İSTANBUL(ANKA)-Türkiye'nin karşı karşıya olduğu kuraklık sorunu, "tahıl ambarı" olarak nitelendirilen Orta Anadolu bölgesini de tehdit ederken, kuraklığın etkilemediği bölgelerde spekülatörler ve stokçular fiyatları yükseltmek için harekete geçti.
Dünya Bakliyat ve Hububat Birliği Başkan Yardımcısı ve Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Mahmut Arslan, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'nin "tahıl ambarı" olarak nitelendirilen Orta Anadolu'da kuraklık nedeniyle sorun yaşandığını söyledi. Arslan, aralık ve şubat aylarını kapsayan toplam 70 günlük dönemde bölgeye sıfır yağmur yağdığına dikkat çekerek, Konya, Karaman ve çevresi ile Çukurova'yı kapsayan bölgede ciddi problemler yaşandığını kaydetti. Bu bölgeler dışında hububat ve bakliyat ekimi yapılan İç Anadolu'nun doğuya doğru kesimleri ve Ege'nin doğusunda da kuraklığın olumsuz etkisinin görüldüğünü aktaran Mahmut Arslan, "Buralarda da bütün yıl boyunca kurak mevsim yaşadık. Türkiye son yılların ortalamasının çok altında yağışla karşılaştı. Bu da hububat ve bakliyatta sorunların yaşanmasına yol açtı" diye konuştu.
BUĞDAYDA DEKAR BAŞINA ALINAN ÜRÜN 70-80 KİLOYA DÜŞTÜ
Mahmut Arslan, buğdayda sulanabilen arazilerde dekar başına 500, 600 kilo aldıkları buğdayın şimdi 70-80 kiloya düştüğünü söyledi. Buğdayda yaşanan sorunun acilen çözülmesi gerektiğine işaret eden Arslan, arpanın alternatifinin bulunduğunu ancak buğdayın alternatifi ürün olmadığını kaydetti.
"300-400 METREDEN SU ÇIKARILIYOR"
Arslan, Orta Anadolu'nun sulama kapasitesinin düşük olduğunu vurgulayarak, "Kanal yok ve kuyu suları da çok aşağı indi. Şimdi Orta Anadolu'da 300-400 metreden su çıkarıyorlar. Yağmur yağmadığı için içilebilir su da azalıyor. Türkiye bilindiği gibi su zengini bir ülke değil" dedi.
GÜNEYDOĞU'DA ÇİFTÇİNİN YÜZÜ GÜLDÜ
Arslan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ise bu yıl son yılların aksine yağmur açısından en güzel günlerini yaşadığını belirterek, düzenli yağmurlarla bitkinin istenilen şekilde büyüdüğünü, geliştiğini ve hasat döneminde de çiftçinin yüzünü güldürdüğünü ifade etti.
SPEKÜLATÖRLER VE STOKÇULAR İŞ BAŞINDA
Güneydoğu bölgesinde hasat döneminin başladığını belirten Arslan, bu dönemde spekülatörler, stokçular ve fırsatçıların harekete geçtiğini söyledi. Arslan, "Stokçular, spekülatörler, fırsatçılar bu işten yararlanmak için özellikle Güneydoğu Bölgesinde, buğday, arpa, mercimek ve buldukları her ürünü depoya koyuyor" dedi.
"BORCU OLMAYAN ÇİFTÇİ, ÜRÜNÜNÜ HASAT DÖNEMİNDE SATMIYOR"
Tarlası olan çiftçilerin, geçmiş dönemlere göre daha az borçlu olduklarını ve artık eskisi gibi bankaya borçlarının da bulunmadığını ifade eden Mahmut Arslan, "Tarla sahibi çiftçiler borçları olmadığı için mallarını muhafaza altına alabiliyorlar. Eskisi gibi hasat dönemde mallarını satmıyorlar" diye konuştu.
"BUĞDAY İTHALATI YAPILMALI"
Arslan, kuraklık nedeniyle buğday ve diğer ürünlerde yaşanan sıkıntıdan ve ürünlerin stok edilmesinden en çok etkilenecek olanların bu işin sanayicisi ve tüketici olduğunu belirterek, bu hızla giderse yakın zamanda tüketicinin, 30 Ykr aldığı ekmeği 50 Ykr alacaklarına dikkat çekti. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)'nun yasayla bu işleri organize etmek için görevlendirildiğini söyleyen Mahmut Arslan, "Piyasayı düzenleme görevi TMO'ya verilmiştir. Bu görevi yerine getirerek, ithalat yapması gerekiyor. Buğday sıkıntısını aşabilmemizin tek çaresi ithalattır. Hemen ithalata gidilmeli. Stokçu ve spekülatörün ümitleri kırılır ve mallar sanayiciye gider" dedi.
"BÜYÜK SANAYİCİLER BOŞTA KALABİLİR"
En çok sorunun buğdayda yaşanacağına işaret eden Arslan, un ve unlu mamullerde ihracatın çok aşağılara düşeceğini, çok sayıda büyük sanayicinin boşta kalacağını kaydetti. Bunu önlemek için ithalatın şart olduğunu yineleyen Mahmut Arslan, "Çok büyük sektörler ayakta duramayacaklardır, bu nedenle hükümetin derhal önlemini alması gerekiyor" çağrısında bulundu.
ÇİFTÇİLER HÜKÜMETE BAŞVURDU
Orta Anadolu çiftçilerinin hükümete başvurarak bölgenin "afet bölgesi" ilan edilmesini talep ettiklerini aktaran Arslan, şöyle konuştu:
"Orta Anadolu'daki ekilebilir alanların yüzde 10'u kuyu ve yeraltı sularıyla sulanabiliyor. Bu şekilde sulanan yerlerden çıkacak rekolte de iyi görünüyor. Esas burada sadece yağmur sularıyla beslenen arazilerde sorun var. Bazı çevrelerin ileri sürdüğü gibi ‘hiç ürün yok', ‘çok az ürün var' söylemleri yanlış. Geçtiğimiz yıllara göre, hububat, bakliyat ve diğer ürünlerin rekoltesinde yüzde 20 düşüş var."