Kuraklık Bafa Gölü'nü de vurdu

AYDIN (İHA) - Bitki ve kuş türlerine ev sahipliği yapan, kültürel zenginlikler barındıran Aydın-Muğla il sınırındaki Bafa Gölü de kuraklık ve kirlilik yüzünden göz göre göre yok oluyor.

Bodrum'a gidenlerin yanından geçtikleri, araçlarını durdurarak fotoğraf çektirdikleri, mitolojik efsanelerle dolu bir tabiat harikası olan Bafa Gölü, flora, fauna ve yüzlerce kuş türleri gibi özellikleriyle doğal zenginliklere sahip. Yaban hayat yönünden önemli bir sulak alan olan Bafa Gölü, aynı zamanda içinde barındırdığı kültürel zenginliklerle de çok önemli bir yerdir. Ege Denizi'nin Latmos Körfezi iken, tarihten gelen şansızlıklarla doğal konumu değişerek denizle bağlantısı kesilen Bafa Gölü, uzun yıllardır yapılan yanlışlıklar yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Kirlilik yüzünden büyük bir tehlike ile karşı karşıya olan Bafa Gölü'ndeki olumsuzlara son olarak ülke genelinde yaşanan kuraklık da eklenince bu önemli gölün geleceği kararmaya başladı. Oysa geçen yıl meydana gelen balık ölümleri ve çeşitli olumsuzlukların ardından gölde inceleme yapan DSİ yetkilileri "Bu neticeyle Bafa Gölü kuraklıktan etkilenmeyecek veya en az etkilenecek göldür" demişti.

Reklam
Reklam

Son dönemde kirliliğin yanı sıra kuraklığın da büyük oranda etkilediği Bafa Gölü'nde Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) üyeleri ile Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Bafa Gölü çevresinde bir inceleme yaparken, yaşanan tehlikeyi de gözler önüne serdi.

Çevrecilerin ve bilim adamlarının inceleme ve araştırması sırasında ilk dikkate çarpan ise gölün çevresini etkisi alan pis koku. Biz zamanlar İzmir Körfezi'ni etkisi altına alan dayanılmaz koku, şimdi Bafa Gölü'nün çevresini sarmış durumdu. Uzmanlar, bu ağır kokunun nedeninin, yaz mevsimi dolayısıyla su seviyesinin düştüğü gölde artan tuzluluk oranının, su altındaki bitkileri çürüterek, su yüzeyine çıkması sonucu oluştuğunu söylediler.

İnceleme gezisinde, özellikle Bafa Gölü'nün Gölyaka ve Kapıkırı kıyılarında inanılmaz bir görüntüler tespit edildi. Kıyılar köpüklerle dolmuş, suyun rengi ise Körfez Savaşındaki petrole bulanmış denizin rengine benzer hal aldı. Göldeki tuz oranı artınca, tatlı suda yaşayan balıklarda ölümler önceki yıllarda olduğu gibi tekrar başladı.

Reklam
Reklam

Aynı zamanda EKODOSD üyesi de olan Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, eskiden suların yoğun olduğu alanda yürüyerek yaptığı incelemenin ardından, " Gölde bozulan ekolojik dengenin araştırılması yönünde, göller konusunda uzman olan Eğirdir Su Ürünleri Yüksek Okulundaki bilim adamlarını buraya göndereceğim. Bafa Gölü'ndeki durumu tüm detaylarıyla ortaya çıkarmak için EKODOSD ile Doğa Koruma ve Milli parklar Müdürlüğü'de ortak bir çalışma yapabilir. Göldeki derin yerlerde suların ne kadar çekildiği, kayalarda kalan izlerden de belli olmaktadır. Göle bir müdahale yapılmazsa, yavaş yavaş bir çöle dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır. Bir zamanlar binlerce su kuşunun olduğu gölde, yavrularına yiyecek bulmaya çalışan tek bir leylek görebildik. Gölün ekolojik dengesini bozan unsurlardan birisi de, gölün hemen kıyısına yapılan Balık üretim merkezlerinin, bir zehir gibi akan yeşil sularının kanala verilmesidir " dedi.

Bafa Gölü kıyısında yıllardır turizmcilik yapan Kubilay Karabulut ise gölün içler acısı haline bakarak kara kara düşündüklerini söyledi. Karabulut, "Gölün durumu her yıl daha kötüye gidiyor, bu yıl ilk defa bütün turizm acenteleri, turist getirmedi. Bütün turları iptal ettiler. Çünkü göl kokuyor. Tekne gezilerimiz bitti. Böyle giderse bizler de buraları terk etmek zorunda kalacağız" dedi. Göl kıyısındaki balık üretim merkezlerinden şikayetçi olan ve suç duyurusunda bulunacağını söyleyen Serçin köyü muhtarı Aşkın Karadayı da " Köyün merasına balık üretim merkezi kurdular, bütün atıklarını kanala salıyorlar, göldeki ekolojik denge bozuldu, göle su vermiyorlar, göl kokmaya başladı ve kuruyor" dedi. Gölün doğusunda bulunan Gölyaka köylüleri, kokunun köylerine kadar geldiğini, Pınarcık köylülerinin yaz aylarında göle inmediklerini söylediler.

Reklam
Reklam

Bu arada, Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği(EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, bilim adamları ile Bafa Gölü'ne yaptıkları gezinin sonunda dehşete kapıldıklarını söyledi. DSİ'yi göreve çağıran EKODOSD Başkanı Sürücü, " Dsi, Bafa Gölü'nde geçen yıl meydana gelen olumsuz durumlardan sonra, Söke-Didim yol ayrımında Dalyan mevkiinde, dev bir tabela dikmişti. Buradan DSİ yetkililerine sesleniyorum. Bafa Gölü'ndeki doğal hayat ve Ekolojik dengenin korunması ve çevre dostu olmak, tabeladaki yazılardan ibaret değildir.

Bafa Gölü kokuyor, göl kuruyor, göldeki balıklar ölüyor, göldeki bitkiler yok oluyor, göle kuşlar gelmiyor, göldeki kefal balıkları su içinde oksijen alamadıklarından, başlarını su dışına çıkarıyor, göle artık turistler gelmiyor*Bafa Gölü su bekliyor. Suyu verecek olan da DSİ. Tarihiyle, kültürüyle, doğal hayatıyla, çok önemli kuş türleriyle, eşsiz manzarası ve mitolojik öyküleriyle dolu olan Bafa Gölü'ne gelin hep birlikte sahip çıkalım. Öncelikli olarak ta DSİ'yi göreve çağırıyoruz " dedi.

Reklam
Reklam