Kültür Ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay:

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Suriye ve Ortadoğu ile ilgili, “Arap Baharı bize sonbahar...

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Suriye ve Ortadoğu ile ilgili, “Arap Baharı bize sonbahar gibi yansıdı. O coğrafyada kilitlendik. Oradan turist gelmediği gibi biz evsizlere, yurtsuzlara bakmaya başladık” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Resort Turizm ve Seyahat Endüstri Dergisi’nin Antalya’da düzenlediği bir toplantıya katıldı. Konuşma yapması için moderatörün, "Türkiye'de 5 yıl 2 ay 24 gün süreyle en uzun bakanlık yapan bakanımız" diyerek çağırdığı sırada Bakan Günay, "Tahtaya vurun, tahtaya" diye seslenerek kürsüye çıktı.

Reklam
Reklam

Kongreden kendisi ve bakanlığı için önemli bilgiler aldığını kaydeden Bakan Günay, Paris’te iki EXPO sunumuna katıldığını belirterek şöyle konuştu: ”İzmir Expo ile yarışıyor ama ben bu haksızlığı düzeltmek istiyorum. Antalya bu yarışa daha önce girdi ve kimsenin pek ilgisi olmadan Botanik EXPO yarışını kapıp aldı. Antalya çok güzel bir sunum yaptı, iftihar ettim. Bin 200 dönümden büyük bir alan kalıcı bir şekilde yeşil alan olarak düzenlenecek. Antalya Valisi ile bu alan daha büyüyebilir mi diye konuşuyoruz. Otelleri yaptığımız yerlerin yeni gezi alanlarına ihtiyacı var. Acaba bu alanı 2 bin dönüme çıkarabilir miyiz diye düşünüyoruz. İzmir için 2013'ün Kasımı'nda işimiz biraz daha zor. Bizim coğrafyamızdan oy kemirecek ülkeler var. Geçen sefer Milano ve İzmir vardı. Bu sefer tur tur gidecek. İlk iki turu aşarsak, İzmir'in dünya EXPO'suna çok uygun bir yer olacağını düşünüyorum. Bunu kazanırsak Türkiye'nin tanıtımı için yeni bir konu yakalamış olacağız. Butik turizm yapma konusunda manivela ele geçirmiş olacağız”

Reklam
Reklam

ARAP BAHARI BİZE SONBAHAR GİBİ YANSIDI

Türkiye olarak özellikle Güneydoğu’da büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirten Bakan Günay, şunları söyledi: “Geçen yıldan bu yana 1 milyon 500 bin karşılıklı gidiş geliş olan bir coğrafyayla kilitlendik. Gaziantep, Kilis ve Hatay'da müthiş bir şehir turizmi, gastronomi sağlık turizmi destinasyonu oluşturuyorduk ancak Arap Baharı bize sonbahar gibi yansıdı. O coğrafyada kilitlendik. Oradan turist gelmediği gibi biz evsizlere, yurtsuzlara bakmaya başladık. Ekonomik yüke dönüştü bizim için. İnsanlık görevi yapmaya çalışıyoruz. Umarım komşularımıza, dünyaya barış gelir. Biz barışın içinde var olabilecek bir sektörüz. Barış bizim için olmazsa olmaz hayat alanıdır. Türkiye'nin bu coğrafyada 2012 yılını nasıl geçireceği merak konusuydu. 2011 yılı bizim için olağanüstü bir yıl oldu. Kuzey Afrika'daki rezervasyonlar bize dönmüştü. Ancak bu yıl İspanya, Yunanistan ve Mısır fiyat kırarak piyasaya girdi. Bu ülkeler kendi müşterilerini aldı. Geçen yıl ekstradan aldığımız turistleri kaybettik deniliyordu. Ancak, 2011'in yarım puan da olsa üzerindeyiz.TÜİK'in açıkladığı 23 milyar doların en az 25-28 milyar dolar seviyesinde olduğunu düşünüyoruz. Yılbaşından itibaren hesaplama yöntemleri revize edilecek. En modern yöntemi bizim kullanmamız lazım. Çıkış kapısında bir lise mezunu çocuğun anketçi sıfatıyla 28 soruyu Rus misafire cevaplandırması için uzatması gibi anlaşılmaz yöntemler uygulanıyordu. Bunlar ortadan kalkacak ve hesaba girmeyen marina, VIP, CIP gibi hesaplamalar yeni baştan gözden geçirilecek. 2013'den itibaren Türkiye'nin turizm sektöründen daha fazla gelir elde ettiği ortaya çıkacak ve bu gelirin ne kadar olduğu netleşecek.”

Reklam
Reklam

AVRUPA PAZARI

Avrupa'nın kendileri için en iyi ve büyük bir pazar olduğunu belirten Bakan Günay, “Rusya ile Çin, Latin Amerika öne çıkacak. Rusya 10 yıl içinde Türkiye'nin turizm sektöründe bir numaralı pazarı olacak. Bu nedenle Rus pazarıyla ilişkileri iyi tutmaya çalışıyoruz” dedi.

BAKANLIK, BÜTÇEDEN HAK ETTİĞİ PAYI ALAMIYOR

Kültür ve Turizm Bakanlığının, bütçeden yeterince pay alamadığını kaydeden Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her yerde söylüyorum burada basının önünde de söylüyorum Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçeden hak ettiği payı almıyor ne yazık ki. Bir yandan dünyaya turizm tanıtımı yapmaya çalışıyor, bir yandan turizm altyapısını iyileştirmeye çalışıyoruz. Antalya sahillerinden Kars'ın Trabzon'un yaylasına kadar, çeşitli yeni projeler hayata geçirmeye çalışıyoruz. Aldığımız bütçe yüzde 0,5. Avrupa’da bu yüzde 1. Yüzde 1 bizi inanılmaz bir seviyeye çıkarır. Avrupa’da bu ölçeğin yarı rakamı. Biz çok dikkatli bir biçimde alanda kullanıyoruz”

ANTALYA'DA DOYGUNLUK HİSSEDİYORUM

Reklam
Reklam

Türkiye’de yeni yatak sayılarına özellikle Ege’de ihtiyaç duyulduğunu belirten Bakan Günay, şöyle konuştu: “Yeni yatağa ihtiyacımız var mı? Yeni yatağa ihtiyacımız olan ve olmayan yerler var. Doğu Antalya'da doygunluk hissediyorum. Batı Antalya'da da devasa kitle otelleri değil, daha butik yeni ve doğanın içinde kaybolan birtakım yenilikler hayal ediyorum. Antalya'nın 400 bin yatağı var, İzmir'in 40 bin yatağı var. İzmir'in yeni yatağa ihtiyacı var. Alanya'nın Mersin'den fazla yatağı var. Mersin'in yeni yatağa, kara ve hava ulaşımına da ihtiyacı var. Anadolu'da çok ciddi yatırımlar başladı. Yatırım belgelerinin yüzde 60'ı İstanbul, Ege ve Antalya'ya gelirken şimdi bu değer Anadolu'ya gitmeye başladı. Anadolu'ya dağılmış 200'den fazla yatırım belgesi var”

BELEDİYE BAŞKANLARINA SİTEM

Antalya ve Türkiye için turizm büyük önem arz etmesine rağmen kongreye hiçbir belediye başkanının katılmamasını eleştiren Bakan Günay, şunları söyledi: “Antalya’da salonda belediye başkanı yok. Antalya'da salonda belediye başkanı olmaması olabilir mi? Neyi konuşuyoruz biz? Antalya'nın vizyonunu konuşuyoruz, Antalya ekonomisinin en önemli alanını konuşuyoruz. Antalya'nın yerel hayatını yönetecek arkadaşlarımızın hiçbirisi lütfedip şuraya gelmiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Turizmi sadece otelciler mi seyahat acenteleri mi, rehberler mi, bakanlık mı yapacak? Burada ilin valisi var. Hiçbir belediye başkanının ilin valisinin işinden daha çok işi olduğunu zannetmiyorum. İlin valisi saatlerce burada izliyor, konuşuyor, not alıyorsa, o yerel yönetici arkadaşım da bunu alacak"

Reklam
Reklam

KAÇAK YAPILAR

Kıyı kanunu ve sahil kullanımına da değinen Günay, sözlerine şöyle devam etti: "Sahil kullanımı konusunda başımızı ağrıtacak yapılaşmadan uzak duralım. Herkes nereye ne yapacağını iyi bilmeli. 2012’nin sonundayız. Bundan sonra bu tür işlerden sakınalım. Yapılmış bir kere dememiz mümkün değil. İnsana saygılı ve doğaya saygılı tesisler yapalım. Hükümetimiz çok önemli bir adım attı. Teşviklerde turizm sektörünü destekledi. Hangi bölgede olursa olsun Kültür Turizm Koruma Gelişim Bölgeleri’nde yatırım yaptığınız zaman bütün teşviklerden yararlanıyorsunuz. Sağlık turizminde de teşvik var. Bunlar yeterli mi hayır daha fazla teşvik verilmeli."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz