İSTANBUL (İHA) - Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor kulüpleri, Kulüpler Birliği Vakfı'nın toplantılarına ve kararlarına katılmama kararı aldı. 4 büyük kulüp yöneticilerinin ortaklaşa hazırladığı ve Türkiye Futbol Federasyonu ile Kulüpler Birliği Vakfı'na da gönderilen bildiride, gelinen noktada Kulüpler Birliği Vakfı'nın kuruluş amacının ortadan kalktığı, bundan sonra vakıf toplantı ve kararlarına katılmakta herhangi bir yarar görülmediği bildirildi.
Kulüpler Birliği Vakfı'nın, kendi birliğini oluşturan unsurların bir kısmını yok sayan düşünce ve eylemlere yöneldiği öne sürülen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Birinci Süper Lig'de yer alan profesyonel futbol kulüplerinin ortak çıkarlarını meşru her zeminde güçlü bir şekilde ifade etmelerini sağlamak, müşterek projeler oluşturarak futbol ekonomisini büyütmek gibi ortak amaçlarla kurulan Kulüpler Birliği Vakfı, maalesef bu ortak amaçlardan uzaklaşmış ve kendi birliğini oluşturan unsurların bir kısmını yok sayan düşünce ve eylemlere yönelmiştir. 1 Haziran 2005 tarihinde Ankara'da yapılan TFF Genel Kurulu'nda, Vakıf Başkanı ve vakfın üyesi, kulüplerin başkan ve delegelerinin önderliğinde genel kurul başkanlık divanına sunulan ve oylanarak kabul edilen havuz paylaşım kriterlerinin değiştirilmesine yönelik önerge her türlü hukuki düzenlemeye ve Kulüpler Birliği Vakfı'nın kuruluş ve faaliyet amacı olarak belirlenen düşüncelere de aykırıdır. TFF tarafından halihazırda uygulanan dağıtım kriteri, ortak zeminde varılan müşterek mutabakatın bir sonucudur. Söz konusu mutabakat ilgili tüm kulüplerin uygun iradeleriyle oluşmuştur. Her kulübün kendisine ait maçların yayın değerini belirleme hakkı mevcut yasal düzenlemelerin de bir sonucu ve gereğidir. Bu hakkın bir yasal vekile zorunlu (cebren veya kanunen) devri hukuken mümkün değildir. Bugün gelinen noktada ise Kulüpler Birliği Vakfı, yasal olarak Süper Lig Kulüpleri tarafından müştereken alınması gereken bir kararı, paydaşları dışında unsurları da yanına almak suretiyle bir oldu bittiyle alma yöntemine gitmiştir. Bu durum yukarıda izah olunan hukuki izahata aykırı olduğu gibi Kulüpler Birliği Vakfı'nın üyeleri arasındaki müşterek hareket etme ve müşterek çıkarları gözetme misyonuna da ters düşmektedir. Vakıf üyesi tüm kulüplerin müşterek menfaatini gözetme ve savunma düşüncesiyle kurulan vakfın bu şekilde eylemiyle bizatihi kendi paydaşlarını dışladığı, paydaşlarının bir kısmının dahil olmadığı, müştereken alınmamış bir kararının savunuculuğunu yaptığını üzülerek izlemekteyiz. Müşterek bir amaca hizmet etmeyen ve müşterek çıkarları savunamayan vakfın bu şekilde kuruluş amacının dışına çıktığını, kuruluş ve varlık sebebini yitirdiğini düşünüyoruz. Gelinen noktada, vakfın kuruluş amacı ve gayesi ortadan kalktığından, vakfın infisahını talep hakkımız da dahil olmak üzere doğmuş ve doğacak her türlü yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla, vakfın toplantılarına katılmayı sürdürmekte ve vakfın kararlarına katılmakta herhangi bir yarar görmediğimizi, vakfın ve vakıf üyesi diğer kulüplerin aldığı veya alacağı kararlara katılmadığımızı ve katılmayacağımızı beyan eder, tavsiye niteliğinde bile olsa vakfın veya üyelerinin aldığı veya alacağı kararların kulüplerimizi hiçbir şekilde bağlamadığını ve bağlamayacağını kamuoyunun dikkatine sunarız."
Ayrıca 'Büyük kulüp-küçük kulüp', '4 büyük ve diğerleri', 'Şampiyon takımlar ve diğerleri' gibi ayrımların, Türk futbolunun ortak amaçlarına verdiği zararları ve ortak çıkarlar üzerindeki olumsuz etkisini ortadan kaldırmak, ülkede futbolun kalkınması ve ekonomisinin büyümesi için samimiyetle vakfa üye olunduğu ifade edilen açıklamada, vakfın bugün sadece bir kısım takımların ortak çıkarlarını koruyup kollayan ve takımlar arasında bölünmeyi bizzat kendi karar ve tasarruflarıyla gerçekleştiren bir yapıya dönüştüğü ileri sürüldü.