Vergi olgusuna bakışta temel bir persfektif değişikliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Şekeroğlu, "Bu değişikliğin temel ögesi verginin her şeyden önce ekonomik ve sosyal bir olgu olduğu gerçeğidir. Vergi uzmanlarının gözden kaçırdıkları en önemli şey verginin bir değer oluşturma olgusuna bağlı işlem olduğudur. Normal bir alışverişte bile bakış açısıyla zora dayalı meşru bir ilişki vardır. Kamunun koyduğu ve ardında yaptırımlar olan kurallar gereği toplumda herkes aldığı mal veya hizmetin bedelini ödemek zorundadır. Bu nedenle vergi sistemi zorla alınabilir kuralından yola çıkılarak kurulamaz ve başarılı bir şekilde toplanamaz. Bu yaklaşımla ancak bulduğunuzdan ve zorla alabildiğinizden vergi alabilirsiniz" dedi.
Modern bir ekonomide verginin zorla toplanamayacağını ve bu nedenle zorla vergi toplama anlayışı üzerine vergi hukuku ve idaresi dizayn edilemeyeceğini belirten Şekeroğlu, "Vergi toplanmaz, ekonomik sistem tarafından ödenir. Verginin zorla toplanması ancak sanayi öncesi toplumların veya çok büyük kriz veya savaş dönemlerinin olgusudur. Önemli olan tedarik, üretim, dağıtım ve nihai tüketiciye sunum aşamalarının her kademesinde kurumsallaşma düzeyinin artırılmasıdır" şeklinde konuştu.
MİLLETVEKİLİ ADAYLARI VE YENİ HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER Şekeroğlu, milletvekili adaylarından ve yeni kurulacak olan hükümetten beklentilerini şu şekilde sıraladı: "Devlet harcama politikasında şeffaf olmalıdır. Ödenen vergilerin nerede ve niçin harcanacağı tartışılmalıdır. Devlet güvenlik, sağlık, eğitim, adalet gibi temel alanlarda kaliteli hizmetler sunmalıdır. Bu vergi ödemeyi teşvik edecektir. Haksız kazanç kapısı haline gelen kamu bankacılığına son verilmelidir. Özelleştirme tamamlanmalıdır. Sosyal güvenlik sistemi iyileştirilmelidir. Gelir üzerinden alınan vergilerin oranları düşürülmelidir. Mükelleflerin hayat standartlarını sürdürebilmeleri için gerekli her türlü harcamaları gider kabul edilmelidir. Şirketleşme teşvik edilmelidir. Sermaye piyasasının oluşması teşvik edilmeli, bölgesel sermaye piyasaları kurulmalıdır. Bankacılık sistemi içinde uzun vadeli yatırım kredilerine fon ayrılmalıdır. Ücretler üzerinde vergi yükü hafifletilmelidir. Katma Değer Vergisi oranları genel olarak azaltılmalıdır. Özellikle yem ve gübre gibi tarımsal girdiler üzerindeki Katma Değer Vergisi oranları sembolik düzeylerde olmalıdır. Nereden buldun ve nasıl buldun mantığının dışına çıkılmalıdır. Nasıl buldun sorusu ekonomik gelişme süreci içerisinde kendiliğinden gelişecektir. Şartlar oluşmadan nereden buldun sorusuna, soruyu soranlar dahi tatmin edici cevaplar veremezler. Fikri üretime dayalı haklar üzerindeki vergi yükü en aza indirilmelidir."
Şekeroğlu, oluşacak yeni hükümete bu anlamda çok önemli görevler düştüğüne dikkat çekerek, "Vergi toplama sadece maliyecilerin işi değildir. Vergi devletin tek makul gelir kaynağıdır. Bu kaynak gönüllü olarak vatandaşlardan toplanabilir. Yeter ki vatandaşların gönüllü uyumunu sağlayacak tedbirler alınsın" ifadelerini kullandı.