ANKARA (İHA) - Küresel ısınma ve buna bağlı tüm dünyada ortaya çıkan kuraklık tehlikesi Türkiye'yi de harekete geçirdi.
Yıllık 7 milyon dolarlık enerji israfı olan Türkiye'de çevre dostu enerjilere ağırlık verecek. Türkiye gelecekte önemi daha da artacak olan su yatırımlarını 10 yıl öne çekerken, çöplerin geri dönüşümü ve modern sulama sistemleri için de düğmeye basıldı. Küresel ısınmaya karşı kısa-orta ve uzun vadede de uygulanacak tedbirler belirlendi. Devlet ilk aşamada enerji israfını önlemek için düğmeye bastı. Çevre ve Orman Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı birinci derecede sorumlu kuruluşlar olarak ilan edildi. Dış İşleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Müsteşarlığı (DPT), TÜBİTAK ve TOBB bu konuda üretilecek projelere destek olacaklar, organizasyonlarda yer alacak. Enerji, ulaşım, sanayi faaliyetleri, tarım ve su yönetimi, atık ve arazi kullanımı değişikliği ile ormancılık sektörlerinde yeni politikalar oluşturulmasına karar verildi. İlk adım için DSİ'nin açık kanaletlerinin kapalı boru sistemine geçilmesi kararı alındı. DSİ yeni projelerinin hepsini kapalı olarak hazırladı. Kapalı sulama sistemlerine geçilmesinin yanı sıra denize akan suyun tüneller vasıtasıyla ihtiyaç duyulan yerlere iletilmesi için projelerin hazırlanması planlandı. Enerji tasarruflu cihazların kullanımı ve ısı yalıtımı ile yüzde 30 enerji tasarrufunun sağlanabileceği belirtiliyor. Bu tasarrufun ise 2 Atatürk Barajına bedel bir enerji olduğunun altı çiziliyor. Türkiye'de şu an yaklaşık 200 bin kuyunun bulunduğu bunun yarıya yakınının kaçak olduğu hatırlatılırken, 'Su yönetimi' ile suyun verimli ve etkin kullanılması ile kaçak kullanılmasının önüne geçilmesi planlanıyor. Bütün kuruluşların katılımı ile 'Tarımsal Kuraklık Koordinasyon Kurulu'nun oluşturulması konusunda mutabakata varılırken Türkiye'de şu an ne acil bir tarımsal kuraklık riskinin ne de 2007 döneminde hububat üretim rekoltesinde herhangi bir düşüşün beklenmediğine dikkat çekiliyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından modern tekniklerle sulamaya geçilmesi konusunda bir projenin başlatıldığı hatırlatılırken, geçen yıl 220 projenin onaylandığı bakanlığın projelerin yüzde 50'sinin maliyetini karşıladığı ifade ediliyor. İsrafı önleme konusunda yer altı sularının uygunsuz ve aşırı kullanımının zararlarının halka anlatılması düşünülüyor.
Küresel ısınmaya karşı devletin alacağı tedbirlerin yanı sıra vatandaşın alacağı tedbirler de çok önemli. Türkiye'de su kaynaklarının üçte biri israf ediliyor. Günde 50-100 damla su akıtan bir musluktan ayda 750-1500 litre arasında su boşa gidiyor. Buna karşılık elektrikte de israfın yaşandığı vurgulanırken yüz liralık bir faturanın 35 lirasının israf edilen elektrik nedeniyle ortaya çıktığı kaydediliyor. Hem su hem de elektrik alt yapılarındaki eksikliklerden meydana gelen kaçaklar da bunun çabası. Son dönemde yapılan çalışmalar ile birlikte elektrik ve sudaki kayıp kaçak oranları yüzde 22'den yüzde 18'e düşürüldü. Vatandaşın da günlük hayatında göstereceği özenli yaklaşımlarla israfın önlenmesi için önemli katkılarda bulunacağına işaret ediliyor.