KTO Başkanı Kaleli: Gıda Fiyatlarındaki Artışın Yüzde 20’si Spekülatif

Konya Ticaret Borsası Başkanı Muhammet Uğur Kaleli, gıda fiyatlarındaki artışın en büyük etkeninin spekülatif hareketler olduğunu açıkladı.

Dünya gıda fiyatları artışında tek nedenin üretimdeki azalış olmadığını kaydeden KTO Başkanı Kaleli, etkenlerin başında spekülatif hareketler geldiğini ifade etti. Kaleli, spekülatif hareketlere rağmen 2012 yılı fiyatlarının geçen yılın fiyatlarından düşük seyrettiğini belirtti. 2012 dünya buğday üretiminin geçen yıla göre 34 milyon ton azalarak 664 milyon ton, buğday stoklarının da 17 milyon ton azalarak 180 milyon ton seviyelerinde olacağını belirten Kaleli, rakamlara bakıldığında bir kriz durumu yaşanmadığını söyledi. Kaleli, “Türkiye’de 2012 yılında buğday üretimi 19 milyon ton civarında gerçekleşmiş ve kalitesi artmıştır. Bu rekolte yıllık ihtiyacımızın üzerindedir. Mısır üretimimizin de iyi seviyelerde olacağı görülmektedir. İthal ettiğimiz soya ve yağlı tohumlar gibi ürünlerin küresel fiyatlardaki dalgalanmaları ülkemizi de etkilemekle birlikte, özellikle buğdayda bir arz sıkıntısı olmadığından fiyat artışı beklenmemektedir. Yapay bir kriz yaşanmaması için gerekli tedbirlerin önceden alınarak, piyasalara güven verilmesi, istikrarın korunması açısından çok önemlidir.” dedi.

‘GIDA GÜVENLİĞİ, İSTİKRARIN SİGORTASIDIR’

Dünyada bir milyar insanın aç ve bir milyarın üzerinde insanın açlık sınırında yaşadığını hatırlatan KTO Başkanı, gıda güvenliğinin önemine dikkat çekti. Gıdanın dünyada bir silah olarak kullanıldığına da dikkat çeken Kaleli, “Petrol enerjisini artık güç olarak kullanma meselesi ABD tarafından büyük ölçüde güvence altına alındı. Bundan sonra 1970’li yıllarda Kissinger’ın dediği gibi gıda tekrar stratejik emtia olarak öne çıkmaktadır. Nitekim geçen yıllarda yaşanan gıda krizleri ile birçok ülkede huzursuzluk yaşanmıştır. Bunda en büyük etken uluslar arası spekülatör ve bankaların gıda fiyatlarını tetiklemesi olmuştur. Böyle bir ortamın bir daha yaşanmaması için önlemlerin alınıp, spekülatif işlemlerin askıya alınması gereklidir. Bunun yanında 2050 yılında 9 milyarı aşacak dünya nüfusunu beslemek için tarımsal yatırımlara ağırlık verilerek, 150 milyar dolar olan yıllık tarımsal yatırım bütçesinin, 200 milyar doların üzerine çıkarılması gereklidir.” şeklinde açıklama yaptı.

TÜRKİYE GIDA GÜVENLİĞİNİN SİGORTASI OLACAKTIR

Türkiye’nin özellikle son 10 yılda yakaladığı istikrar ve isabetli politikalarla sadece bölgesinin değil dünyanın da önemli bir ülkesi haline geldiğini ifade eden Kaleli, günübirlik politikaların yerini artık 50 yıllık planların aldığını belirtti. Kaleli, şunları söyledi: “Türkiye zor fakat bir o kadar da avantajlı bir coğrafyada bulunuyor. Üç saatlik bir mesafede 9 trilyon dolarlık bir pazar bizleri bekliyor. Türkiye çevre ülkelerde yaşanan karışıklıklar ve içinde bölücü terörle mücadele etmektedir. Bu mücadele yapılırken gıda terörü ve güvenliği ihmal edilmemelidir. Tarımsal altyapısı tamamlanmış ve spekülasyonlara kapalı bir pazarı olan Türkiye, bölgesinin de gıda sigortası olacağı gibi, tarımsal ticaret ile de cari açığını kapatacaktır. Büyük ve görkemli bir geçmişi olan Türkiye, kendisinden çok şey bekleyen coğrafyasına karşı bölgesinde bir sorumluluğunun olduğunu deklare etmiş ve bunu göstermektedir. Hiçbir maddi beklentisi olmadan Somali, Myanmar, Etiyopya gibi ülkelere vicdani bir yaklaşımla yardımlarını esirgememektedir.