‘Küçük Susurluk’ta 8 yıl sonra beraat!

Türkiye’nin ilk hayali ihracat sanıklarından Turan Çevik, oğlu Hilmi Çelik ve damadı Erkan Yıldız’ın karıştığı Karaköy’deki silahlı çatışma davasından 8 yıl sonra beraat kararı çıktı.

Turan Çevik ve dönemin Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat’ın oğlu Berkay Canpolat’a ait Birlik Metal adlı şirketin Karaköy’deki 4 katlı ofisinde 9 Kasım 2005’te çıkan çatışmada, Hacı Erdoğan yaşamını yitirmiş, Çevik’in oğlu Hilmi Çevik, damadı Erkan Yıldız ve bir işyeri çalışanı yaralanmıştı. Olayla ilgili 8 yıldan beri devam eden davanın 27. ve son duruşması İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
‘Deliller karartıldı’
Erdoğan ailesinin avukatı Hasan Bilgeç soruşturma aşamasında delillerin karartıldığını iddia ederek, “Turan Çevik’in oğlu ile Cumhuriyet Başsavcısının oğlu ortaktırlar. Bu sebeple sağlıklı bir soruşturma yürütülememiştir. Bilgisayar kasalarına el konulduğu halde inceleme yapılmadan iade edilmiştir. Olayda bizce Turan Çevik’e ait olduğunu düşündüğümüz üçüncü bir silah olduğu halde krokide çizilmek suretiyle tekrar ek rapor istenmiştir. Bu aşamada da kovanların değiştirildiğini düşünüyoruz.
Ancak kim tarafından nasıl yapıldığını bilemiyoruz. Bu aşamadan sonra başkaca delil toplamak mümkün değildir. Turan Çevik ve diğer sanıklar maktülü kasten yaralayarak öldürmüşlerdir” dedi. Maktülün ağabeyi Şinasi Erdoğan da kardeşinin olay yerine silahsız gittiğini ve Sadettin Durgun’un silahını alarak kendisini savunduğunu belirterek, “Hem kardeşimin parasını aldılar, hem de canını” diye konuştu.
‘Kendimizi savunduk’
Kendilerini savunduklarını söyleyen sanıklardan Erkan Yıldız ile Hilmi Çevik ise beraatlerini istedi. Duruşmada mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı, olayın meşru müdafaa sınırları içinde olduğunu belirterek sanıkların beraatını istedi. Mahkeme sanıklar Ahmet Hilmi Çevik ve Erkan Yıldız’ın çatışmada yaşamını yitiren Erdoğan’a karşı “meşru müdafaa sınırları içinde kendilerini savundukları” gerekçesiyle, sanık Turan Çevik’in ise “öldürme eylemine katıldığına dair yeterli delil bulunmadığı” gerekçesiyle beraatlerine karar verdi.

Reklam
Reklam

Özel yetkiyle bırakılmıştı
Cinayetin ardından çatışmaya karıştığı gerekçesiyle Turan Çevik ve oğlu Hilmi Çevik ile damadı Erkan Yıldız tutuklanmıştı. Soruşturma devam ederken mahkemenin tahliye talebini üç kez reddettiği Turan Çevik, Hilmi Çevik ve Erkan Yıldız Başsavcı Canpolat’ın özel yetkisiyle serbest bırakılmıştı. Soruşturma sonunda Çevik’in oğlu ve damadı hakkında “kasten adam öldürmek” suçuyla dava açılırken, Turan Çevik hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Bunun üzerine Erdoğan ailesinin yaptığı itiraz İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedilmiş, ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne göndermişti.
Yargıtay da Başsavcılığın istemini yerinde görerek Turan Çevik’in “kasten adam öldürmek” suçundan yargılanmasına karar vermişti. Cinayetten 1 yıl sonra Milliyet Başsavcı Canpolat’ın 2 Ekim 2004’te Turan Çevik’in kızı Özgül Çevik ile olayın sanıklarından Erkan Yıldız’ın Erenköy Green Park Hotel’de yapılan nikahında şahitlik yaptığını ortaya çıkarmıştı. Nikah şahitlerinden biri de dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Adak idi. Milliyet’te çıkan haberin ardından Canpolat ve Adak hakkında soruşturma açılmış, Adalet Bakanı Cemil Çiçek de Canpolat’ın emekliye ayrıldığını açıklamıştı.

Reklam
Reklam

‘Kasalar yok edildi’
Hacı Erdoğan’ın ağabeyi Şinasi Erdoğan 6 Ekim 2011 tarihinde soruşturmada delillerin karartıldığı iddiasıyla Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayette bulundu. Ağabey Erdoğan’ın iddiasına göre olay yeri inceleme ekipleri orada bulunan güvenlik kamera kayıtları ile Turan Çevik ve Erdoğan arasındaki ticari ilişkilere dair kayıtların bulunduğu bilgisayar kasaları emniyet görevlileri tarafından işyerinde bıraktı. Daha sonra kayıtlar ve kasalar Çevik tarafından yok edildi. Erdoğan ailesi yaptığı başvurunun ardından HSYK’nın Bakırköy’de görev yapan Cumhuriyet Savcısı Faysal Akpolat hakkında inceleme başlattığını söyledi.