Kulp şehitleri geride buruk hikayeler bıraktı

Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde PKK'lı teröristlerce el yapımı patlayıcı ile düzenlenen, 7 orman işçisinin şehit düştüğü katliamdan geriye gözü yaşlı anne, baba, eş ve çocukların yanı sıra buruk hikayeler kaldı - Ekmek parası için odun toplarken saldırı ile hayattan koparılan işçilerden kimi kazancıyla bakkal dükkanı açma, kimi okul harçlığını çıkarıp polis kimi de asker olarak vatana hizmet etme, bazıları ise evlilik hayali kuruyordu - Yetim ve öksüz Ömer ve Abit'in ağabeyi Mehmet Salim Yıldız: - "Ömer 15 yaşındaydı. 8'inci sınıfa gidiyor, okul harçlığı için çalışıyordu. Polis olmak istiyordu. Ömer ve Abit Karadeniz'e fındık toplamaya gitmişlerdi. Geldikten iki gün sonra şehit oldular" - Şehit Siraç Yıldız'ın kardeşi Metin Yıldız: - "Ekmeği için çalışıyordu, bırakmadılar. Çocukları için çalışıyordu. Bir bakkal dükkanı açmayı istiyordu. Bunlar ne istiyor bizden? Allah hakkını bırakmasın"

DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde PKK'lı teröristlerin sivillere yönelik düzenlediği saldırıda şehit olan 7 kişi, geride buruk hikayeler bıraktı.

Kulp'un Ağaçkorur köyü mevkisinde 12 Eylül'de odun toplamaya giden köylülerin bulunduğu araca PKK'lı teröristlerce el yapımı patlayıcıyla düzenlenen saldırıda şehit olan 43 yaşındaki İhsan Çelikbilek, 17 yaşındaki Mehmet Bozyel, 23 yaşındaki Ahmet Ay, 45 yaşındaki Sinan Diger, 22 yaşındaki Abit Yıldız, 15 yaşındaki Ömer Yıldız ve 26 yaşındaki Siraç Yıldız'ın aileleri ve yakınları gözyaşı döküyor.

Reklam
Reklam

Ekmek parası için odun toplarken saldırıyla hayattan koparılan işçiler için Koçkar Mahallesi'nde taziye ziyaretleri sürüyor.

13 çocuğu yetim bırakan katliamdan geriye kapanmayacak yaralar, acı, gözyaşı ve gerçekleşemeyen hayaller kaldı.

İşçilerden kimi kazancıyla bakkal dükkanı açma, kimi okul harçlığını çıkarıp polis kimi de asker olarak ülkeye hizmet etme, bazıları ise evlilik hayali kuruyordu.

- "Ömer 15 yaşındaydı, polis olmak istiyordu"

Saldırının hayattan kopardığı 15 yaşındaki Ömer ve ağabeyi 22 yaşındaki Abit, 7 yıl önce annelerini, 5 yıl önce de babalarını kaybetti.

Birbirlerine sarılıp, yaşam mücadelesi veren 13 yetim ve öksüz kardeşten 2'si terörün kurbanı oldu.

Ağabey Mehmet Salim Yıldız, 2 kardeşini toprağa vermenin üzüntüsünü yaşıyor.

Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşlerinin ekmek parası ve okul harçlığı biriktirmek için çalıştığını söyledi.

"Ömer 15 yaşındaydı. 8'inci sınıfa gidiyor, okul harçlığı için çalışıyordu. Polis olmak istiyordu. Ömer ve Abit Karadeniz'e fındık toplamaya gitmişlerdi. Geldikten iki gün sonra şehit oldular." diyen acılı ağabey Yıldız, kardeşi Abit Yıldız'ın en büyük hayalinin ise asker olarak ülkesine hizmet etmek olduğunu belirtti.

Reklam
Reklam

Yıldız, kardeşi Abit'in aynı zamanda evlenip yuva kurmak istediğini anlatarak, para biriktirmek için çalıştığını aktardı.

Saldırının yaşandığı gün öğle saatlerinde kardeşlerini aradığını ifade eden Yıldız, "Bana, 'Odun topluyoruz.' dediler. Ömer, öğrenciydi. Okul harçlığı için ilk hafta çalışacağını sonra okuluna devam edeceğini söylüyordu. Ömer'in hayali teröristlere karşı mücadele etmek için polis olmaktı. Bunların Kürtlük ile hiçbir alakaları yok. İslam düşmanı bunlar. Kardeşi kardeşe düşürmek bunların amacı. Bu katliamı yapanlar insan olamaz." diye konuştu.

- "Çalışsak öldürüyorlar, çalışmasak açlıktan öldürüyorlar"

Kardeşleri Ömer ve Abit'in şehadet haberini vatani görevini yaptığı Hakkari'nin Çukurca ilçesinde öğrenen Niman Yıldız, izin alarak memleketine geldi.

"Haberi aldığımda dünyam yıkıldı. Ekmek kazanamayacak mıyız? Çalışsak öldürüyorlar, çalışmasak açlıktan öldürüyorlar. Bunlar neyin peşinde?" ifadelerini kullanan Yıldız, kendilerine sahip çıkacak anne ve babalarının olmadığını, çalışarak ekmek paralarını kazandıklarını vurguladı.

Reklam
Reklam

Yıldız, "Bunu yapan kimse Allah belalarını versin. Ömer ile aramız çok iyiydi, günde 3-4 defa arardı. Onun yeri ayrı, ağabeyim Abit'in yeri ayrı. Abit ile kardeşin yanı sıra arkadaş ve dost gibiydik, her gün konuşurduk. Onlardan geriye şehit mertebeleri kaldı. Allah haklarını bırakmasın. Komutanlarım sağ olsun destek çıktı bize. İzinle geldim, tekrar askere gideceğim. Askerden sonra ben de yevmiye ile çalışacağım. Dilerim Allah'tan devlet bunların kökünü kurutsun." şeklinde konuştu.

- "Bakkal dükkanı açmak istiyordu"

Saldırıda şehit düşen, Ömer ve Abit'in kuzeni Siraç Yıldız da geride gözü yaşlı bir eş ile biri 9 aylık, diğeri 2,5 yaşında iki çocuk bıraktı.

Siraç Yıldız'ın kardeşi Metin Yıldız, ağabeyini hain bir saldırıda kaybetmekten yaşadığı üzüntüyü dile getirdi.

Yıldız, "Ekmeği için çalışıyordu, bırakmadılar. Çocukları için çalışıyordu. Bir bakkal dükkanı açmayı istiyordu. Bunlar ne istiyor bizden? Allah hakkını bırakmasın." ifadelerini kullandı.

Metin Yıldız, kardeşinin borçları olduğunu belirttiğini anlatarak, şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"Bana 'Bizim eve hiç gelmiyorsun' dedi. Ayın 15'inde borçlarını ödeyeceğini söylemişti. Ayın 15'i gelmeden şehit oldu. Ağabeyim benim her şeyimdi. Bana ne derdi varsa söylüyordu. Ben de ona sıkıntılarını söylüyordum. Parası olmadığı için hayal ettiği bakkal dükkanını açamıyordu. Biz ekmeğimiz için çalışıyoruz. Ben Kürt'üm. Ekmeğimiz için çalışıyoruz. Çalışmazsak aç kalırız. Müslüman'ız. Onlar imandan nasip almamış."

- "Bir lokma ekmek için odun toplamaya gitmişlerdi"

Siraç Yıldız'ın kuzeni Sedrettin Yıldız ise saldırıda şehit olanlardan Abit, Ömer ve Siraç Yıldız'ın amca çocukları, Ahmet Ay'ın da teyzesinin oğlu olduğunu söyledi.

Saldırıdan sonra olay yerine gittiğini ve yaşanan katliamı gördüğünü anlatan Yıldız, şunları kaydetti:

"Ben olay yerine gidene kadar ambulans gelmişti. Diğerlerine bakıldı, 'Aralarında sağ olan yok' denildi. Birçok kişi kan içindeydi, ayağım titredi, gözüm karardı. Yerdekileri tanımaya çalıştım ama tanıyamıyordum. Siraç ekmeği için ormana gitti, zaten fakirdi, yevmiye için çalışıyordu. Yetimdiler, ekmekleri için çalışmaya gittiler. PKK bunlara tuzak kurdu, onları şehit ettiler. Bir lokma ekmek için odun toplamaya gitmişlerdi. Siraç zor durumdaydı, bana 'Üzerinde uyuduğum yatağı satacağım, borcum var' diyordu."

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: