Erzincan’da çeşitli ziyaretlerde bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Erzincan Barosu’nda basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı. Feyzioğlu Adli Yargı Reform Paketi ile ilgili yaptığı açıklamasında, "Adil yargılanmak istiyorsak, ben sırtımda tonlarca yük taşırım, nereye gitmem gerekiyorsa oraya giderim. Beni külliyeye gitmekle eleştirenler, bu yargı reformu strateji belgesi, biz içerisinde olmasaydık nasıl çıkardı. Bu yargı reformu paketi biz aktif olarak katılmasaydık, Türkiye’yi birleştiren bir paket olarak nasıl çıkardı. Kamuoyu anketlerine giriniz, halkımızın yüzde 80’nin yargı reformundan umutlu olduğunu görüyoruz. Ciddi bir oran veriyorum sizlere. Yargıya güveninin istediğimiz boyutların çok altında olduğu bir dönemde yargı reformu strateji belgesinin açıklanmasıyla vatandaşlarımızın yaklaşık yüzde 80’nin umut içerisinde bir beklentiye girmesi güzel değil mi? Bu beklentinin takibinin yapılması doğru değil mi? Şimdi kim neye itiraz ediyor, somut bir şey söylemek lazım, somut bir şey yok. O zaman önce çıkmaz dediler sonra küçümsediler, sonra çıktı şimdi yok saymalar. Halbuki gelin hep birlikte vatandaşımız için, şu güzel ülke için, meslektaşlarımız için güzel işler yapalım. Siyasi parti ideolojilerini bir kenara bırakalım, siyasi particilik yapmak isteyenler için siyasi partiler orada, oralarda yapsınlar. Baroda siyasi particilik kimse yapmasın. Siyasi parti üyesi olabilirsiniz, siyasi partilere oy vereceksiniz, siyasi partilere gönlünüzü vermiş olabilirsiniz ama size avukatlar siyasi particilik yapın diye oy vermediler, siyasi particilik yapın diye sizleri buralara getirmediler. Buraları siyasi partilere atlama tahtası olarak size takdim etmediler. Siz koltuktan güç almayacaksınız, koltuğa hizmet ederek, koltuğa hizmet edeceksiniz, koltuk sizinle büyüyecek, siz koltukla büyümeyeceksiniz" diye konuştu.
Başkan Feyzioğlu bir gazetecinin 12 baro başkanının istifasını istediği sorusu üzerine ise şunları söyledi:
"2021’e daha var. Allah’ın izni ile aday oluruz. Arkadaşlarımızla oturur, konuşuruz. Anadolu ne istiyor? Biz bütün gücümüzü, bütün hizmetimizi avukatlara verdik. Anadolu Baroları'na verdik. Kendine 'büyük' diyen sayısı kalabalık olan barolarda da doğrudan doğruya meslektaşlarımızın hizmetine sunduk gücümüzü. Vatandaşımızın hizmetine koştuk. Türkiye’de sokaklarda yürüdüğümüzde bizi tanımayan kalmadı neredeyse. Neden çünkü biz bir ekip olarak hukukun üstünlüğü mücadelesi yaptık. Dertlinin yanında olduk. Sorunlunun yanında olduk. Onların iyiliği için, onların refahı için çalıştık. Türkiye’nin herhalde tarihinde baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin halk tarafından bu kadar tanınıp ve halk tarafından bu kadar bağrına basıldığı başka dönem olmamıştır. Arkadaşlarımızla birlikte bundan gurur duyuyoruz. 12 baromuzu saygı ile karşılıyorum. Takdir kendilerinindir. Onların kanunu kullanarak ileri sürdükleri bir talep vardır. Biz de dedik ki kanuna uygun bir talep değildir. Türkiye Barolar Birliği'nin takdir yetkisi vardır. Bunu kullandık. Yani şöyle düşünün Mecliste erken seçim istenebilir mi istenebilir. Her erken seçim istendiğinde kabul görüyor mu? Görmüyor. Üstelik bizim kanunumuza göre erken seçim yok. Yani milletvekili erken seçimi olabilir ama bizim erken seçimimiz yok. Farklı görüşlerdeysek o görüşte farklı görüşlerde olanlar için idari yargı yolu açıktır. İdari yargıdan kaçmaya gerek yok. Buyursunlar idari yargıya gitsinler. Bana genel kuruldan kaçıyorsun diyorlar. Hayır ben barolarımızın selameti, yönetimde istikrar ve şu an vatandaşımızın ve avukatların en ufak bir şekilde gündemi olmayan bir konuda hizmeti aksatacak, hizmetin aksatması amaçlanan bir sürecin önünü tutuyorum. Yargı reformu paketler halinde çıkarken biz vatandaşın ve avukatın ihtiyacı için mi koşalım? Yoksa sırf birileri bir sene sonra yapılacak olan seçimlerde meslektaşları tarafından 'Sen bugüne kadar avukatlık için ne yaptın? diye sorulduğunda verecek cevabı olmadığından ve seçilemeyeceklerini bildiklerinden bizi bir seçime götürmek istiyorlar. Bununla mı uğraşalım? Ben bu 12 sayın baromuza diyorum ki, yönetimlerine ve sayın başkanlarına bir sene sonra sizin seçiminiz var. Benden ve bizim seçimimizden önce, acelenizi anlıyorum. İnsani olarak, diyorsunuz ki bizim bir sene sonra seçilme ihtimalimiz yok. Çünkü biz bugüne kadar mensuplarımıza hiçbir hizmet veremedik. Hizmeti Barolar Birliği verdi. Hiç hizmet veremediğimiz için biz sürekli Barolar Birliğine çattık. Barolar Birliği'nin şusu busu dedik. Biz üstümüze düşeni yapamadık. Bu yüzden bizi avukatlar bir daha seçmeyecek. Seçilemezsek de barolar birliğine aday olamayacağız. O yüzden henüz görevdeyken son aylarımızda biz Türkiye Barolar Birliği'nde olağanüstü seçim yaptıralım da şu ara gelelim koltuklara oturalım diyorlar. Avukatların derdi bu değil. Gündem bu değil. Gündemimiz bambaşka, gündemimiz bizim hizmettir. Her zaman hizmet olmuştur gündemimiz bizim."
CHP’li bir siyasetçinin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ettiği ve Erdoğan'ın da ona "CHP’nin genel başkanı olmalısın" dediği söylentilerle ilgili Feyzioğlu şöyle konuştu:
"İsmail Saymaz dün beni aradı ve 'Senin ismin üzerinde de konuşuluyor' dedi. Orhan Uğuroğlu bey aradı duayen gazeteci ve ben dün bir baktım haber kanallarına yine adım geçiyor. Neymiş sayın Rahmi Turan şok şok diye bir haber Cumhurbaşkanı bir CHP'li yi davet etti dedi ki seni gel CHP Genel Başkanı yapayım. Cümle bu. Bu CHP'li kim kim kim acaba. Buyur söyle, gazetecilik bunu söylemeyi gerektirir. Hemen üstünde de konuyla tamamen bağlantısız bir şekilde yargı reformunu Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı ile iyi ilişkiler içerisinde çıkarttı. Ama Sözcü gazetesi yazarları hala yargılanıyor. Yargı reformu yargılanmalar olmasın diye mi çıktı. Yargı reformu adil yargılanma olsun diye çıktı. Bir bekle sonucunu gör. Dolayısıyla birbiriyle tamamen ilgisiz, iki konuda yazılmış bir yazının iki parçasında bir yer adım geçiyor. Cumhurbaşkanı'nın külliyeye davet edip seni CHP Genel Başkanı yapalım dediği iddia edilen yerde tabii ki ismim yok. Ama okuyan herkes yukarıda Metin Feyzioğlu ismi geçti ya 'Hah diyorlar Metin Feyzioğlu' Hemen arkasından aynı dakikalarda İsmail Küçükkaya bir tweet atıyor 'Bunu kim diyor acaba' Rahmi Bey'in yazısıyla Türkiye'de gündem olmuyor. O tweetler retweetlenerek Türkiye'ye yayılıyor. Dikkat buyurun bir saat içerisinde arkadaşlarımız tespit ettiler, binin üzerinde robot trol hesabı bu kişi Metin Feyzioğlu diye başlıyor. Ben CHP üyesi değilim arkadaşlar bir tartışma yapılacaksa, o tartışmanın konusu olacak insanların öncelikle CHP'nin kayıtlı üyesi olması lazım. Metin Feyzioğlu ile ne alakası olabilir bunun haber kanalları Metin Feyzioğlu'nu konuşuyor bu kişi Metin Feyzioğlu'mu niye Cumhurbaşkanı ile görüşüyor diye. Cumhurbaşkanı ile görüşen herkesi dahil mi edeceksiniz? Amaç başka bu amaç şudur, Sayın Cumhurbaşkanı 'Türkiye'nin karşı karşıya olduğu büyük senaryolar ve saldırılar karşısında Türkiye ittifakını oluşturmalıyız' dedi. Bu Türkiye ittifakının oluşması noktasında da yargı reformu strateji belgesini Türkiye Barolar Birliği'nin tüm baroların ve toplumun tüm kesimlerinin aktif katılımıyla hazırlanması bir şekilde sağlandı.Yargı reformu hazırlık süreci, Türkiye ittifakının nasıl gerçekleşebileceğinin bir emsalidir, onun tezahürüdür ve biz de sahaya aktif şekilde girdik, çalışmamızı ortaya koyduk. Milli konularda Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında olduğumuzu koşulsuz ispatladık. İspata ihtiyaç yok, her zaman milli konuda Türkiye Cumhuriyeti’nin yanındayız, son saldırılarda da yanında olduk. Şimdi niyet şudur; bu robot ve trol hesaplarının ki bunların çoğunun ben PKK, FETO ve DHKP-C kara propaganda mekanizması tarafından yönetildiğini düşünüyorum. Sayın Rahmi Turan iyi niyetli bir şekilde yazmıştır, İsmail Küçükkaya benimle ilgisiz retveetlemiştir. Muhtemeldir ki fırsatçı kara propaganda mekanizması buradan Feyzioğlu’na vuralım demişlerdir. Amaç şudur. CHP’ye oy veren, milyonlarca vatansever, cumhuriyetçi, Atatürkçü, terör örgütlerinden nefret eden, terör örgütlerine mesafe koyan vatandaşımız var. Türkiye ittifakı gelin herkes AK Partili olsun ittifakı değil, Türkiye ittifakı milli meselelerde gelin birlik olalım çağrısı. Bu çağrıyı yapan Metin Feyzioğlu’nun ismini cumhurbaşkanının müdahalesi ile CHP Genel Başkanlığı'na oynuyor şeklinde pazarlamak, takdim etmek, beni dinleyen milyonlarca insanın öfkelenmesini sağlamak için, dinlememeden tepki vermesini sağlamak için, bu sebeple FETÖ bunu yaydı, PKK, DHKP-C bunu yaydı. Şöyle ki mikron kadar buna niyeti olan bir insan olsaydım. Derdim ki Sayın Muharrem İnce gibi CHP’nin içine hiç kimse karışamaz. Bakın ben diyorum yazın; CHP’nin içinde ne oluyor ve ne olacak beni ilgilendirmiyor. Net söylüyorum size ben siyaset yapmıyorum ve siyaset düşünmüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı kim olur, genel başkanı ne der, ne zaman değişir ya da bir başka siyasi partinin içişinde ne olur, bu benim meselem değil. Benim meselem olsa olsa size derim ki Cumhurbaşkanı CHP’nin içine karışamaz. Ben bunu demiyorum, bunu CHP’liler söylesin, bu benim meselem değil. Herhalde en açık ispat budur, ismimin bu işin içine karıştırılmasının sebebi de vatansever, Atatürkçü ve terör örgütlerine mesafe koyan CHP’nin milyonlarca seçmeninin Metin Fevzioğlu’na öfke duyup, onun söylediklerine, onun milli birlik çağrısını dinlememesini sağlamaktır. Bir algı operasyonu yürütülmüştür dün. Ama bu algı operasyonu da diğer operasyonlar gibi dün şükürler olsun ters tepmiştir."