Kurban Bayramı'nı rahat geçirmek adına beslenmede dikkat edilecek 5 kural

Yılın en özel dönemlerinden biri olan Kurban bayramı geldi çattı. Bayram havasına bir de kurban eti telaşının eklendiği bu dönemin beslenmesi de özel olmalı.

Bir yandan bayram ziyaretleri ve ikramlar, bir yandan da kurban eti tüketimi derken kalp, karaciğer ve bağırsak başta olmak üzere damarlar ve dolaşım sistemini gibi bu dönemde biraz zorluyoruz. Hazımsızlıktan kabızlığa pek çok sorun ile karşı karşıya kalabiliyoruz.

Bu ve benzer sorunları yaşamamanız, keyifli bir bayram geçirebilmeniz adına sizler için altın değerinde 5 madde hazırladık!

1.Kurban etlerini doğru zaman ve doğru miktar ve doğru besinler ile birlikte tüketin.

Kırmızı et; kaliteli bir protein kaynağının ötesindedir. Bizlere B12, B6, B1 ve A vitaminlerinin yanında demir, çinko, fosfor, magnezyum gibi mineralleri de sağlamaktadır. Doymuş yağdan yüksektir. ancak C vitamini ve E vitamini içermemektedir. Bu nedenle kırmızı et tüketirken yanında mutlaka sebze/salata çeşitleri olmalıdır. Salatanıza eklediğiniz limon ile kırmızı etin demir emilimini de maksimuma çıkarmanız mümkündür.

Reklam
Reklam

Kırmızı etin miktarı kişiye göre değişmekle birlikte; yetişkinlerde bir porsiyon bütün et ortalama bir el büyüklüğüne denk gelmektedir. Parçalı ve sulu yemek şeklinde ise 4 dolu yemek kaşığı şeklinde düşünülebilir.

Kurban etini akşam değil öğle menünüzde tüketmeyi tercih edin. Akşam yemeniz gerekirse yemek sonrasına (en az 30 dk sonra) hafif – orta tempo yürüyüş ekleyin.

Bir öğününüz kurban etiyle geçtiyse diğer öğününüze mutlaka zeytinyağlı bir sebze ya da kurubaklagil ekleyin. Proteinler sebzeler ya da kurubaklagiller gibi posalı değillerdir. Bu nedenle gün içindeki dengeyi sağlamak ve günlük posa alımını tamamlamak adına sebzelere ve kurubaklagillere önem vermek gerekir.

2.Kurban etlerini dinlendirdikten sonra tüketin.

Kurban etlerinin tüketimi konusunda en sık yapılan hatalardan birisi de kurban kesilir kesilmez etini hızlıca pişirip tüketmektir. Oysa yeni kesilmiş kurban etleri kasların sertliği nedeniyle pişirme sürecinde de sindirim sürecinde de zorluk yaratmaktadır. Hazımsızlık ve şişkinlik sorunları en sık rastlanan sorunlardandır. Özellikle de mide problemini sık yaşayanların ekstra dikkat etmeleri gereken bir noktadır.

Reklam
Reklam

İdeal olanı kesilen kurban etlerinin 12- 24 saate kadar dinlendirilmesi ve sonrasında tüketilmesidir.

3.Etleri pişirirken dikkat edin.

Etleri pişirirken ilave yağ eklemeden, kendi yağına bırakarak, kısık ateşte ve uzun süre pişirmek gerekmektedir. Basınçlı tencereler kullanmak bu konuda alternatif olabilir.

Eğer etler ızgara edilecekse en önemli nokta etin ateşe olan yakınlığıdır. En az 15-20 cm et ile ateş arasında boşluk bırakılması gerektiği aksi takdirde akrilamid oluşumu ile zararlı olabileceği unutulmamalıdır.

Eti pişirirken yağsız tava, fırın ya da sulu pişirme teknikleri sağlıklı kabul edilen en ideal tekniklerdendir.

4.Et söz konusuysa her alanda hijyene de dikkat edin.

Veteriner kontrollü olmayan kurbanların şarbon, tüberküloz, salmonella gibi bulaşıcı hastalık riski taşıyabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle veteriner kontrolü yapılıp yapılmadığı kontrol edilmelidir.

Et hazırlamada kullanılan kesme tahtaları çapraz bulaşma riskinden dolayı sebze ve meyve kesmek için kullanılmamalıdır.
Saklanacak olan etler büyük parçalar şeklinde değil, kuşbaşı ya da kıyma gibi küçük parçalara ayrılarak, porsiyonlanarak saklanmalıdır. Buzdolabında -2 derecede 2 haftaya kadar, derin dondurucuda ise -18 derecede daha uzun süre saklanabilmektedir.

Reklam
Reklam

Donmuş etler pişirileceği zaman önce buzdolabında çözülmeli sonrasında oda sıcaklığına alınmalıdır. Hemen donmuş haliyle pişirilmeye bırakılmamalıdır. Ayrıca çözülen etler kesinlikle tekrar dondurulmamalıdır.

5.Et tüketiminin yanında ikramlık tatlılara dikkat ederek kilo artışına dur deyin.

Kurban bayramı her ne kadar et bayramı, protein bayramı gibi görülse de etli menülerin yancıları, pilavlar , börekler ya da ziyaretlerde sunulan tatlılar derken yüksek yağ ve karbonhidrat alımı da tartıda kendini gösterebiliyor. Bunun önüne geçmek de tercihlerimize ve kontrollü besin tüketimimize bağlanıyor.

Her ziyarette ikram edilen tatlıyı kabul etmeyin, yemeklerin hemen ardına tatlı tüketmeyin. Tüketeceğiniz tatlı seçeneğini mümkünse sütlü tatlı seçeneklerinden, günün geç saatlerine bırakmadan tercih edin. Tatlıların ya da yemeğin yanında ikram edilen şekerli meyve suları ya da asitli içecekleri geri çevirin.

Son olarak bu dönemde çay ve kahve tüketimine dikkat edin, bol su içmeyi ihmal etmeyin ve hareketi elden bırakmayın.

Reklam
Reklam

Keyifli bir bayram geçirmeniz dileğiyle…

Anahtar Kelimeler: