Kurban Bayramı'nda sağlıklı beslenmek için ne yapmalı? Kurban Bayramı'na özel beslenme önerileri

Kurban Bayramı'na günler kala kurban eti ile ilgili kafalardaki sorular gün yüzüne çıkıyor. Kurban eti nasıl muhafaza edilmeli? Kurban eti kaç saatte bozulur? Kurban eti nasıl saklanmalı? gibi pek çok soru cevaplanmayı beklerken Kurban Bayramı'nda nasıl sağlıklı beslenileceği de büyük önem taşıyan konular arasında. Kurban Bayramı'nda nasıl beslenmek gerekir sorusu özellikle de şeker ve tansiyon hastaları için çok daha fazla önem taşıyor. Kurban Bayramı beslenme konusu ile ilgili merak edilenler.

Et tüketiminin arttığı Kurban Bayramı’nda etin pişirilme şeklinden, saklanma koşullarına ve tüketimine kadar birçok konuda önemli noktaya dikkat çeken MedAmerikan Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümünden Dyt. Burcu S. Demir: “Sığır, koyun, keçi gibi hayvanlar kesildikten sonra uygun koşullarda taşınmaz ve muhafaza edilmezse, mikroorganizmaların çoğalarak ürettikleri toksinler hastalığa neden olabilir. Et hangi yöntemle pişerse pişsin hafif veya orta sıcaklıkta uzun bir süre pişirilmelidir. Bayram boyunca et tüketiminin artması nedeniyle bol yeşillik ve salata tüketilmelidir. Etleri sebzelerle birlikte pişirmek doyma hissini artıracağı gibi aşırı et tüketimini de önleyecektir” dedi.

Reklam
Reklam

Kurban bayramında artan et tüketimine karşı alınması gereken önlemlere dikkat çeken Dyt. Burcu S. Demir: “Hayvan kesildiğinde eti sertleşir. Çok yüksek sıcaklık et proteinlerini katılaştırarak etin suyunun kaybına, lezzetinin azalmasına ve bazı vitamin kayıplarına neden olur. Özellikle kuru ısıda pişirmede buna dikkat edilmelidir. Etler hangi yöntemle pişerse pişsin hafif veya orta sıcaklıkta uzun bir süre pişirilmelidir. Oda sıcaklığı, dışarıdan bulaşabilecek mikropların üremesi için uygun bir ortamdır. Bu nedenle pişirilen etler oda sıcaklığında yarım saatten fazla bekletilmemelidir. Etin pişmesi bağlantı dokularına göre değişir, kuru ve nemli ısıda ya da yağda kızartma şeklinde olabilir. Nemli ısıda pişirmede kullanılan su az veya çok olabilir. Fırın ve tencere kebapları, rostolar bu şekilde pişebilir. Kuru ısıda pişirme; ızgara ve biftekler için uygundur. Biftekler kalın demir ve çelik tavalarda veya fırında pişebilir. Küçük parça etler, şişlere dizilerek ızgara edilir, burada dikkat edilecek nokta etin ateşe en az 15 cm uzakta olmasıdır. Ateşe çok yakın ızgara edilen etlerde kanser yapıcı maddeler oluşabilir. Yağda kızartılarak pişirmeyi ise sağlık açısından önermiyoruz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

PARÇALANMIŞ ETLER 4c'DE SOĞUTUCULARDA BEKLETİLMELİ

Etin saklanması konusunun da büyük önem taşıdığına vurgu yapan Dyt. Demir: “Parçalanmış etler 4C’de soğutucularda bekletilmelidir. Kıyma şeklindeki etler hazırlandığı gün tüketilmeli, kullanılana kadar soğutucuda bekletilmelidir. Kuşbaşı, biftek gibi etler soğutucuda en çok bir gün bekletilmelidir. Parçalanmış ya da kıyma haline getirilmiş etler o gün kullanılmayacaksa soğutucunun buzluğunda dondurulmalıdır” dedi.

Hayvan kesildikten sonra uygun koşullarda taşınmamasının ya da bekletilmemesinin mikroorganizmaları çoğaltacağını ve ürettikleri toksinlerin hastalığa neden olabileceğini aktaran Dyt. Burcu S. Demir: “Bazı bakteri toksinleri pişirmeyle yok edilebilir ama “stafilokous aureus” toksini sıcağa dayanıklı olduğundan özellikle kıyma ve kıymayla hazırlanmış yemekler uygun koşullarda bekletilmeyip hazırlandığı zaman besin zehirlenmesine neden olabilir. Bunun dışında “Escherichia coli” ve “salmonella” kesim sırasında etlere bulaşabilir. Bunlar ishal ve mide iltihabına sebep olur. Düzgün pişirme ile bu organizmalar yok edilebilir. Bu yüzden pişirme kurallarına uymak önem taşır.” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Etin kızartma yapılması veya yağ eklenerek pişirilmesi mide şikâyetlerini arttırabildiği gibi kalp damar sağlığı için de risk oluşturabilir. Kırmızı etin doymuş yağ oranı yüksek olduğu için kolesterol yüksekliği ve kardiyovasküler hastalığı olan kişiler eti yağ ilave etmeden pişirmeli ve porsiyon ölçülerine dikkat etmelidir.”

Reklam
Reklam

Bayram boyunca et tüketiminin yanında posayı artırmanın hem bağırsak sağlığı hem de kalp-damar sağlığı için koruyucu olacağının altını çizen Dyt. Demir: “Etin yanında bol yeşillik ve salata tüketilmelidir. Etleri sebzelerle birlikte pişirmek ise doyma hissini artırır ve aşırı et tüketimini önler. Bol su tüketimi kesinlikle ihmal edilmemelidir. Etin posa içermemesi bağırsakların düzenli çalışmasını engeller, hem bunu önlemek için hem de besinlerin metabolize olması için bol su içmeye özen gösterilmelidir. Yemekten 1-2 saat sonra meyve veya tatlı tüketilebilir. Tatlının şerbetli, hamurlu veya kızartılmış olmamasına dikkat edilmelidir. Özellikle mevsim meyvelerinden yapılan sütlü tatlılar ya da dondurma, iyi alternatiflerdir. Gazlı, şekerli içecekleri hem kalori alımını artırdığından hem de mide sağlığı için olumsuz olduğundan önermiyoruz.”

Anahtar Kelimeler: