Kur'an-ı Kerim bastı, gelirini İslami eserlere adadı

Bugüne kadar birçok Kur'an-ı Kerim’i başka kurumlar için basan Yunus Çavdar, 70 yaşına gelince bir...

Bugüne kadar birçok Kur'an-ı Kerim’i başka kurumlar için basan Yunus Çavdar, 70 yaşına gelince bir yıl araştırma yaptı ve kendi tabiriyle Türkiye’nin en güzel, en kusursuz Kur'an-ı Kerim’ini piyasaya sürdü. Kitapçılara satışını yapmadan özel hediye edilmesi için çalışma başlatan Çavdar, geliri ile de İslami eserlere yoğunlaşacağını söyledi.
“En iyisi olsun diyerek yola çıktım. Çok uzun bir çalışmanın sonucu kendi adımıza mübarek ayda tamamladık” diyen Numune Matbaacılığın sahibi Yunus Çavdar, 70 yaşında ve bu sanatı icra edebilecek en iyi yaşta olduğunu hatırlatıyor. Çavdar, “Kur'an-ı Kerim’de kullanılmak üzere yeni hat arayışı içerisine girdim. Kanuni Sultan Süleyman’ın Hattatı Şeyh Hamdullah’ın fontunu kullandım. 9 hafız ve 9 üst düzey din adamına okuttum. 60 yıllık mesleki tecrübemi vererek bir hizmet etmek istedim. 3 ay baskı süreci devam etti. Bir yıllık bir araştırma ve geliştirme çalışması yaptım. Osmanlı sanatının en uygun şeklini ortaya koydum. Kitapçıya verilemeyecek, özel hediye edilmesini arzu ediyorum. Müslümanların birbirine vereceği en özel hediye olsun istiyorum.” şeklinde konuştu.
Osmanlı Tezhib sanatıyla işlenmiş kabartma ve varak yaldız baskılı. Tamamen el işçiliğiyle yapılmış sırtı kordonlu kutulu ve ciltli. Ahşap kutu üzerine lüks deri kaplamalı. Sınırlı sayıda imal edilen Kur'an-ı Kerim için Yunus Çavdar şunları söyledi: “Bugüne kadar başkaları için birçok Kur'an-ı Kerim bastım. Bu Kuran- Kerim’i para kazanmak için basmadım. Kazanç sağlamak için yapılmadı, gelecek olan paranın yarısını yine İslami eserlere yatıracağım ve Osmanlı sanatının unutulan hattını yeniden hayata geçirmeyi planlıyorum. Manevi olarak en ufak bir suçluluk olmadan elimden gelinin en iyisini yaptığıma inanıyorum. Bu yaşıma rağmen araştırmayı asla bırakmadım. Şam müzesinde gördüğüm büyük Kuran’ı Kerim’in önünde günlerce yattım, saatlerce o sayfalarda uygulanan sanatı öğrenmeye çalıştım. Osmanlı sanatı özel bir sanat ve bu sanatı uygulayabilecek Türkiye’de kimse kalmadı. Osmanlı sanatının kalan eserleri ortaya çıkarma vazifemin olduğuna inanıyorum.”
Bugüne kadar bu kalitede ve bu tarz bir Musaf piyasaya çıkmadığını söyleyen Yunus Çavdar, Medine matbaası müdürünün ziyarete geldiğini ve yer verilen sanata hayran olduğunu aktararak, “Piyasada yaptıklarımızla kaliteyi yükseltiyoruz. Bu yüzden kitapçılara vermeyeceğim. Ömrüm yettiğince de yapılamaz denilen Osmanlının en gözde sanatını icra edeceğim. Bu işi benden başka yapabilecek yok. İyi malzeme yoksa ve bilgi yoksa güzel ürünün ortaya çıkmadığını söyleyen Yunus Çavdar, “Altının değerini sadece sarraf bilir. Bende işimi iyi şekilde yapabilmek için her zaman en iyilerine danışıyorum. Osmanlı sanatını çözdüm. Bu yüzden devletin bizlerin ortaya koyduğu sanata sahip çıkması gerekiyor.” dedi.
Yunus Çavdar’ın sahibi olduğu Numune matbaacılık bugüne kadar Baskı ve Cilt dalında Avrupa’da ödüller kazanarak Topkapı Sarayında sergilenen Hz. Osman Musafı’nın tıpkı baskımı ile de büyük beğeni topladı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz