Kroner Kalp Hastalığına Dikkat !

Doç. Dr. Nezihi KÜÇÜKARSLAN yaptığı açıklamada “Tüm dünyada olduğu gibi yurdumuzda da kalp hastalıklarından ölümler halen birinci sırada yer aldığını belirterek, Modernleşen dünyanın getirdiği iş yükü stresi, gelişen teknoloji, yanlış beslenme, sigara içme alışkanlığı kalp hastalıklarının görülme sıklığını artırmaktadır” dedi.

Küçükarslan Şöyle devam etti; Erken teşhis ve tedavi, alınacak önlemlerle ömrümüzü uzatmak artık kendi elimizde. Teknolojideki gelişmeler, tıpta bulunan yeni tedavi yöntemleri, tedaviyi uygulayan hekimlerin eğitim kalitesindeki artış, kalple ilgili hastalıkların teşhis ve tedavisini korkulu bir rüya olmaktan uzaklaştırmıştır. Peki, yaşam kalitemizi ve yaşam süremizi etkileyen bu organımızın en ciddi rahatsızlıklarından birisi olan koroner kalp hastalığı olarak adlandırdığımız bu hastalık nedir, nasıl oluşur, belirtileri nedir ve sağlığımızı nasıl tehdit eder.

Kalp vücudumuzun işlevlerini gerçekleştirmek için gerekli olan kanı tüm vücudumuza pompalayan, vücudumuzun motor fonksiyonunu üstlenen bir organdır. Bu pompalama sırasında kanla beraber vücudumuz için gerekli olan kimyasal şekle dönüşmüş besin ve oksijeni de taşır. Kalbimiz yaklaşık kendi yumruk büyüklüğümüzdedir. Göğüs kafesimizin içerisinde her iki akciğerin arasında ve çoğunlukla sol taraf yerleşimlidir. Kendisi kastan oluşan bu organı besleyen damarlara koroner damarlar denilmektedir. Kalbi besleyen üç büyük koroner damarı vardır. Bu damarların daralması sonucu kalbin yeterince beslenememesi kalbin kendi fonksiyonlarında azalmayla beraber uç organlara yeterli kanı gönderememesiyle sonuçlanan koroner damar hastalığını ortaya çıkarır.

Sağlıklı koroner temiz kan damarları elastiktir, yumuşak ve esnektir, iç yüzeyleri düzdür, içinden kan rahatça akar. Koroner damar hastalığında ise damar duvarı kalınlaşır, elastikiyeti azalır ve içerisinde taş gibi sert plaklar oluşur, sertleşir. Bu duruma gelmiş damarlara damar sertliği (ateroskleroz) diyoruz. Bu sertleşmiş daralmış damar bölgesi kan hücreleri, kolesterol ve diğer maddelerin artan bir şekilde birikmesiyle damar iç çapının daralmasına ya da tamamen tıkanmasına neden olur. Kalp kası, bu bozulmuş damar bölgesinden yeterince kan geçememesine bağlı, beslenmesi için ihtiyacı olan kan ve kanla beraber yeterince oksijen gitmemesi sonucu şikâyetini göğüs ağrısı şeklinde ortaya kor. Heyecan, efor, hızlı yürüme koşma, merdiven çıkma, fazla yemek yeme, göğüs ağrısını hemen ortaya çıkarır. Çünkü kalp beslenmesi için gerekli olan kanı koroner damarlarındaki darlık dolayısıyla alamamaktadır. Bazen insanlar bu kalp ağrısını mide ağrısı, hazımsızlık hissi veya kas eklem ağrısı üşütme diye yorumlarlar. Ayırt etmek güçtür. İşte bu gibi durumlarda mutlaka bu ağrının kalpten gelip gelmediğini ortaya koymak için uzman doktor görüş ve muayenesine ihtiyaç vardır. Koroner arter hastalığı varlığında yeterli kan alamayan kalp kası hücreleri bozulup ölecek, halk arasında kalp krizi denilen tablo ortaya çıkacaktır.

Yapılan araştırmalar bazı insanların koroner arter hastalığına yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Sigara kullananlar, şişman hastalar, şeker hastaları, ailesinde kalp hastalığı olanlar, stresli ortamlarda çalışanlar, hareketsiz bir yaşam tarzı olanlar, katı yağları çok kullananlar, yüksek kolesterol ve trigliserit seviyesi olanlar ve tansiyon hastaları koroner kalp hastalıklarına daha yatkın olan kişilerdir.

Bu hastalığın tedavisi artık mümkün. Koroner damar hastalığı tanısı konulan hastalara bu dar olan damar segmentine balon stend uygulamaları invaziv kardiyologlar tarafından başarıyla uygulanmaktadır. Balon ve stend uygulamasına uygun olmayan hastalar ise kalp ve damar cerrahları tarafından bypass ameliyatına alınmaktadırlar. Tedavisi olan bu hastalıkta yaradanın verdiği canı korumakla yükümlüyüz. Sakın unutmayın bu cerrahi bir dantel cerrahisidir. Ancak deneyimli ellerde yapılan iyi bir bypass ameliyatı yaşlanmış yorgun kalplere yeni bir hayat sunar.