Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ülkenin bütünlüğünü, huzur ve güvenliği hedef alan terörle mücadelenin aynı azim ve kararlılıkla devam edileceği, vatandaşların da çağdaş demokrasi ve hukuk ilkeleri temelinde kardeşlik olgusunu daha da pekiştirecek bir tavır sergileyeceklerine olan inancın teyit edildiği vurgulandı.
Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada, toplantıda ülkenin asayiş ve güvenliğini etkileyen iç ve dış gelişmelerin etraflı bir değerlendirilmesinin yapıldığı bildirildi. Açıklamada, “Bu çerçevede, çok boyutlu bir yaklaşım gerektiren terörle mücadelenin tüm veçhelerini kapsayan önlemelerin uygulanmasına, ülkemizin bütünlüğünü, milletimizin huzur ve güvenliğini hedef alan bu tehdit bertaraf edilene kadar, aynı azim ve kararlılıkla devam edileceği bir kez daha vurgulanmıştır. Bu süreçte, vatandaşlarımızın da çağdaş demokrasi ve hukuk ilkeleri temelinde, kardeşlik olgusunu daha da pekiştirecek bir tavır sergileyeceklerine olan inanç teyit edilmiştir” denildi.
Irak’taki son gelişmeler tüm boyutuyla ele alındığı, 7 Mart 2010 tarihinde düzenlenecek parlamento seçimlerinin saydam, meşru, demokratik teamüllere uygun, Irak’ın tüm nüfus kesimlerinin geniş katılımına imkân verecek şekilde gerçekleştirilmesinin önem taşıdığının vurgulandığı belirtilen açıklamada, “Ayrıca terörle mücadeleye ilişkin Türkiye-Irak-ABD üçlü mekanizma sürecindeki gelişmeler değerlendirilmiştir” denildi.
AP RAPORU GİBİ TALEPLER ÇÖZÜM ÇABALARINA ZARAR VERİR
Kıbrıs’ta devam eden müzakere süreci bağlamındaki son gelişmelerin gözden geçirildiği, Ada’da adil ve kalıcı bir çözümün bu konuyla bağlantılı tüm sorunların halli için yegane çareyi teşkil ettiğinin vurgulandığı belirtilen açıklamada, “Son Avrupa Parlamentosu raporu gibi Kıbrıs çözüm sürecinin doğasına, BM çerçevesi ve yerleşik parametrelerine, Ada’daki gerçeklere, Türkiye’nin garantörlük hak ve sorumluluklarına ve Ada’nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türklerinin hukukuna aykırı formül ve talepler ya da uluslar arası mahkeme kararlarından çıkar sağlama arayışlarının müzakerelerin seyrine ve adil ve kalcı bir çözüme ulaşılması çabalarına zarar vermekten başka bir amaca hizmet etmediğinin altı çizilmiştir” denildi.
MGK açıklamasında Kıbrıs Türklerinin, Ocak ayı başında yaptıkları, müzakere sürecinde gerçek bir atılım teşkil eden ve kapsamlı çözümün yolunu açacak nitelikteki uzlaşı önerilerinde de yansımasını bulan çözüm iradelerinin karşılık bulmaması nedeniyle, ilanihaye çözümsüzlüğün mağduru olmaya zorlanamayacaklarına dikkat çekildiği belirtildi. Bu bağlamda gelinen aşamada herkese çözüme destek sorumluluğu düştüğü ve Türkiye’nin, Kıbrıs’la ilgili ahdi hak ve yükümlülükleri çerçevesinde Kıbrıs Türklerine yönelik sorumluluklarına kararlılıkla yerine getirmeye devam edeceğinin vurgulandığı kaydedilen MGK açıklamasında şöyle denildi:
KURUMLAR DOĞU AKDENİZ’DEKİ HAK VE ÇIKARLARIN KORUNMASINDA MUTABIK
“Ülkemizle Yunanistan arasında mevcut birbirleriyle bağlantılı Ege sorunları ve ülkemizin Ege ve Doğu Akdeniz’deki meşru ve hayati hak ve çıkarları, bu bölgelerde son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında kapsamlı olarak değerlendirilmiştir. Ülkemizin Yunanistan’la Ege denizinden kaynaklanan sorunların tümünü iyi komşuluk ve yakın işbirliği ilkeleri temelinde, yapıcı diyalog anlayışı içinde çözmek yönündeki iradesi teyit edilmiştir. Ülkemizin dış politika öncelikleri arasında yer alan Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizin korunması konusunda da ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızın işbirliği ve eşgüdüm içinde icra ettikleri faaliyetlerin sürdürülmesi kararlılığı yinelenmiştir