime gidildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"YENİ İKTİDARIN ELİNDE ÇOK ÖNEMLİ FIRSAT VAR" "Tek parti iktidar oldu, ama bizim istediğimiz sonuç olmadı. Kararların bir elden alınacak olması ortaya çıkınca, faizler bir anda düştü. İnanın Türkiye eski yapıda devam etse idi 6 ay sürmez yeniden ekonomik kriz olacaktı. Bakın şimdi son 20 yılın en düşük enflasyon dönemini yaşıyoruz. Döviz rezervleri 8 milyar arttı. Son 12 ay içinde. Sistem bir şekilde oturdu. Yeni iktidarın elinde çok önemli fırsat var. Ciddi çalışır, eşgüdüme önem verirlerse, Türkiye için iyi olacak. Bizde CHP olarak doğru atılan adımları kesinlikle destekleyeceğiz. Eleştirimizde olacak. Eleştiri yaparken, neyin nasıl yapılacağını anlatmaya çalışacağız. Ekonomide büyük umut var şu anda. Yeni iktidar, o eski yolsuzlukları, kayırmaları, iktidara yakın çevrelere imtiyazlar tanımaması gerekir. Ucuz popülizme meydan vermemek gerekir."

Reklam
Reklam

Türkiye'nin AB'ye üyeliği için müzakere tarihi almak amacıyla iktidar muhalefet ve sivil toplum örgütleri elele çalıştıklarını da kaydeden Derviş, "İktidarın başarısı, Türkiye'nin başarısı olacaktır. Ulusal hedef vardır. Türkiye'nin kriterlere uyması, günlük yaşama geçirmesi çok önemli. Bunları kendimiz için yapmalıyız" diye konuştu.
CHP'nin üstünde durduğu konuyu laiklik olarak tarif eden Derviş, dinin siyaset alet edilmesi ve yaklaşım konusunda çok duyarlı olduklarını dile getirerek, kuşkuları ve korkuları olduğunu söyledi.

Derviş "AK Parti laiklik konusunda kendini yenilemiş görünüyor. Belki de 2 partili bir dönem sağlıklı olur" diyerek, 1950'li yıllardaki Menderes dönemini demokrat-muhafazakar dönemine yönelik özlemini dile getirdi.

Toplantıya katılan Türk iş adamı Vural Öger ise yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB'ye girmesinde, Türkiye'den çok AB'nin menfaatine olacağını işaret ederek, Türkiye'nin AB üyeliğinin hiç tartışılmaması gerektiğini vurguladı. Öger, AB'ye almamak için kültürel farklılıkların öne sürülmesini saçmalık olarak nitelendirerek, Portekiz ile Yunanistan kültürlerinin de birbirine uymadığını dile getirdi. Öger, AB'ye ekonomik açıdan Türkiye'nin çok şey vereceğini belirterek, "AB'den gelecek paralarla Türkiye kalkınacak, kalkınmasından sonra katkıda bulanarak geri ödemiş olacaktır" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam