Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Mısır'daki darbeye destek vererek ya da Suriye'de 100 binden fazla insanın ölümüne ses çıkarmayanlar karşısında AK Parti, gür bir şekilde sesini çıkarıyor, bütün dünyaya karşı temel insanlık değerlerini, hukuk perspektifini ortaya koyuyor" dedi. Bakan Çelik, partisinin Seyhan İlçe Teşkilatı tarafından düzenlen Danışma Meclisi Toplatısı'nda yaptığı konuşmada, Doğu Avrupa'da Berlin Duvarı yıkılırken, demokratikleşme süreci yaşanırken aynı hareketliliğin İslam coğrafyalarında ve Arap dünyasında da görüldüğünü anımsatarak, Doğu Avrupa'ya verilen desteğin İslam dünyasında kedini göstermediğini anlattı. AK Parti iktidarıyla İslam coğrafyasında demokratikleşme hareketlerinin yeniden başladığına işaret eden Çelik, şunları söyledi: "Biz, 'halkların iradesi neyi gerektiriyorsa o iktidara gelsin ve hepimiz buna saygı duyalım' demiştik. Demokrasile iş başına gelmiş yönetimler, Mısır'da olduğu gibi darbeyle yıkılmasını meşrulaştıran bir takım perspektifler ortaya koydular. Bugün, Suriye'de olduğu gibi, kimyasal silahların yok edilmesinden bahsedenler ki biz, kimyasal silahların yok edilmesi meselesini büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz ve çok doğru buluyoruz ama konvansiyonel silahlarla öldürülmüş 100 bin insanın korunması, bu 100 bin insanı öldüren rejime güçlü bir mesaj verilmesi konusunda pasif bir tutum içerisine giriyorlar. Burada dünya, tıpkı AK Parti'nin kuruluş zamanlarında olduğu gibi güvenlik-demokrasi perspektifinde, dünya güvenliği savunurken AK Parti, Türkiye'de demokrasi ekseninde bir çıkış yapmıştır. Mısır'daki darbeye destek vererek ya da Suriye'de 100 binden fazla insanın ölümüne ses çıkarmayan, yine güvenlikçi bir persektifle insan haklarının temel değerlerini, demokrasi değerlerini, temel hukuk değerlerini bir kenara bırakanlar karşısında AK Parti, gür bir şekilde sesini çıkarıyor, bütün dünyaya karşı temel insanlık değerlerini, hukuk perspektifini ortaya koyuyor." Dünyada bazı ülkelerde insanların katledildiğine de değinen Çelik, Peşaver'de kiliseye giden bir kişinin 50 Hıristiyanı öldürdüğünü, Kerkük'te intihar saldırısında 47 kişinin yaralandığını, Nairobi'de bir Türkün de bulunduğu çok sayıda kişinin öldürüldüğünü anımsattı. Suçsuz insanı öldürenin lanetlenmiş olduğunu dile getiren Çelik, şöyle konuştu: "Hele hele dinimizin kutsal kabul ettiği değerleri ve sembolleri kullanarak bu katliamı gerçekleştirmişse bizim açımızdan iki kere lanetlidir. İnsanları sırf dininden dolayı birisi göz göre göre katlediyorsa, o lanetlidir. İnsanlık, yeni bir cinnet dönemine girmiş gibi gözüküyor. Etnisite, din, mezhep adına bölgemizde ve dünyanın pek çok yerinde katliam gerçekleştiriliyor. Nairobi'de bir alışveriş merkezine girerek günahsız ve masum insanları Müslüman ve Hıristiyan diye ayırarak, 'Müslümanları bıraktım, Hıristiyanları cezalandırdım' diye ortaya çıkanların, Müslümanlıkla ilgisi olamaz. Biz bu davranışları yapanlardan hem dünyada hem ahirette uzağız." AK Parti'nin, bölge, din ve ırk milliyetçiliğe karşı olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, "Bu, hiç kimsenin, sahip olduğu din, ırk yüzünden sosyal ve kamusal hayatta bir üstünlüğe sahip bulunmaması, ötekileştirilmeye tabi tutulmaması demek. Bu prensipleri 11 yıl önce koyduğumuzda bölgedeki gelişmeler görülmüyordu. Prensipleri, ilkeleri doğru koyarsanız, dünya konjoktüründe hakiki bir siyaset sergilersiniz" dedi. - "Demokratikleşmeyi sahiplenmediler" AK Parti'nin toplumun tüm kesimini kucakladığını, Türkiye'nin geleceğini temsil eden tek parti olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti: "Cumhuriyet Halk Partisi, kuruluş yıl dönümü vesilesiyle maddeler dolusu bildiri yayımladı. O bildiride diyor ki, 'Türkiye'nin parlak günleri geçmişte değil, gelecekte aranmalıdır'. Ben de diyorum ki, Cumhuriyet Halk Partisi bu bildirideki hiçbir iddiasına riayet etmese de sadece buna riayet etsin, yani Türkiye'nin parlak günlerini gelecekte arasın, bu, Türkiye için başlı başına bir kazanımdır. Demokratikleşmeyle ilgili Türkiye'nin önüne gelen bir meseleyi net bir şekilde sahiplenmediler." - Geçmişle yüzleşmek Türkiye'nin geçmişteki korkularıyla yüzleşmesi konusunda uzun mesafe katedildiğini vurgulayan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Geçmişte ne dediler, 'Şunları yaparsanız bölünürsünüz, etrafınızda komplo kuruluyor, şunlara dikkat etmezseniz Türkiye'nin başına iş gelir'. Bunu en çok da Milliyetçi Hareket Partisi söyledi. O zaman ne demiştik, 'Milliyetçi Hareket Partisi'nin sürekli olarak korkuları yaymaktan başka bir işi yok mu?' demiştik. Hem 'Milliyetçiyim' diyeceksin hem kendi toplumuna güvenmeyeceksin, özgüvenden yoksun bir siyaset yapacaksın. Türkiye, 'Şunları yaparsanız bunlar olur' diyen siyasetçileri eskitti ama bu tip partiler yeni korku pompalamaktan, yeni korku tünelleri kurmaktan bir türlü vazgeçmedi. Bugün, demokratikleşmeyle ilgili olarak BDP, 'AK Parti'nin paketleriyle Türkiye'ye demokrasi geleceğine inanmıyoruz' diyor. Bugün, ret, inkar ve asimilasyon politikaları bitmişse ki bitmiştir, bu, AK Parti sayesinde olmuştur, BDP sayesinde olmamıştır. Bugün insanların ana dilde konuşmalarının önündeki yasaklar kalkmışsa, insanların kimliklerinin üzerindeki baskılar kalkmışsa bu, AK Parti sayesinde olmuştur." AK Parti'nin demokratikleşme paketleri sayesinde Türkiye'ye demokrasi geleceğine inanmamanın, milletin bugüne kadar gerçekleştirdiği demokratikleşme hamlelerini görmezden gelmek anlamı taşıdığına dikkati çeken Çelik, "Bu partilerin hepsi, hala Türkiye'yi belli bir kimliğe sıkıştırmaya, geçmişte yaşatmaya, geçmişinden kopartıp, soyut bir gelecekle kurgulamaya çalışıyor. Tüm bu eksiklikleri gideren, bir vizyon ortaya çıkaran, Türkiye'yi geçmişiyle barıştırıp, geleceğe özgüvenle baktıran, hem çevresini hem merkezini aynı anda siyasi bünyesinde barındıran, Türkiye'nin geleneksel değerlerini evrensel değerlerle buluşturan siyaset, Türkiye'nin geleceğini temsil eden siyaset, AK Parti'de temsil ediliyor" diye konuştu. - "Her coğrafyaya gönlümüzü açarız" AK Parti'nin, farklı coğrafyalarla Türkiye arasında köprü kuran vizyonun da temsilcisi olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, şunları söyledi: "AK Parti'de siyaset yapanlar olarak, Ankara'yı, Adana'yı düşündüğümüz kadar Saraybosna'yı, Mogadişu'yu da düşünürüz, ufkumuzun yettiği, şehitliğimizin olduğu her coğrafyaya gönlümüzü açarız. Dünayada en büyük şeref, haklı olmak, haklı yerde durmaktır. En büyük şeref, herkesin sırtını döndüğü anda bile hakikate ait yolu yürümektir. İç ve dış siyasette partimiz, Başkanımız bazı iddialar ortaya koyduğu zaman bütün dünya buna karşı çıksa bile hakiki bir duruşla hakikati esas alan bir tavırla bunlara sahip çıktığımızda, zaman içerisinde hakkımızın nasıl temsil edildiğini gördük. Biz aynı yolu yürümeye devam ediyoruz. Sadece iktidar olmak için siyaset yapmıyoruz. İnsanlık değerlerini ayakta tutmak için ülkemizi bugünden yarına daha büyük özgüvenle taşıyoruz." Türkiye'nin çevresindeki ülkelerin ekonomik, sosyal ve demokrasi açısından gelişmesini de kapsayan vizyonla siyaset yaptıklarını belirten Çelik, "AK Parti'de siyaset yapanlar olarak biz, coğrafyamıza ve coğrafyamız ötesindeki ufuklara bir tarihdaşlıkla, duygudaşlıkla, kaderdaşlıkla bakıyoruz. Bu yolu hep beraber yürüyoruz" dedi. Yerel seçimlerin yaklaştığını anımsatan Bakan Çelik, "Türkiye'nin önemli dönemeçlerinden birine süratle gidiyoruz. İnşallah bu büyük sınavı hem Adana'da hem bütün Türkiye'de başarıyla atlatacağız" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz